1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.06.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap26 Haziran 2006
https://p.dw.com/p/Abm0

Alman basınında bugün, Dünya Kupası’na ağırlık veriliyor. Gazetelerde, Şampiyona’da şimdiye dek kaydadeğer bir şiddet olayının yaşanmamasına ilişkin yorumlar yer alıyor. Dış haberler sayfalarında ise tansiyonun giderek tırmandığı Ortadoğu mercek altına alınıyor.

Süddeutsche Zeitung gazetesinde şöyle diyor:

“Hamas’ın iki İsrail askerini öldürmesi, bir askeri de kaçırması, Tel Aviv yönetimini çok kızdırdı. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Hamas’ın bu saldırgan tutumundan vazgeçmemesi durumunda, Gazze Şeridi’nde geniş çaplı operasyona başlayacakları tehdidini savurdu. 10 yıldan fazla bir süredir Filistinliler, İsrail askerlerini kaçırmıyordu. İsrail yönetimi, intikam yeminleri ederken, Mısır, AB ve ABD devreye girdi. Ama görünen o ki, hem İsrail hem Filistin tarafında çaresizlik hakim. İsrail, Gazze’den çekilmişti ama şimdi yine askerlerini oraya gönderiyor. Demek ki tek taraflı olarak atılan adımlar yarar getirmiyor. İsrail’in bölgeden çekilmiş olması, bir göz boyamadan ibaretti, taraflar arasında barış sağlamaya yönelik bir adım değildi.“

Financial Times Deutschland ise Hamas’ın yapısına değiniyor:

“Filistin’de iktidarda bulunan Hamas’ın askeri kanadı, Filistin Başbakanı İsmail Haniye’den ziyade, Şam’da sürgünde bulunan radikal liderlere itaat ediyor, cinayet emirlerini onlardan alıyor. Hamaslı siyasetçiler, Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail devletin tanınması olasılığını görüşürken, Hamas’ın askeri kanadı İzzedin El Kassam Tugayları, roketleri ateşliyor. Batı, Hamas’ın öyle kolay kolay değişmeyeceğini kabullenmeli. Hamas, Batı’dan maddi yardım koparabilmek için taviz veriyormuş gibi görünecek, ancak kendi bildiğini okumaktan vazgeçmeyecek.

Berlin merkezli Tagesspiegel gazetesi ise “Futbol Şampiyonası’nda şimdiye kadar ciddi bir terslik yaşanmadı ama bu durum her an değişebilir,” uyarısında bulunuyor:

“Şampiyona coşkusunu yaşayan kalabalıkla, şimdiye de meydana gelen olaylar kısaylandığında, bunun hiçbir önem arz etmediği görülüyor. Güvenlik güçleri şimdiye kadar işlerini iyi yaptı. Ama büyük bir olay patlak verdiğinde, örneğin hınca hınç dolu bir alanda panik çıktığında nasıl davranacaklar? İşte bunu bilmiyoruz. Bir de bazı güvenlik görevlileri tehlikeli davranışlar sergiliyor. Kimileri, ‘güçlü ve emreden’ konumunda olmayı hazmedememiş. Taraftarlara nobran davranıyor, onlarla kavgaya tutuşuyorlar. Yetkililerin bu kişilere dikkat etmelerinde yarar var, çünkü bunlar adeta patlamaya hazır birer bomba. Patlamazlarsa, şanslıyız.”