1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau 2

26 Mart 2010

Bugünkü Avrupa basını Brüksel’de düzenlenen AB Zirvesi çerçevesinde borç batağındaki Yunanistan’a yapılacak yardımlarla ilgili tartışmaları analiz ediyor.

https://p.dw.com/p/MdSA
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu
Yunanistan Başbakanı Yorgo PapandreuFotoğraf: AP

Danimarka’nın liberal Politiken gazetesi AB’nin Yunanistan’a yapılacak yardımlar konusunda sağladığı uzlaşmayı şöyle yorumluyor:

“AB’nin Yunanistan’a yapılacak yardımlara Uluslararası Para Fonu’nu da ortak etmesi iyi oldu. Para Fonu'nun borç krizlerinin aşılmasındaki tecrübesi, AB üyesi Letonya, Macaristan ve Romanya’nın yaşadığı sorunlarda da görüldü. Ayrıca Para Fonu sert mücadeleden de çekinmiyor. Yunanistan’ın tam da buna ihtiyacı var. Euro Bölgesi ülkeleri Para Fonu’nun Yunanlar için sert reçetesini, krizin sorumlularının, finans piyasalarına vereceği anlamlı bir mesajla kombine etmiş oldular. Böylesine fırtınalı dönemlerde de bir arada durulabileceğini göstererek, çetin sorunlarla mücadele yeteneklerini de sorgulamış olacaklar.”

Fransız Liberation gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Burada Almanların bir sırrı var. Bu ülke uzun süre Avrupa’nın inşa edilmesinde önemli bir mihenk taşıydı. Fransa’nın yakın müttefikiydi ve onunla tarihten gelen kötü ruhları kapı dışarı etmek için, kararlı bir ittifak oluşturmuştu. Şimdi ise birliğin temel dayanışma ilkesini yerinden sarsıyor. Kriz o kadar tırmandı ve doruk noktasına ulaştı ki, Yunanistan’ın AB’nden dışlanması ihtimali ortaya çıktı. Angela Merkel’ın Almanyası, Yunanistan’ın kaderine terketmek ve Uluslararası Para Fonu gibi bir kurtu kurtarma operasyonuna ortak etmek istemekle, kasti olarak Euro Bölgesi’ndeki ülkeleri aşağılamış oluyor.”

Avusturya'dan Salzburger Nachrichten'in aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Her para birimi kendisine duyulan güvenle ayakta kalır, bu güven de finans piyasaları ve vatandaşların onu kullanmasını, cebinde taşımasını sağlar. Euro bu güveni kazandı, onu eleştirenlerin geçen yıllarda söylediklerini yalan çıkardı. Bu özellikle Avrupa Merkez Bankası’na itibar kazandırdı. Ama sağlam bir para politikası yetersiz. Avrupa şimdi sancılı bir biçimde, ortak para biriminin, içinde farklı uygulamaların olduğu bir ekonomik bölgede ancak ekonomi ve maliye politikalarının uyumlaştırılmasıyla işleyebileceğini anladı. İşte Avrupa’da eksik olan bu. Avrupa’nın tek tutkalı sayılan Euro'nun riske atılması istenmiyorsa, entegrasyona devam edilmelidir.”

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Tages-Anzeiger adlı İsviçre gazetesinden:

“Uzlaşmanın sonunda bütün Euro Bölgesi ülkeleri kendilerini muzaffer ilan edebilir. Ancak Euro ülkeleri Yunanistan'a açık çek vermedi. Yunanistan hükümeti şimdiye kadar para istemedi, sadece acil bir durum için garantörlük talep etti. Avrupa Birliği'ne en fazla aidat ödeyen ülke Almanya da sonuçta Yunanistan'a para ödeyecek. Merkel Yunanistan'ı bu krediler için piyasalara uygun bir faiz ödemeye mecbur etmeyi başardı. Borç batağındaki Yunanistan'ı Euro Bölgesi'ndeki ortaklarının uygun faizlerle desteklendiğine dair bir izlenimin doğmasını Almanya Başbakanı ne pahasına olursa olsun engelleyecektir.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay