1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.03.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Murat Çelikkafa27 Mart 2007

Alman gazetelerinin yorum sayfalarında bugün göze çarpan konular şöyle: Kuzey İrlanda’daki yeni hükümetin şekillenmesi, İran ile İngiltere arasında gözaltına alınan 15 deniz piyadesi yüzünden yaşanan kriz ve de İran’ın nükleer programı.

https://p.dw.com/p/Abit

Kuzey İrlanda’da Katoliklerin en büyük temsilcisi Sinn Fein ile Protestanların en büyük temsilcisi Demokratik Birlik Partisi’nin koalisyon konusunda vardığı uzlaşma, Alman gazetelerinin yorum sayfalarında genişçe ele alınıyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Kuzey İrland’anın artık geri dönülmez bir yola girdiğini belirtiyor: “Belfast’ta varılan uzlaşma, bugüne kadar verilen pekçok kurban gözönünde bulundurulduğuna umut verici bir işaret olsa gerek. Kim bilir, belki de gerçekten ülkede yeni bir siyasi dönem başlıyor. Kuşkusuz bundan Londra ve Dublin hükümetleri de kendilerine pay çıkarabilirler. Siyasi hayatının son demlerini yaşayan Tony Blair, küçük de olsa politik bir zafer elde etti. Öte yandan siyasi görüş ayrılıklarının bundan böyle sokaklarda patlayıcılar kullanarak değil, mecliste tartışarak çözüme kavuşturulacak olması bir ilerlemedir. Kuzey İrlandalılar bu kazanımlarına sahip çıkmalılar. Hem de geri dönüşü olmaksızın.“

Bundan yaklaşık beş yıl kadar önce de Kuzey İrlanda’da benzer bir mutabakatın sağlandığına ancak sonucun büyük bir hüsran olduğuna dikkat çeken Stuttgarter Zeitung ise bu kez şartların çok daha olumlu olduğu görüşünde: “Sinn Fein ile bir koalisyona onay veren Paisley, sonunda kendi kendine ihanet etti. Ancak bu olumlu bir ihanet ve Paisley, üç hafta önceki seçimlerde Protestan tabanından aldığı mesaj doğrultusunda buna yeteri kadar hazırlık yapma fırsatını da buldu. Sinn Fein’in lideri Adams için de manzara pek farklı değil aslında. Her iki politikacı da verdikleri tavizlerle, yıllardır dökülen kanlar nedeniyle adeta derin bir travma yaşaşan ve siyasilere karşı güvenlerini kaybeden seçmenleri orta yolda buluşturmayı başardı. Bu nedenle de beş yıl önceki denemeye nazaran umut ışığı bu kez çok daha fazla gibi görünüyor.“

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesiyse geçen Cuma günü İran güvenlik güçleri tarafından Basra Körfezi’nde gözaltına alınan 15 İngiliz donanama piyadesiyle ilgili krizi taşıyor yorum sütunlarına: “İran’daki Molla rejimi, ABD ile doğrudan bir münakaşayı göze almadığından, İngilizleri gözüne kestiriyor. Tahran, İngiltere’nin askeri bir mukabelede bulunacağına ihtimal vermiyor. İran, Batılı rehineleri geçmişte de çok iyi kullanmış ve şantaj yoluyla büyük siyasi avantajlar elde etmeyi başarmıştı. Ancak bu çok tehlikeli bir oyun ve hesaplar bir anda altüst olabilir. Nitekim, henüz inşaat tümüyle bitmemiş olsa da ABD’nin baskısı sonucu Buşehir nükleer santralindeki Rus teknisyenler evlerine dönmeye başladı bile. Bunlar, tüm bölgeyi biranda yangın yerine döndürebilecek kıvılcımlardır.“

Son olarak yine İran konusunda bir yorum aktarıyoruz. Bu kez de Offenburger Tageblatt’ın satırlarına göz atıyoruz: “İran’la yaşanan nükleer kriz ve İngiliz askerlerin rehin tutulması olayları da gösteriyor ki Tahran’la yaşanan sorunlar her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Seyahat kısıtlamaları gibi yaptırımlar, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ı yola getirecek türden önlemler değil. Tam tersine: BM’i gülünç duruma düşürmek, onu fazlasıyla sevindiriyor. Yine de sorunun tek çözüm yolu BM’den geçiyor. Ancak uluslararası devletler topluluğunun çok daha sert ve kararlı önlemlere başvurması gerekiyor.“