TÜR 2408 Presseschau 1

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung, Libya ve Suriye’deki gelişmeler ışığında Türkiye’nin bölgede sahip olduğu rolü mercek altına alıyor. Gazeteye göre Türkiye dış  politikası, Libya ve Suriye konusunda başarısız olma tehlikesiyle karşı karşıya:

“Türkiye’nin izlediği politika için asıl sınav, Suriye konusunda. Suriye, bölgedeki dengeler açısından Libya’dan daha önemli. Suriye de Erdoğan hükümetinin eski düşmandan, yeni dosta dönüştürdüğü ülkelerden biri. Bunun için haklı ve yerinde gerekçeleri var: 800 kilometreden fazla uzunluktaki sınırda istikrarın tesis edilmesi ya da Suriye’nin İran’la yaptığı ittifakın bozulması girişimi gibi. Vizenin kaldırılması, bu alandaki  politikanın başarılı olması değil miydi? 2010 yılında 900 bin Suriyeli Türkiye’yi ziyaret edip, refah ve demokrasi izlenimiyle evlerine dönmedi mi? Ancak şimdi yeniden, Ankara’nın bir sıçrama yapma fırsatını kaçırıp kaçırmayacağı sorusu gündemde. Türkiye bugüne dek sayısız kere Suriye rejimini reformlar konusunda ikna etmeye çalıştı. Her seferinde başarısız oldu. Ankara bu durumdan şimdi hoşnutsuz olduğunu gösteriyor, ancak Devlet Başkanı Beşar Esad’a tamamen karşı olduğunu açıkça gösteren bir tavır konusunda ise tereddüt ediyor. Bunun nedenleri  var: Türkiye PKK’yla mücadelede Suriye ve İran’ın işbirliğine muhtaç. Ancak Suriye’de daha fazla kanın aktığı her gün, Ankara’nın muğlak tavrı, insanlara biraz daha riskli ve anlaşılması zor geliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dış politika sözcülerinden Suat Kınıklıoğlu, ‘Eğer Türkiye bölge halkları için bir ilham kaynağı ya da öncü bir siyasi aktör olmak istiyorsa, işte o zaman Suriye krizinde doğru tarafta yer almak zorunda’ dedi. Doğru. Bu, aynı zamanda bir zaman meselesi.”    

Bugünkü Alman gazetelerinde yer bulan bir başka konu ise Türk savaş uçaklarının Kuzey Irak’a düzenlediği hava operasyonları. Märkische Oderzeitung, konuyu şöyle yorumluyor:

“PKK örgütü düzenlediği son saldırı ile (Hakkari Çukurca saldırısı) ordunun çok şiddetli bir misilleme operasyonu düzenlemesine yol açtı. Ve kısa bir süre önce ordunun gücünü kısıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milliyetçi bir dalganın altında kalıp ezilme korkusundan olsa gerek, bu konuda çok sert bir tavır sergiliyor. Ancak son gelişmelerle birlikte ülkenin şimdiye dek ulaştığı açılımlar da tehlikeye girmiş oldu.”

Bugünkü Alman gazeteleri Baden Württemberg Eyaleti’nin Sosyal Demokrat Partili Uyum Bakanı Bilkay Öney’in, Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte dile getirdiği önerilere ve buna gelen tepkilere de geniş yer ayırıyor. Almanya Türk Toplumu ve Berlin Türk Cemaati gibi kuruluşlar, Öney’in, ‘Türkler, Almanlara oranla beş kat fazla televizyon izliyor’, ‘Almanya’da ne kadar çok Türk olursa, huzursuzluk o kadar artar' gibi ifadeler kullandığını belirterek, Bakan’ı sert bir dille eleştirdi. Bakan Öney’se sözleri aktarılırken anlam bütünlüğünden koptuğu görüşünü dile getirerek eleştirileri geri çevirdi. Die Tageszeitung konuyu şöyle yorumluyor:

“Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in dile getirdiği, parti içinde göçmenler lehine kota getirilmesi önerisini Bilkay Öney, gereksiz buluyor, aynı zamanda başlı başına bir Uyum Bakanlığı’nı da. Peki Bilkay Öney, siyasi programında açık seçik eksiklikler bulunduğu halde, neden bu göreve geldi? Baden Württemberg’de öğretmenlere başörtüsü yasağı uygulanması konusuna dokunmak istemiyor, AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yabancıların, yerel seçimlerde oy kullanması yönünde haklarının genişletilmesine de. Bunun yerine varolan önyargılara hizmet ediyor: Bu ülkedeki Türkler’in sayısının artmasının huzursuzluğa neden olabileceğini, bu nedenle de Türkiye’den gelenlere vize uygulanmasının doğru olduğunu savunuyor. Bilkay Öney’e yönelik kızgınlık, uyum konusunda Sosyal Demokrat Parti'nin yaşadığı sıkıntıyı, belirsizliği de ortaya koyuyor.” 

Süddeutsche Zeitung ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Öney, 2009 yılında Berlin'e hükümet eden Belediye Başkanı Klaus Wowereit ve onun parçalanmaya müsait Sosyal Demokrat-Sol Parti koalisyonunun sahip olduğu çoğunluğu güvence altına alabilmesi için, Sosyal Demokrat Parti’ye geçti. Eski partisi Yeşiller o dönem Berlin’den Stuttgart’a giden Öney’in arkasından gözyaşı dökmedi. Sosyal Demokrat Parti Berlin Teşkilatı’ndaki bazı partililer de onun gidişine farklı tepki göstermedi. Öney'in Baden Württemberg'den partili arkadaşları da şimdi, onun  sözlerinin gerçekten gürültüye neden olduğunu biliyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Hülya Köylü