1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

25 Mart 2010

Avrupa basını Doğu Kudüs'teki yerleşim birimi planları yüzünden ABD ile İsrail arasında yaşanan gerginliği ve AB içinde Yunanistan'ın borçları yüzünden devam eden gerginliği ele alıyor.

https://p.dw.com/p/Mby4
Fotoğraf: dpa

Madrid'de yayımlanan El Pais gazetesi, ABD ile İsrail arasında, yeni yerleşim birimleri yüzünden yaşanan gerginliğe değinerek, ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail'e karşı dikkatli olması gerektiği görüşünü savunuyor:

"Barack Obama, İsrail'i ve onun provakatif yerleşim birimi politikasını durdurmalı. Başkan Obama, sağcı İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından sabrının sınır noktasına getirildi. Eğer Washington, bu konuda çizgiyi çekmezse, ABD'nin sadece Ortadoğu politikası değil, bütün dış politikası tehlikeye girer. Netanyahu, yaptığı açıklamaların tersine iki devletli bir çözüme inanmıyor görünüyor. Obama için kırmızıyı çizgiyi çekme zamanı geldi. ABD İsrail'e üç milyar dolar ödüyor ve İsrail devletinin güvenliğini sağlama garantisini veriyor. Netanyahu'nun makul olmayan tavrı ile Beyaz Saray'ın buna müsamaha göstermeye devam etmesi, dünya genelinde Amerika düşmanlığını körükleyecek ve Washington'un Irak ve Afganistan'daki sorunlarının artamasına yolaçacaktır."

Avusturya'nın Der Standard gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"ABD-İsrail ilişkileri şu sıralar ne ileriye, ne de geriye gidiyor. Son yıllarda giderek yakınlaşan bu iki ülke arasında görüş ayrılıkları vardı ama ilk kez iki taraf da tahammül sınırının sonuna geldiklerini gösteriyor. Barack Obama'nın Ortadoğu planları, İsrail yüzünden değil, bu hükümet yüzünden paramparça oldu. Şimdiki hükümet Beyaz Saray'da başka bir Başkan'ın oturmasını isterdi, ama diğer yandan hiçbir Amerikan yönetiminden yerleşim birimlerini destekleyen bir mektup ya da İsrail'in Doğu Kudüs'teki egemenliğini resmen tanıyan bir destek alamazdı."

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, borç batağındaki Yunanistan'a yardım edilmesine karşı çıkması, gazetelerin yorum konuları arasında yeralmaya devam ediyor. Fransız Le Figaro, Merkel'i 'Madam Hayır' diye tanımlayarak, şu analizi yapıyor:

"Yunanistan'daki kriz 'Madam Hayır'ın Avrupa sahnelerine büyük dönüşünü sağladı. Yunanistan'a yardımlar konusunda yüksek sesle dile getirdiği çekinceleri ve karşı çıkışıyla, dayanışma içinde olmayan tavrı, Avrupalı komşular tarafından eleştirildi. Ancak Bayan Merkel, bu tavrıyla Almanya'da puan kazandı. Hem de doğru zamanda. Altı aydır ülkeyi yöneten orta-sağ hükümetinin başbakanı olarak eşi benzeri olmayan sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Hatta bu durum, kendisinin önümüzdeki dönem seçilmesini bile engelleyebilir. Merkel bu süreçte uluslararası kararlar veriyor. Kısacası Merkel, Yunanistan'daki krizi, ülkesinde destek kazanmak için kullanıyor."

Aynı konuyu ele alan bir başka gazete ise Polonya'dan Gazeta Wyborcza. Gazete Berlin yönetiminin AB içinde sert bir politika izlediği yorumunu yapıyor:

"Almanya AB içinde bugüne kadar olmadığı kadar sert bir çizgi izliyor. Berlin, yıllarca ortak pazarın varlığının kendisi için büyük önem taşıdığı ve büyük avantaj sağlayacağı görüşünü savunup, AB'ni homurdanmadan finanse ettikten sonra şimdi Başbakan Merkel bu formülü değiştiriyor. Gelecekte durum farklı olacak. Berlin, büyük olasılıkla Atina'ya yardım yapılması konusunda taviz verecek. Ancak AB içinde oyunun kuralları değişti. Almanya kendi çıkarları için Fransızlar, İspanyollar ya da İngilizlerin yıllardır yaptığı gibi sert biçimde mücadele edecektir. Avrupa buna alışmalı. Lizbon Antlaşması, Berlin'e AB içinde oy hakkı konusunda en büyük söz hakkını verdi. Angela Merkel'ın buna ihtiyacı olacak."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa