Avrupa basınından özetler

Fransız Le Monde gazetesi, Mısır’da Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin devlet başkanı seçilmesinin komşu ülkelere yansımasını değerlendiriyor:

“Muhammed Mursi’nin seçilmesi en az iki komşu ülke için kötü bir haber niteliği taşıyabilir. Öncelikle de bölgede önemli bir arabulucuyu kaybeden İsrail için. Mübarek bir yandan düzenli olarak İsrailli hükümet yetkilileri ile bir araya geliyor, ama aynı zamanda İsrail’e eleştirel yaklaşan basına da izin veriyordu. Aynı anda iki farklı telden çalma dönemi muhtemelen sona eriyor. Kahire ile yeni bir ilişki kurabilmek için İsrail’in geniş bir hayal gücüne ihtiyacı olacak. Şam’daki Esad Ailesi ise ordunun adayı Ahmed Şefik kazansaydı bunu Arap Baharı’nın bitiş düdüğü olarak yorumlayacaktı. Ancak şimdi ise Esad rejiminde ülkesindeki dinî azınlıkları kontrol altında tutmaya çalışırken İslamcı dalganın yayılması korkusu alevlenecek."

Hollanda’da yayımlanan de Volkskrant gazetesi ise İslamcı Muhammed Mursi’nin bölünmüş bir ülkenin devlet başkanı olacağını vurguluyor yorum sütununda:

“Şu anki güç dengelerinin ışığında, Mursi silahlı kuvvetlere karşı daha fazla nüfuz kazanmaya çalışacaktır. Yeni Devlet Başkanı, geniş bir tabana yayılan halk desteği ve manevi otoritesiyle pozisyonunu güçlendirebilir. Mübarek rejimine yönelik isyandan bu yana sürekli şiddete maruz kalan Kıptî azınlığın, kendi ülkesinde kendini güvende hissedebilmesi lazım. Mursi'nin, Mısır'ı hayatın tamamen köktendinciler tarafından belirleneceği bir ülkeye dönüştüreceği yönünde, dindar olmayan kesimdeki endişeleri de gidermesi gerek. Mursi, Hrıstiyanları ve İslamcı olmayan isimleri yüksek makamlara yerleştirerek bunu başarabilir. Bu, devlet başkanlığı görevi için iyi bir başlangıç olabilir.”

Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları perşembe ve cuma günleri iki günlük bir zirve için Brüksel'de bir araya gelecek. Zirvenin gündemi Euro krizi ve bütçe politikaları. İtalya'nın başkenti Roma'da yayımlanan sol liberal çizgideki La Repubblica gazetesi, siyasetin küresel kriz ile mücadelede yeterli çözüm üretemediği kanısında:

“Bu belirleyici bir hafta. Euro Bölgesi'nin ve ortak para biriminin kaderi söz konusu. Ancak bu gelişmelerin boyutuna uygun bir siyasi kadro görünürde yok. Başta Angela Merkel olmak üzere, tüm Avrupalı liderler pozisyonlarına saplanıp kalmış durumdalar. Euro'nun zaruri olduğunu söyleyip durmak, bir işe yaramıyor. Bu sadece bir şeytan çıkarma. Ama Avrupa'yı kurtarmak, federalizmle parayı aynı çatı altında birleştirmek için şeytan kovucular değil, devlet adamları gerekiyor.”

Avusturya'da yayımlanan liberal Der Standard gazetesi de Euro Bölgesi'ndeki borçlu ülkelerin güvenceleri konusundaki çekişmeyi yorum sütununa taşımış:

“Aşırı derecede borçlandıkları için risk yükünün diğer ülkelerle paylaşılmasından kârlı çıkacak olan İtalya gibi Birlik üyeleri, bu öneriyi hararetle destekliyor. Durum sıkıştığında kesenin ağzını açmak zorunda kalacak olan Almanya gibi ülkeler ise ayak diriyor. Bir konut kredisinin vadesi uzatılırken, önce tüm şartlar, olasılıklar masaya yatırılır, taraflar ancak ondan sonra imzayı atar. Euro ve Birlik'in geleceği konusunda da vatandaşların sürece dâhil edilmesi gerek, zira sonuçta her şeyin kefili onlar oluyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Köylü