Avrupa basınından özetler

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Lüksemburg ve Hollanda ile birlikte Almanya'nın da kredibilite beklentisini durağandan negatife çevirmesi ve bu ülkelerin kredi notlarını izlemeye alması Avrupa basınında geniş yankı buldu. İsveçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung, Moody's'in kararını şöyle yorumluyor:

“Moody's'in Almanya ile ilgili görüşü bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Zira yakın geçmişte ilk kez Almanya'nın sahip olduğu en yüksek kredi notundan kuşku duyuluyor ve böylece ilk kez Almanya'nın, özel AAA kredi notuna sahip ülkelerden biri olamayabileceği yönünde bir perspektif ortaya konmuş oluyor. Almanya, Moody's'in uyarı ateşini ciddiye almakla iyi etti. Soğukkanlı bir şekilde bakıldığında, kuruluşun aceleyle davranmadığı ve tahminlerini belirsiz gerekçelere dayandırmadığı açıkça görülüyor.“

Avusturya gazetesi Der Standard da konuyla ilgili şu değerlendirmeye yer veriyor:

“Almanya'nın ekonomiden anlayan siyasetçileri aylardır Berlin'in de malî sınırları olduğunu anlatıyordu. Moody's de şimdi işaret parmağını sallayarak Berlin'in bulunduğu yönü gösteriyor. Almanya'nın yüzde 82'lik gayrı safi milli hasılasına karşı düşük orandaki devlet borçları sayesinde bütçesine dikkat etmesi şart değil. Ancak Başbakan Angela Merkel'in şimdi çantasında Madrid ve Roma'daki aç gözlülerden kurtulmak için bir gerekçesi daha var. Alman hükümetinin dar bir patikadan geçmesi gerekecek. Zira bir tarafta yaklaşan seçimlerin baskısı, öte tarafta da Almanya'nın ithalatını yakından ilgilendiren Güney Avrupa ülkelerindeki kriz var. Mali kaynak aktarılmadan para birliğinin bu krizden çıkması mümkün görünmüyor.“

Hollanda gazetesi de Volkskrant da dikkat çekici bir yoruma yer veriyor. Kritik bir aşamaya gelindiği belirtilen yorumda şu satırlar yer alıyor:

“Euro Birliği'nin son çıpası da yerinden oynama tehlikesiyle karşı karşıya. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, attığı adımla Avrupa'yı, Euro krizinde belirleyeci aşamaya gelindiği gerçeğiyle yüz yüze getirdi. Moody's'ten yapılan açıklama gayet basit: Yunanistan'ın Euro'dan vazgeçmesi ihtimalı artık çok daha yüksek. Ve bu senaryo da güçlü Euro ülkelerinin kredibilite beklentisinin negatife çevrilmesine ve kredi notlarının da izlenmeye alınmasına yol açtı. Moody's bu olumsuz görüşüyle Avrupa'ya ayna tutarak Euro krizinin maliyetinin patlamaya hazır bir bombaya dönüştüğü mesajını veriyor…“

Suriye'deki gelişmeler de Avrupa basınında yakından takip ediliyor. Fransa'nın batısındaki bölgesel gazetelerinden La Charente Libre'nin Suriye'deki gelişmelerle ilgili yorumu şöyle: 

“Devrilecek mi devrilmeyecek mi? Devrilecekse, bu ne zaman olacak? Ve nasıl yeni bir Suriye ortaya çıkacak? 23 milyon Suriyeli, Beşar Esad'a karşı isyanın başladığı 2011'in baharından bu yana 20 bin insanını kaybetti. Suriyeliler, diktatörün ve ülkelerinin geleceğine korkuyla bakıyor. Elbette sadece onlar değil, uluslararası toplum da Ortadoğu'nun tamamı için endişeleniyor. Peki Esad, zaten darmadağın olmuş birlikleri üzerindeki kontrolünü tamamen kaybederse ne olacak? Ordunun denetimi Esad'a sadık güçler ve müttefiklerinin ya da Lübnan'daki Hizbullah hareketinin eline geçebilir mi? Suriye'deki diktatör aslında sessizce bölge istikranının garantisi olarak görülüyor. Bu nedenle Beşar Esad henüz kaybetmedi... "

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Nihat Halıcı