1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.05.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ayşe Tekin26 Mayıs 2005
https://p.dw.com/p/AbqU

Alman ve diğer Avrupa basınında Almanya’da gündeme gelen erken seçim olasılığı tartışılmaya devam ediyor. Almanya’nın en fazla satan gazetelerinden Bild, erken seçim düşüncesi daha uygulamaya konulmadan seçim kampanyasının başladığını ve partilerin seçmene söz vermemeye dikkat ettiğini yazıyor:

“Cesur davranıp seçmene reformların daha yeni başladığını söylemek yerine, küçük hesapların peşinden gidenler daha önce açıklanan görüşlere bile çekimser kalıyorlar. Eh, seçmenin korkması mümkün. Vergi reformundan söz eden Birlik partileri şimdi suskun. Sosyal Demokratlar, istihdam piyasası reformlarını duymak bile istemiyorlar. Oysa bu şekilde devam edilemeyeceğini en arka sıralarda oturanlar bile anlamış olmalı. Bu seçim kampanyası, seçmeni aldatma yarışı olamaz. Söz konusu olan Almanya’nın geleceği.”

Kölner Stadt-Anzegier gazetesi, Almanya’nın tarihinde iki önemli iktidar değişimi yaşandığını hatırlatıyor. 1982’de Schmidt hükümetinden Kohl dönemine geçiş ve 1998’de Kohl’ün yenilgisi ile Schröder hükümetinin iktidara gelmesi. Kölner Stadt Anzeiger’e göre, Eylül ayında yapılması beklenen erken seçimlerdeki olası iktidar değişimi bu ikisinden çok daha derin sonuçlara yol açacak. Yorum şöyle devam ediyor:

“Bu kez söz konusu olan devletin rolü ve vatandaşın sorumluluğu. Almanlar ilk kez reformların hangi hızda devam etmesi gerektiğine karar verecekler. Yeni kurulacak sol ittifak bu konuda bir alternatif olabilir. Ama her halükarda seçmenin oyu, devletin gelecekteki rolünü belirleyecek. Almanya en demokratik yoldan değişime hazırlanıyor. Bu da cesaret verici bir şey.”

Partilerin erken seçim düşüncesi ortaya çıkar çıkmaz seçim kampanyasını başlatmaları ve bu arada seçmene karşı açık davranmamaları diğer gazetelerde de işleniyor. Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung, Hrıstiyan Birlik partilerinin Eylül ayına kadar programları hakkında somut bir şey açıklamayacağını belirtiyor ve bunun nedenini de seçmeni korkutmamak hedefine bağlıyor. Neue Osnabrücker Zeitung ise Birlik partilerini programlarını açıklamaya çağırıyor:

“Birlik partileri ne yapacaklar? Yapacakları işler için kaynağı nereden bulacaklar? Şimdi iktidara gelmek için şanslarının arttığı bir dönemde seçmenlerin çoğu bu sorulara cevap bekliyor. Ama onların da maliyeti iyi hesaplanmış ve kaynağı bulunmuş reform planları yok. Birlik partileri, yedi yıllık muhalefet döneminde iktidara iddia ettikleri kadar iyi hazırlanmadılar. Şimdi umutları halkın değişim isteminin Schröder’i düşürmeye yetmesi.”

Augsburger Allgemeine Zeitung’a göre, Schröder ve Müntefering iktidarda kalabileceklerine gerçekten inanmıyorlar. Seçime, Yeşiller’e koalisyon sözü vererek gitmemeleri bu yüzden. Gazete, Schröder’in onuru ile iktidardan ayrılmaya, Müntefering’in de partiyi toparlamaya hazırlandığı görüşünde. Berliner Zeitung, Schröder’in eyalet seçim sonuçlarının üstünden iki saat geçmeden erken seçim önerisini ortaya atarak, Angela Merkel’a hediye verdiğini yazıyor:

“Angela Merkel kulaklarına inanamamıştır. Başbakan Schröder açıklaması ile Birlik partilerini öyle hazırlıksız yakaladı ki, başbakan adayı üzerinde aylarca tartışmaları mümkün değildi. Böyle bir tartışma Angela Merkel’ı yıpratabilirdi. Schröder’in atağı ile tüm bunlar geçmişte kaldı. Hristiyan Birlik partileri şu anda önde görünüyor ve başbakan adayları da Merkel. Angela Merkel’in başbakanlık için yeteri kadar deneyimi var. Ama iktidara gelince konjonktürün canlanması gerekiyor, çünkü o zaman yardım alacağı bir Schröder olmayacak.”

Birkaç gazete de Sosyal Demokrat Parti’den ayrılan eski başkanlardan Oskar Lafontaine’in önerdiği iki küçük sol parti arasındaki ittifak şansını ve bunun büyük partilere etkisini değerlendiriyor. Offenbach Post, Lafontaine’in önerilerinin Sosyal Demokratlar’ı zor durumda bırakabileceğini yazarken, Financial Times Deutschland solda bir boşluk oluştuğu görüşünde:

“Yeni bir sol parti sosyal demokratların zayıflığından yararlanacaktır. Aynı zamanda Sosyal Demokratlar’a göre daha açık konuşma avantajı olacak. Kurum vergilerinin düşürülmemesi, servet vergisi konulması gibi. Sosyal Demokratlar’ın istihdam piyasası reformlarını tüm sorunlara rağmen uygulamakta ısrar etmeleri, seçmenin yeni sol partiden beklentisinde her türlü hayale kapılmasını sağlıyor. Sosyal Demokratlar’ın geneli tartışmadan uyguladıkları reform programları sol’da bir boşluk oluşturdu.”

Almanya basını dışında diğer Avrupa basınında da Almanya’daki erken seçim olasılığı tartışılıyor. The Daily Telegraph gazetesi, Alman Sosyal Demokratları’nın 1933’den bu yana en ağır krizini yaşadığı görüşünde:

“Seçim yarışı Schröder için beklediğinden zor geçecek. Eski yoldaşı Oskar Lafontaine karşı aday olmaya hazırlanıyor. Bu olasılık sonbahar seçimlerinde Başbakan’ın zaten küçük olan şansını yitirmesine yol açabilir. Oskar Lafontaine, Schröder karşıtlarını birleştirmeyi başarırsa, 142 yıllık eski partisini temelden sarsabilir, hatta bölebilir. Almanya’nın en eski partisi, Hitler’in iktidara gelmesinden sonraki en ağır krizini yaşıyor.”

Danimarka’dan Information gazetesi de Lafontaine’in Schröder’in iktidarına mal olabileceği görüşünde:

“Oskar Lafontaine gibi ünlü ve karizmatik bir politikacının katılımı ile Almanya seçimleri heyecanlı geçecek. Henüz seçim için tüm hazırlıklar tamamlanmadı, sol ittifakın oluşup oluşmayacağı belli değil. Lafontaine’in solun farklı gruplarının beklentilerine cevap verip vermeyeceği de belli değil. Ama Sosyal Demokratlar’a, Angela Merkel karşısında şans bırakmayacak kadar oy alacağı kesin.”