1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2709 Presseschau 1

26 Eylül 2011

Bugünkü Alman gazetelerinin ağırlıklı konuları Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in devlet başkanı adayı olacağını açıklaması ve Papa 16. Benedikt'in dün sona eren Almanya ziyareti.

https://p.dw.com/p/12gMC

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung, Başbakan Putin'in, Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'le görev değiş-tokuşu yapmaya hazırlanmasını şöyle yorumluyor: 

"Putin'e en azından bu olayda dürüst davranmadığı suçlaması yöneltilemez. Putin'in Kremlin'e döneceğini ilan etmesi, ülkedeki gerçek iktidar ilişkilerini yerli yerine oturtmuş olacak. Putin, aslında bugüne kadar zaten hiç sona ermemiş olan kendi dönemini sürdürecek. Rusya'nın bu en güçlü adamı, adeta bir sırrı ortaya dökercesine, Medvedev'le çok eskiye dayanan ancak bugüne dek kamuoyundan saklanan bir anlaşmaları olduğunu söyledi. Başka ülkelerde olsa bu doğal olarak çok büyük bir skandal olurdu. Rusya'da ise en önemli kararların insanlar dikkate alınmaksızın alınması, doğal bir durum."

Düsseldorf'da yayımlanan Handelsblatt ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Kremlin’in başındaki isim Dimitri Medvedev, iktidar konusunda bir içgüdüye sahip değil. Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Ruslar, Medvedev'in hanesine yazılabilecek hiçbir başarı adlandıramıyor. Ancak Rusya Devlet Başkanı'na bir konuda hak vermek lazım: Harika bir oyuncu. Medvedev neredeyse dört yıl boyunca ülkenin modernleşmesinden bahsetti. Ve bunun ardından, devlet kapitalizmi politikası nedeniyle sürekli olarak eleştirdiği Putin'i halefi olarak önerdi."

 Frankfurter Allgemeine Zeitung'da ise şu satırları okuyoruz:

"Vladimir Putin, iktidar partisi Birleşik Rusya'nın hafta sonunda düzenlenen parti kongresinde yaptığı konuşmada, 'hangi makama kimin geleceğinin, ikinci planda olduğunu' söyledi. Putin bir bakıma haklı. Aslında bu durumun anlaşılması için bu parti kongresine gerek yoktu. Rusya'da iktidar öyle ya da böyle Putin'in elinde. Putin'in konuşmasının devamında sarfettiği, 'önemli olan, vatandaşlar için yapılan çalışmaların sonucu' cümlesinin, hem Putin'in iktidarda olduğu 12 yıllık süre hem de gelecek göz önünde bulundurulduğunda, kendisi tarafından oluşturulan siyasi sistemin gerçeklerini yansıtmadığı anlaşılır. Buna rağmen Putin popülerliğini hâlâ koruyor."

Bugünkü Alman gazetelerinin yer verdiği bir başka konu ise Papa 16. Benedikt'in dün sona eren dört günlük Almanya ziyareti. Gazeteler Papa'nın verdiği mesajları mercek altına alıyor. Financial Times Deutschland, Papa'nın reform çağrılarına olumsuz yanıt verdiğine dikkat çekiyor:

"Kutsal baba memleketine yaptığı ziyarette beklentileri yerine getirmedi. Bunda bazılarının bu ziyaretten beklentilerinin çok yüksek olmasının etkisi de büyüktü: Boşanıp yeniden evlenen Katolikler'in durumunun iyileştirilmesi, kadınların Katolik Kilisesi içindeki rolünün gözden geçirilip, artırılması, papaz açığına karşı önlem alınması ve Hrıstiyanlık âleminde ilerlemeler sağlanması gibi beklentilere, Kilise'nin ruhanî liderinin çözüm önerileri getireceğini, sadece hayalperestler umut edebilirdi. Ancak diğer yandan Papa 16. Benedikt'in içerik açısından onu eleştirenlere fırsat verecek bir etkinlik de yapmadı.  Onun için, kiliseyi eleştiren, şüpheyle yaklaşanları kazanmak yerine, kilisenin geri kalanını birleştirmek, güçlendirmek, daha önemli. Papa, Kilise içindeki reformlar konusunda gerçekten diyalog ortamının sağlanması yerine şu mesajı verdi: Roma'ya sadık kalın."


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu


Editör: Başak Özay