1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

25.03.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı25 Mart 2005
https://p.dw.com/p/AbrA

Avrupa ve Alman basınında bugün, Türkiye’nin Ermeni soykırımı iddiaları, Belçika’da İslam Konseyi, Türkiye’nin Avrupa Birliği tartışmaları, Kırgızistan, ABD’de komadaki Terri Şiavo ve Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının son Brüksel zirvesine ilişkin haber ve yorumlar yer alıyor.

İsviçre’de yayımlanan „Aufbau“ dergisinde, Ermeni soykırımı suçlamasına yalnızca Türkiye’nin değil, Almanya’nın da muhatap olması gerektiği belirtiliyor. Julius Schoeps imzalı yazı şöyle devam ediyor:

“Günümüzün Almanyası, hukuken Alman İmparatorluğu’nun devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın Ruslar’a ve İngilizler’e karşı Orta Doğu’daki en önemli müttefiğiydi. Almanya - Türkiye ilişkileri halihazırda olumlu bir havaya sahiptir. Almanya Parlamentosu’nun böyle bir ortamda alacağı Ermeni soykırımını kınayan bir karar alması kuşkusuz bu iyi ilişkileri gerecektir. Ancak orta vadede kuşkusuz, tarihsel adaletin sağlanmasına önemli bir katkı sağlayacaktır.“

Ankara’nın Avrupa Birliği tam üyeliğinin neredeyse kesinleşmiş olmasına rağmen Ermeni soykırımı iddialarına katı bir inkarcılıkla yaklaşmaya devam ettiğinin ileri sürüldüğü yazıda, „Bu kanlı imha hareketinin açıklığa kavuşturulmalı, aynı zamanda bu acımasız harekatta, Türkiye’nin müttefiği olarak Almanya’nın nasıl bir katkı sağladığı da artık aydınlığa kavuşturulmalıdır“ denildi.

Belçika gazeteleri ise 1998 yılında ilk seçimleri yapılan İslam Konseyi’nin yenilenen üyelerinin büyük kısmının Türk kökenlilerden oluştuğunu yazıyor. Pazar günü yapılan seçim sonuçlarına göre, 68 üyeli konseye Türkler’in listelerinden toplam 40 kişi girmeyi başardı. Belçika gazeteleri, konseye yalnızca 20 temsilci gönderebilen Fas kökenlilerin seçimin mağluplarını meydana getirdiğine dikkat çekti. İslam Konseyi seçimlerine, kayıtlı toplam 70 bin seçmenin yüzde 63’ü katıldı. Aralarında 5 kadın temsilcinin de bulunduğu Belçika İslam Konseyi’nin ilk görevi, 17 üyeden oluşan bir icra komitesi seçmek olacak.

Avrupa ülkelerinde Türkiye’nin Avrupa Birliği tartışmaları devam ediyor. Fransız „Le Figaro“ gazetesi, „Avrupa vatandaşların hangi ülkeleri Avrupa Birliği’nde görmek istediklerini“ inceleyen bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarına yer verdi. Le Figaro’nun araştırması, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve Polonya’da, TNS Enstitüsü tarafından yürütüldü. Fikri sorulanların yüzde 55’i Ukrayna, yüzde 50’si Rusya’yı Avrupa Birliği’nin yeni üyesi olarak görmek istediklerini açıklarken, bu oran Türkiye söz konusu olunca yüzde 45’e geriledi. Araştırma, Avrupa Birliği’nin muhtemel genişlemesine en soğuk bakan milletin de Almanlar olduğunu ortaya koydu.

Uluslararası gündemin ilk sıralarında yer alan Kırgızistan, bugün Alman basınının haber ve yorumlarıyla yer verdiği konular arasında yer alıyor. Westfaelische Nachrichten gazetesi, Kırgızistan’daki olayları şu satırlarla yorumluyor:

“Rusya çevresindeki huzursuz ülkelerin sayısı giderek artıyor. Putin’in Rusyası, bu huzursuzluktan olumsuz şekilde payını alıyor. Kırgızistan’da ortaya çıkan otorite boşluğu nasıl ve kimler tarafından doldurulacak? Bu sorunun yanıtı henüz belirsiz. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti ile ABD’nin elleri kolları bağlı bir şekilde gelişmelere seyirci kalmayacakları kesin. Görünen o ki, uzun uğraşlar sonunda varılan bölgesel güç dengesi bir kez daha alt üst olmuş durumda. Bişkek’teki kaynaşma, en çok komşu Kazakistan’ı rahatsız ediyordur. Kırgızistan’dan kaçmak zorunda kalan Askar Akayev, Kazakistan lideri Nursultan Nazarbayev’in yakın dostuydu. Yoksa şimdi de sıra Nazarbayev’de mi? Moskova’nın kabusu devam ediyor.“

Lahey’de yayımlanan „De Volkskrant“ gazetesi, uluslararası kamoyunun gündemindeki bir başka konuya, Amerika’da komadaki hasta Terri Schiavo’nun durumuna sayfalarında yer vermiş. Hükümetin yargı tarafından verilen kararlara müdahale edip özel kanunlar ya da kararnameler çıkarmasını eleştiren „De Volkskrant“ gazetesi, „Washington yönetiminin bu tutumu, kuvvetler ayrılığını temel prensipleri arasına sıkı sıkıya entegre etmiş bir demokrasiye yakışmıyor. Yapılan bu yasal manevralar da acıklı bir ölümün, halka açık, gürültü - patırtılı bir tiyatro gösterisine dönüşmesini engelleyemiyor“ ifadesine yer verdi.

Basın turumuzda son olarak Avusturya gazetelerinden „Wirtschaftsblatt“ gazetesine göz atıyoruz. „Wirtschaftsblatt“ gazetesi, Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının Brüksel’de yaptıkları zirveyi değerlendiriyor. Birliğin istikar paktı, istihdam piyasası ve Hırvatistan politikasına ilişkin uzlaşma sağladığına işaret eden gazete, böylelikle Avrupa Birliği’nin önündeki pek çok engelin aşılmış olduğunu vurguladı. Gazete, Brüksel’in Hırvatistan’a tam üyelik müzakereleri sürecinde yeni bir fırsat tanıma kararının ise Avrupa Birliği’nin siyasi gücüne olumlu şekilde yansıyacağını belirtti.