1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

24.06.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı24 Haziran 2005
https://p.dw.com/p/Abq9

Avrupa basınında bugün Avrupa Birliği, Irak’taki durum ve İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair haber ve yorumlar yer alıyor.

Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı, 1 Temmuz’dan itibaren İngiltere’ye geçecek. Avrupa Parlamentosu’nda bu vesileyle bir konuşma yapan İngiltere başbakanı Tony Blair, Avrupa Birliğinin halen içinde bulunduğu krizin kilit isimlerinden sayılıyor. Franfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin değerlendirmesiyle başlıyoruz:

“İnsan kuşkulanmadan edemiyor: Blair, sanki anayasa krizinin ardından bütçe krizini bile bile körükledi. Birliği sürükleyen iki ülke, Almanya ile Fransa zaten sıkıntıdaydı. İngiltere lideri fırsat bu fırsat deyip, Avrupa Birliği’nin dengesini iyiden iyiye yitirmesi için son hamleyi yaptı. Kararlaştırılan düşünce molası işte bu nedenle iyi değerlendirilmeli. ‚Nasıl bir Avrupa istiyoruz’ sorusuna verilen cevaplar ince elenip sık dokunmalı, bunlardan gereken sonuçlar çıkarılmalıdır.“

Handelsblatt gazetesi, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz’dan itibaren üstlenecek olan İngiltere lideri Tony Blair’e „Avrupa’nın mezar kazıcısı“ muamelesi yapıldığını yazdı. Handelsblatt, birliğin diğer liderlerinin Blair’e vur abalıya misali yüklendiğine dikkat çekerek, bu gergin sürecin yeni fırsatların gelişmesini sağlayabileceğini kaydetti:

„Kriz, Avrupalı liderlerin uzun zamandır eksikliğini hissettiği yeni enerjilerin su yüzüne çıkmasına yol açabilir. Avrupa kervanı elbette artık eskisi gibi yürümeyecektir. Avrupa Birliği’nin yürüttüğü tarım politikasının ne kadar saçma olduğu nihayet tartışılmaya başlanacaktır. Avrupalı liderlerin zaten başka alternatifi de yok. Blair, Avrupa Birliği’nin bu dönüşüm sürecine önderlik edecek en uygun isimdir.“

Fransız Le Monde gazetesi, Avrupa Birliği’nin maddi kaynak sıkıntısı içinde bulunduğuna dikkat çekerek tarımın yeniden millileştirilmesinin tek çözüm olarak ön plana çıktığını yazdı. Polonya’da yayımlanan Rzeczpospolita Blair’in kafasını kumlara gömme yerine gerçekleri dile getirmeyi tercih ettiğini kaydetti. Gazete şöyle devam ediyor:

“Avrupa Birliği gereken reformları hayata geçirip küreselleşmeye sırtını dönmeye devam ederse stratejik bir yenilgiyle yüz yüze gelecek. Birlik eğitime, yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve girişimcilere destek için daha fazla kaynak ayırmadığı taktirde küresel rekabette kaybedenler arasında yer alacak. Rekabette kaybettikten sonra istediğiniz kadar gümrük duvarlarını yükseltin hiçbir önlem para etmeyecektir.“

Avrupa Birliği krizine sütunlarında yer veren Fransız Liberation gazetesi, İngiltere Başbakanı Tony Blair’in referandum yenilgisinin ardından zayıf düşen Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın ve benzer düşüncedeki diğer liderlerin açıklarını ortaya çıkarıp bunların üzerine gitmekte usta olduğunu yazdı. Gazete, „new deal“ yani Avrupa Birliği politikalarında yeni düzenlemeler çağrısı yapan Blair’in Avrupalı parlamenterler tarafından uzun uzun alkışlandığına dikkat çekerek, „Görünen, Avrupa Parlamentosunun büyük grupları, yerinde saymanın Avrupa’nın sorunlarını ortadan kaldırmayacağının bilincine varmış“ diye yazdı.

İspanya’da yayımlanan La Vanguardia gazetesi, Brüksel’de yapılan Irak konferansını değerlendiriyor:

„Irak konferansının bütün katılımcıları bu zirveden kazançlı ayrıldı. Irak’taki kargaşa artık kontrolünden çıkan Washington yönetimi her türlü yardıma ihtiyaç duyuyor. Avrupa Birliği ise yaşadığı krize rağmen diplomasi dünyasında varlığını kanıtladı. İç savaşa sürüklenme ihtimali yaşayan Irak hükümeti temsilcileri açısından da konferans önem taşıyordu. Ancak verilen sözlerin ne oranda gerçekleri yansıttığı asıl 1 ay sonra, yani donör ülkeler yeniden biraraya geldiğinde belli olacak.“

İran'da bugün, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu için sandık başına gidiliyor. Seçmen, Haşimi Rafsancani ile Mahmut Ahmedinecad arasında tercih yapacak. İlk turda seçimlere katılım oranının yüksek olmasını „molla rejiminin zaferi değil, İranlı seçmenin demokrasiye inancı“ olarak değerlendirmek gerektiğini yazan Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin yorumu şöyle devam ediyor:

“İlk turda Ahmedinecad beklenmedik bir çıkış yaptı. Favori olarak görülen Haşimi Rafsancani’den dahi oy çaldı. Ancak Ahmedinecad’ın yüksek oy oranı pek çok seçmenin gözünü korkuttu. Bu durum, bugünkü seçimde onun açısından dezavantaj olacaktır. Hemen her kesimden oy toplayabilecek özellikler taşıyan Rafsancani, seçimlerin ikinci turundan galip olarak çıkacaktır.“