Presseschau

Polanya'nın başkenti Varşova'da yayımlanan Dziennik Gazeta, Amerikan General Motors'un Opel'le ilgili yeniden yapılanma planlarını masaya yatırıyor. Gazetenin yorumu şöyle:

"Amerikalılar birden bire Opel tesislerini kurtarmak için gerekli parayı buldu. Magna ve Rus Sberbank'la Opel konusunda sağlanacak bir uzlaşmanın, Ruslara daha modern otomobiller üretmek için gerekli teknolojiyi sağlamasından korktular. General Motors şimdiye kadar Avrupa'daki dizayn stüdyolarına çok yatırım yaptı. Magna Opel'i satın alsaydı, bu konuda şimdiye kadar yaptığı çalışmalar, Moskova'nın inisiyatifine geçecekti. ABD'nde işadamları ve Washington yönetimi, teknolojiyi müttefikleri olmayan ülkelere vermeyi pek tercih etmiyor. İşte ABD bu konuda Avrupa'dan ayrılıyor. Almanlar ,modern teknolojinin Doğu'ya aktarılması konusunda hiçbir kaygı gütmüyor. Hatta tam tersine Almanya'daki yeni hükümet, Rusya'nın modernleşmesini amaçladığını bile açıkladı."

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung'un konuyla ilgili yorumu şöyle:

"General Motors Nick Reilly'i, Opel'i kendi çatısı altında yönetmeye devam etmek için Avrupa'ya yolladı. Reilly'nin, General Motors'un Opel'i taşıyabileceği sağlam bir taslağı yok ama başta Federal Hükümet olmak üzere, Opel tesislerinin bulunduğu eyaletlerin hükümetleri ve Opel çalışanlarından bir dizi isteği var: General Motors'un Opel'le ilgili yeniden yapılanma planını desteklemeli, vergilerden elde edilen gelirle destek olmalı ve çalışanlar da maaşlarından feragat etmeli. Şirketin yaptığı planlara göre, ölümün eşiğine gelen Opel'in yeniden kâra geçmesi için 3 milyar 300 milyon euroya ihtiyacı var. General Motors bu miktara katkı sağlamaya da hazır olduğunu söylüyor. Ne kadar nazik bir açıklama! Opel ve Vauxhall vergisini ödeyen İngiliz ya da Alman vatandaşlarına değil, General Motors'a ait. Opel'in kurtulması için şans dilenebilir ancak şirkete vatandaşların vergileriyle yardım edilmemeli."

Milano'da yayımlanan sağ liberal İtalyan gazetesi Corriere della Sera gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın İklim Zirvesi'nin yapılacağı Kopenhag'a gideceği yönündeki açıklamayı değerlendiriyor:

"Obama Kopenhag'a gidiyor ama Avrupa'nın bununla ilgili şüpheleri var. Avrupalılar, Obama'nın jestini kabul etse de, bunun nasıl bir etki yapacağı sorusunu soruyor. Çünkü Obama diğer ülkelerin devlet ve hükümet başkanları 16 ve 17 Aralık'ta Kopenhag'da İklim Konferansı'na katılacağı, müzakerelerin en kritik bölümünde olmayacak. ABD Başkanı Obama 9 Aralık'ta, daha hiçbirşey başlamamışken, konferasın açılışına katılacak. Avrupa ülkelerinin hükümetleriyse, medya için ideal bir görüntü malzemesi oluşturacak bu katılımın, politik açıdan pek etkisi olmayacağını dile getiriyor. İklimin korunması konusunda Asya'daki büyük ülkeleri ikna etmek için gerekli güce sahip değilken, iklim sözleşmeleri üzerinde tartışmanın fazla bir getirisi olmayacaktır."

Bugünkü gazetelerde yer bulan bir başka konu ise 1977 yılında 13 yaşında bir kız çocuğu ile cinsel ilişkiye girmek suçundan tutuklanan ünlü yönetmen Roman Polanski'nin, 3 milyon euro kefalet karşılığında serbest bırakılması. Güney Fransız La Republique des Pyrenees gazetesi Polanski'nin durumunu şöyle yorumluyor:

"Gözaltına alınan ve iki ay tutuklu kalan 76 yaşında ihtiyar bir adamın kefalet karşılığı serbest bırakılması sevindirici. Polanski olayı, ABD'nde çok geniş yankı buldu. Ancak ünlü yönetmen film sektöründeki arkadaşlarından umduğu desteği göremedi. (...) Piyanist filminin yönetmeni artık özgür ve kendisiyle ilgili olarak 10 Aralık'ta açıklanacak kararı bekliyor. Ancak İsviçre adaletinin, yönetmenin istemediği yönde bir karar verip, kendisini ABD'ye teslim etmesi de ihtimal dahilinde."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa