24.08.2009 - Avrupa basınından özetler

Milano'da yayımlanan, İtalyan Corriere della Sera gazetesi Yunanistan'da geçen cumadan bu yana kontrol altına alınamayan ve başkent Atina'yı da tehdit eden orman yangınlarını yorum sütunlarına taşıyor:

"Hani bir söz vardır, iyi ve kötü gün dostu diye. İşte Yunanistan ve İtalya buna bire bir uyuyor. İki ülkede de her yıl baş gösteren, felaket senaryolarını aratmayan yangınlar, bunu açıkça gösteriyor. Bu yıl alevler önce İtalya'da, turizmin göz bebeği olarak kabul edilen Sardunya adasında çıktı. Şimdi ise Yunanistan orman yangınlarıyla mücadele ediyor. İki yıl önce çıkan yangınlarda bu ülkede 70 kişi ölmüştü. Hem İtalya, hem de Yunanistan'da yaşayan herkes, korkunç yangınların sorumlularını bulmanın imkansız olduğunu biliyor. Bu yılki orman yangınlarında can kaybı olmasa da herkes 'biz bu filmi daha önce görmüştük' duygusuna kapılıyor. Doğanın katilleri hem İtalya, hem de Yunanistan'da yine kesinlikle cezasız kalacak."

Roma'da yayımlanan, sol liberal La Repubblica gazetesi ise Afganistan'daki devlet başkanlığı seçimlerini ele alıyor. Gazete, seçimlerin ardından şimdiki Devlet Başkanı Hamid Karzai ile eski dışişleri bakanı Abdullah Abdullah'ın zaferini ilân etmesini şöyle yorumluyor:

"Tutku ve şiddetin hakim olduğu hallerde matematik, düşüncelerin açıklanması için başvurulan yöntemlerden biri olur. Kâbil'de iki adayın birden aynı anda zaferini ilan etmesi, bu durumu yansıtıyor. Herkes seçim sonuçlarının açıklanmasını beklerken, iki aday rakamları, kendi işlerine geldiği gibi okuyor. Resmî olmayan verilere göre Hamid Karzai, oyların yüzde 50'den fazlasını aldı. Ancak geleneklerden etkilense de, Batılı bir sisteme göre oluşturulan bu seçim sisteminin mükemmel olmasa da en iyi sistem olduğu kabul edilmeli."

Alman Bild gazetesi ise zor durumda olan otomotiv şirketi Opel'in geleceğini masaya yatırıyor. Gazete Alman hükümetinin tavrını eleştiriyor:

“Alman hükümeti Opel konusunda inatçı davranıyor. Neye malolursa olsun Opel’in iflasından kaçınmak için her yola başvuruyor. Sadece Avusturya-Kanada ortaklığındaki Magna ve ortağı Rus Sberbank’ın teklifine sıcak bakıldı. Belçikalı RHJI’nin istenmediği dile getirildi. Ancak Berlin şimdi bir çıkmaz sokakta. General Motors’u Almanya’daki genel seçimler ilgilendirmiyor dolayısıyla acelesi yok. Amerikan hükümetinin de Opel’in patentinin günün birinde yarı resmi bir Rus işletmesinin eline geçme ihtimali hoşuna gitmiyor. Bütün bunlar, Opel’in kurtarıcıları, Merkel ve Steinmeier’e pahalıya malolabilir. Büyük koalisyonun 27 Eylül’deki genel seçimlere kadar Opel konusunda bulunan çözümü açıklamak istemesi, General Motors’un fiyatı artırmasına neden olabileceği gibi, ABD Başkanı’yla ilişkilere de gereksiz biçimde zarar verebilir. Opel konusu politik açıdan önemli bir ders veriyor: Devletten hiçbir zaman çok iyi bir işletmeci olmaz.”

Fransız Le Courrier Picard gazetesi ise bugünkü sayısında, Fransa'da domuz gribine karşı alınan önlemlerin abartılıp abartılmadığı tartışmalarını ele alıyor:

"Domuz gribi konusunda büyük ihtimam gösterilmesi, tedbir alınması ve sürekli olarak dikkatli olunması yönünde uyarıların yapılması, kamuoyunu huzursuzluğa sürüklemez mi? 2003 yılındaki aşırı sıcakların, depolanan kanların bozulmasına ve bir bakanı görevi ihmalden suçlu duruma düşürmesinin bu yana hükümetler, kamuoyunu daha çok uyarma eğilimine girdi. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de, kontrol altına alınamayan bir salgın hastalıkla karşı karşıya kalmamak için aşırı tedbirli davranma kararı aldı. Böylesine karmaşık bir problem nedeniyle tutarlı olmalı ve lafı dolandırmadan, neye yolaçacağı tam olarak bilinmeyen bir virüsten bizi korumaya çalışan Cumhurbaşkanı Sarkozy'i eleştirmenin zor olduğunu teslim etmeliyiz."

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Murat Çelikkafa