1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.04.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tuncak27 Nisan 2004
https://p.dw.com/p/Abuv

Alman ve Avrupa basınında bugün öne çıkan konular Kıbrıs, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in katıldığı Türk - Alman Sanayi ve Ticaret Odası’nın açılışı, Libya lideri Kaddafi’nin Brüksel ziyareti ve Irak’taki gelişmeler öne çıkıyor.

Nürnberger Zeitung gazetesi, Kıbrıs’taki referandum sonucundan Kuzey Kıbrıs fayda sağlayabileceğini yazıyor. Yorumda, ”Rumlar’ın referandumdaki ‘hayır’ı Türk kesiminin uluslararası topluluğa kabulü için ‘evet’e dönüşebilir” deniyor. Financial Times Deutschland gazetesinin, Güney Kıbrıs lideri Tasos Papadopoulos’u eleştirdiği yorumu şöyle:

”Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı, AB Komisyonu’nu sistematik olarak aldattı ve halkını demokratik olmayan yöntemlerle manipule etti. Rum medyası ve seçkinler de onu dünden razı biçimde takip ettiler. Referandum, Rum halkının bağımsız iradesini ortaya koymadı. Çünkü bu halk, yeterince bilgilendirilmedi. Güney’den çıkan ’hayır’ aslında, Rum hükümetinin yaptığı propagandanın bir yankısı.”

Aynı gazetenin bir başka yorum konusu yine Kıbrıs. Yazıda, ”Yapılan bir araştırma, Güney Kıbrıs devlet televizyonunda, Annan Planı karşıtlarına, taraftarlarına oranla iki kat fazla yer verildiğini ortaya koydu” deniyor. Yorumda, Papadopoulos ve ekibinin planı halka, ”emperyalist yabancıların eseri” olarak tanıttığı belirtiliyor.

Rheinische Post ise AB dışişleri bakanlarının Kuzey Kıbrıs’a mali yardım yapma kararını değerlendiriyor. Yorum şöyle:

”Kıbrıs başarısızlığının ardından, Avrupalı dışişleri bakanları bir sinyal vermek istediler. Bakanlar, Türk kesimine referandumda ‘evet’ demesini ödüllendirmek için 260 milyon euro mali yadım sözü verdiler. Ancak AB, Kuzey Kıbrıs’a siyasal bir sinyal veremez. Çünkü birliğin, Kuzey Kıbrıs’ı politik olarak tanıması mümkün değil, bunu yaparsa da devletler hukukunu çiğnemiş olur. Bu nedenle, yapılabilecek tek şey sınır geçişlerini daha esnek hale getirerek bölünmüşlüğün bir gün aşılmasını ummak.”

İsveç gazetesi, Dagens Nyheter'in Kıbrıs’la ilgili gelişmeleri, ”Kıbrıs bir fırsatı kaçırdı. Uluslararası topluluk da başarısızlığa uğradı. Bonkör mali yardım sözleri işe yaramadı. ABD, AB ve BM’nin de birleşme için gösterdiği çaba fazla etkili olamadı” şeklinde değerlendiriyor.

Alman Die Welt gazetesi ise yorumunda, bugün Köln’de açılan Türk - Alman Sanayi ve Ticaret Odası’na değiniyor. Açılışa, Türkiye ve Almanya başbakanları Recep Tayyip Erdoğan ve Gerhard Schröder de katılıyor. Gazete, kuruluşun ikili ekonomik ilişkileri geliştirme amacını taşıdığını yazıyor. Yorumda, iş bağlantıları açısından sadece Türk firmalarının değil, Alman firmalarının da desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.

Fransız Le Figaro gazetesi, Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’nin Brüksel ziyaretine istinaden AB kurumları ile halkı arasındaki uçuruma değiniyor. Yorum şöyle:

”Brüksel’deki sorumlular, Avrupa vatandaşlarının, AB kurumlarına olan güvensizliğinden yakınıyor. Nedense yetkililer bu duruma şaşırıyorlar. AB kurumları ile halk arasındaki uçurumun giderek açıldığı duygusu uyanıyor. Kaddafi’nin ziyareti de halk arasındaki memnuniyetsizliği bir kez daha teyit ediyor. AB Komisyonu Başkanı, Kaddafi’yi sabırsızlıkla beklediğini bildiriyor. Geçmişte, Batılılar’a yönelik saldırlar düzenletmekle suçlanan biri, bu denli istekli karşılanırken, Avrupalılar’ın bu ziyarete sevindikleri şüpheli.”

Almanya’da Hristiyan Birlik Partileri’nin cumhurbaşkanı adayı Horst Köhler geçtiğimiz günlerde, ABD’nin Irak politikasını ”küstahça” olarak nitelemişti. Bunun üzerine Hristiyan Birlik Partisi Genel Başkanı Angela Merkel’ın Irak Savaşı öncesinde takındığı ABD yanlısı tavır, yeniden gündeme geldi. Hannoversche Allgemeine Zeitung, Merkel’e, Irak’taki duruma bakıldığında şimdi bu konuda ne düşündüğü sorulduğunda, ”kaçamak” yanıtlar verdiğini yazıyor.

İtalyan La Stampa gazetesinin yorumu ise Iraklı direnişçilerin elindeki İtalyan rehinelerle ilgili. Eylemciler, İtalyan halkından hükümetlerinin Irak politikasını, sokağa dökülerek protesto etmesini istemişti. Gazetenin bu konuda yorumda, ”Terör grupları, İtalya’nın politikasını iyi tanıdıklarını teyit etti. Yapılan şantaj, demokrasi, özgür düşünce ve fikir serbestisi gibi değerleri suistimal etmeyi amaçlıyor" deniliyor.

İspanyol gazetesi El Periodico ise İspanya’nın Irak’tan askerlerini çekmesinin sadece askeri değil, politik sonuçların da olduğunu yazıyor. Yorumda, Irak koaliyonundaki çatlakların büyüdüğü vurgulanıyor.