1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2701 Presseschau 1

27 Ocak 2010

Bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konularını Almanya’nın Afganistan politikası, İsrail-Almanya ilişkileri ve domuz gribi oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/LhdX
Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg
Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu GuttenbergFotoğraf: picture alliance/dpa

Federal Alman hükümeti Afganistan'a toplam 850 takviye asker göndermeyi planlıyor. Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung, Berlin hükümetinin Afganistan politikasıyla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor:

“Çaresiziliğin kabullenişi… Alman hükümetinin Afganistan konusundaki strateji değişikliği ancak bu sözlerle açıklanabilir. Aktif görevler için 500 ek, 350 de ihtiyati yedek asker sevk edilecek. 50 milyon euro da örgütten ayrılan eski Taliban üyelerinin topluma kazandırılması için harcanacak. Bu çok da üzerinde kafa yorulmuş bir plana benzemiyor. Daha çok farklı gruplara hitap eden bir proje girişimi olduğu söylenebilir. Yani, Almanya’dan daha fazla asker desteği bekleyen NATO müttefikleri, misyona karşı çıkan Alman halkı ve seçmenin desteğini kazanabilmek için Afganistan politikasında 180 derecelik bir dönüş yapan muhalefete hitap eden bir girişim.

Stuttgarter Zeitung’un aynı konudaki yorumunda da şu satırlar dikkat çekiyor:

“Afgan güvenlik güçlerini eğitecek Alman askerleri, öğrencileriyle araziye açıldıklarında en azından bu bölgelerde olası çatışma ve saldırılar yaşanması muhtemel. Askerlerin can güvenliği riski azalacak denemez. Federal hükümet, Afganistan’a sivil yeniden yapılanma için asker göndereceğini vurgulayarak desteğini kazanmaya çalıştığı seçmenlerine bunu açıkça anlatmalı. Hükümetin, yeniden seçilme şansını artırma çabaları anlaşılır. Ancak bunu daha görev döneminin başında ve dış politik gereksinimleri göz ardı edip, popülist bir yaklaşımla yapmamalı. Bu konuda önceki hükümetlerin daha duyarlı davrandığını söylemek mümkün.”

Berliner Zeitung ise Almaya-İsrail ilişkilerini yorumluyor bugünkü baskısında:

“Almanya ve İsrail ilişkileri şimdiye kadar hiç bugünkü kadar sıkı olmamıştı. (…) Ancak bu samimiyet bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Almanya, İsrail’le ilişkilerini, İsrail’in diğer dostlarının, İsrail’in Filistin’e karşı tutumundan dolayı, ondan uzaklaşmaya başladığı bir dönemde daha da güçlendiriyor. Merkel’in İsrail yanlısı tutumu, uluslararası toplumun Ortadoğu’daki konumunu zayıflatıyor. Bölgede barış için sadece Filistinlilerin değil, İsrail’in de bazı şeylere zorlanması gerekiyor. Almanya'nın İsrail’e bakışı sadece geçmişteki yaşanmışlıklara dayalı olmamalı.”

Domuz gribi, geçen yılın en çok tartışma yaratan konularından biri oldu. Gerek hastalığın etkileri gerekse domuz gribine karşı geliştirilen aşı hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, geçen haziranda domuz gribi salgını ile ilgili alarm durumunu en yüksek seviye olan 6'ya yükseltmişti. En yüksek seviye, hastalığın en az iki kıtaya yayılmış olması anlamına geliyor. Hastalığa karşı tonlarca aşı üretildi. Ancak şimdiye kadar domuz gribi yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı, normal grip mevsiminde hayatını kaybedenlerden daha az oldu. Avrupa Parlamentosu şimdi Dünya Sağlık Örgütü'nün ilaç sanayii ile bu konuda yakın ilişkide olduğu yönündeki iddiaları araştırıyor. Saarbrücker Zeitung'un bu konudaki değerlendirmesi şöyle:

“Dünya Sağlık Örgütü'nün domuz gribini ilaç sanayiinin etkisiyle 'pandemi' düzeyine çıkardığı yönündeki iddiaları doğrulayacak somut deliler bulunmuyor. Ancak bu yöndeki soru işaretlerinin de yersiz olduğu söylenemez. Sadece iddiaları yalanlamak yetmez. İnsanlık niye normal bir grip dalgası karşında isterik davranmazken, Dünya Sağlık Örgütü'nün de etkisiyle daha az can kaybının olduğu domuz gribi karşında bir panik havası yaşandı? Şu bir gerçek ki, ürettikleri aşılarla ceplerini dolduran ilaç sanayii ile sağlık kurumlarının yapısı ve arasındaki ilişkilerin boyutu hâlâ şeffaf ve anlaşılır değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa