24.11.2009 - Alman basınından özetler

Neue Osnabrücker Zeitung, yeni Alman dışişleri bakanının görevinin ilk haftalarında hata yapmamış olmasının bile başarı sayılması gerektiğini ve diplomatik arenanın, Berlin’in siyaset sahnesinden çok daha kaygan bir zemin olduğunu vurguladığı yorumunu şöyle sürdürüyor:

“Almanya ile İsrail arasındaki ilişkilerin istikrarını korumasında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in İsrail yanlısı tutumu da önemli rol oynuyor. Kudüs yönetiminin bayan Merkel’e duyduğu sempati de yeni dışişleri bakanının İsrail ziyaretini kolaylaştırıyor. Almanya’nın İsrail karşısında tarihî sorumluluk taşıdığının bilincinde olan Westerwelle'nin, İsrail yönetiminin güvenini kazanmaması için hiçbir neden bulunmuyor.”

Guido Westerwelle'nin Kudüs'te Almanya’nın özel sorumluluğuna, yanlış anlamalara mahal vermeyecek kadar açık vurgu yaptığını kaydeden Mannheimer Morgen gazetesiyse devamla şu satırlara yer veriyor:

“Almanya Dışişleri Bakanı’nın, İsrail tarafından sürdürülen yerleşim politikasının barış önündeki büyük bir engel olduğunu söylemesi yerindeydi. Almanya’nın artık sadece 60 yıl önce kurulan İsrail devletinin avukatlığını yapamayacağı ve inandırıcılığını korumak için Filistinlilerin çıkarlarını da gözetmek zorunda olduğu inkâr edilemez. Aksi takdirde Almanya, taraflar arasında dürüst arabuluculuk yapamaz.”

Saarbrücker Zeitung, Alman otomotivcilik kuruluşu Opel’i kurtarma girişimini değerlendirdiği yorumunda, Avrupa hükümetlerinin ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun istihdamı koruyacak yardımları esirgeyemeyeceğini, ancak Opel’in en kısa zamanda piyasa kuralları çerçevesinde üretim yapıp otomobil satan bir işletme haline gelmesi gerektiğini vurguluyor. Oldenburg merkezli Nordwest Zeitung'un yorumunda ise General Motors’un Opel’i kurtarma planının şirketin geleceğine açıklık kazandıracağı belirtiliyor:

“Hangi Opel fabrikalarının ayakta kalacağında, işletmecilik faktörleri kadar devlet yardımları da belirleyici olacak. Bunun Opel tesislerinin bulunduğu Avrupa ülkeleri arasında sübvansiyon yarışına yol açması saçmalık olur. Almanya, Opel’in Magna’ya satılması için kesenin ağzını açtı ama General Motors bu oyunu bozdu. Opel’i satmaktan vazgeçen Amerikan şirketi, bu yardımların şimdi kendi hesabına yatırılmasını bekliyor.”

Basın özetlerimize Dresdner Neueste Nachrichten gazetesinin Kopenhag’da yapılacak dünya iklim zirvesini konu alan yorumuyla devam ediyoruz:

“Atmosferi en çok kirleten ülkelere bağlanan umutlar sönüyor. ABD ve Çin, ‘bu oyunda biz yokuz', diyor. Almanya alarm zillerini çalarken Rusya niyet açıklamalarıyla yetiniyor. Üçüncü Dünya ise ekonomik büyümeden dışlanmayacağı ve ebediyen sadakaya muhtaç olmayacağı bir yardım programı bekliyor. Zirve hararetli geçecek ve yine sulandırılmış bir uzlaşmayla sona erecek.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin, finans krizinin nüksedebileceği uyarısında bulunduğu yorumuyla basın özetlerini noktalıyoruz:

“Finans piyasalarında, yakında yeni bir köpüğün daha patlayabileceği korkusunun kol gezdiği inkâr edilemez. Küresel likidite fazlası had safhada ve yatırım yapılacak yer aranıyor. Bunun piyasa ekonomisindeki arz-talep oyunuyla ilgisi yok. Çünkü spekülasyonla besleniyor. Hükümetler gibi ne merkez bankaları ne de ticarî bankalar, zamanı değerlendirip emniyet mekanizmaları kurabildi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Trichet’nin de uyardığı gibi yeni bir finans krizinin faturası çok daha kabarık olacak. Merkez bankaları, parayı pahalandırmaya başlamalı. Ama her şeyden önce de kriz dönemlerinde hırs ve tamahkârlık olarak da adlandırılan dengesiz spekülasyona nasıl gem vurulabileceği düşünülmelidir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa