24.01.2005 - Avrupa basınından özetler...

Avrupa basınında bugün Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a yönelik askeri bir harekatı olasılığı, Filistin’de Mahmud Abbas’ın Hamas örgütünü şartlı ateşkese ikna etmesiyle ilgili haber ve yorumlar dikkat çekiyor... Alman basınındaysa bunlara ek olarak, Saksonya’da bir süre önce eyalet meclisine girmeyi başaran aşırı sağcı milletvekillerinin skandala yol açan eylemleri ve buna karşı alınacak önlemlerle, Alman polisinin El Kaide üyesi olduğundan kuşkulanılan iki kişiyi dün gözaltına alması öne çıkıyor.

Süddeutsche Zeitung, Filistin Özerk Yönetimi’nin yeni Başkanı Mahmud Abbas’ın Hamas’la sağladığı şartlı ateşkes üzerine şunları yazıyor:

“Şimdiye kadar hep Abbas’ın selefi Yaser Arafat’ın Filistinli milislerin terörünü durdurma gücüne sahip olduğu söylenmesine rağmen, şimdi Abbas kendi etkisini kanıtlıyor. Filistinliler arasında yapılan anketler, çoğunluğun İntifada’nın sona ermesini ve iki devletli bir çözümü tercih ettiğini gösteriyor. Hamas’ın programında yeralan, İsrail’in yokedilmesi düşüncesi artık yandaş bulmuyor. Arafat teröristleri kışkırttığı halde, Abbas bu grupları İsrail’in istediği gibi lağvetmese de, özerk yönetim sistemine entegre ederek silahsızlandırmak istiyor. Abbas’ın sayesinde, Arafat’ın ölümü, terör gruplarını da ölüme götürüyor.”

Fransız Le Figaro ise sunlari yaziyor:

“Yine Amerika Birlesik Devletleri’ne bakmak disinda birsey kalmiyor bize. Eger Bush ikinci görev süresine de ilki kadar Amerikan düsmanliginin damga vurmasini istemiyorsa, o zaman bu sorunun cözümüne .alismak zorundadir.”

Bonn’da yayınlanan General Anzeiger, El Kaide üyesi oldukları tahmin edilen iki kişinin dün Almanya’da gözaltına alınmasını ele alıyor:

“Eğer Federal Almanya Başsavcısı Pazar günü öğleden sonra basının karşısına çıkarsa, önemli birşey olmuş demektir. Öyle de oldu. El Kaide teröristi olduklarından kuşkulanılan iki kişinin gözaltına alınması, Alman güvenlik birimlerinin terörle mücadeledeki bir başarısıdır. Lider olduğu tahmin edilen kişinin Almanya’da kabul edilmiş siyasi mülteci olarak yaşıyor olduğu gerçeği bir kez daha şaşkınlık yarattı. Bu ülkede intihar saldırısı düzenleyecek insan arayan biri, nasıl olur da siyasi kovuşturmaya uğrayan biri olabilir? Yetkili makamlara daha şu ya da bu sorunun yöneltilmesi gerekecek. Teröristler, Almanya’da da faaliyet içinde.”

Berlin’de yayınlanan Tagesspiegel gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri’nin İran’a saldırması olasılığı hakkında son günlerde gelen bilgilerin, Alman başkentinde çok ciddiye alındığını yazıyor. Gazetenin hükümet çevrelerine dayandırdığı haberine göre Berlin’deki uzmanların, Birleşmiş Milletler çerçevesindeki uzlaşma çabalarının önümüzdeki haftalarda sonuç vermemesi halinde, Amerikan silahlı kuvvetlerinin, geniş çaplı bir askeri harekat olmasa da, belli hedeflere nokta saldırıları düzenlemesini beklediğini açıklıyor.

Alman basını bugün daha çok Almanya’da Saksonya eyalet meclisine girmeyi başaran aşırı sağcı Almanya Milliyetçi Demokratik Partisi milletvekillerinin, Yahudi soykırımının kurbanlarının anma törenlerindeki protestolarını ve bunun üzerine gündeme gelen parti yasağı tartışmalarını ele alıyor. Muhafazakar Die Welt gazetesi, bu partinin açık Anayasa düşmanlığıyla, “sadece” aşırı sağ konumlar arasındaki gri alanda uzmanca manevra yaptığını belirtiyor. Gazete konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Şimdi Saksonya’da olduğu gibi diğer partilere, hukuki bakımdan gerçekleşmesi olanaklı olmayan talepler ortaya atmaya ve sonra bunları sessizce geri almaya zorlayacak kadar hakaret etmek, belli ki bunların oyununun bir parçası. Bu partiye akan suyun olanaklı olan her yerde kesilmesi ve yasaları çiğnedikleri her an kamuoyu önüne çıkmalarının yasaklanması gerekli. Bu “hareket”in liderlerinin kafalarının karışıklığı hem meclislerde, hem de televizyonlarda sergilenmeli. Evet, bunun için enerjik bir girişime gerek var. Fakat aynı zamanda sakin bir kafaya da.”

Sol eğilimli Tageszeitung gazetesiyse, bugün şu yorumu yayınladı:

„Almanya Milliyetçi Demokrat Partisi için, bir Alman halk deyişinin sığırlar hakkında söylediğini söylemek mümkün: Bir öküzden, bir parça et dışında birşey bekleyemezsiniz. Neonazilerin, meclise seçildikten sonra Neonazi gibi hareket etmekten başka birşey yapacaklarını bekleyen mi vardı?“