1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.07.2009 - Avrupa basınından özetler

27 Temmuz 2009

Irak'ın kuzeyindeki seçimler, Avrupa vatandaşlarının banka verilerinin ABD yönetimiyle paylaşılması ve İran rejiminde çatlak, 27 Temmuz 2009 tarihli Avrupa basınının öne çıkan yorum konularını meydana getiriyor.

https://p.dw.com/p/Iy0Z
Fotoğraf: AP

Fransız Le Figaro gazetesi, Irak’ın kuzeyindeki özerk bölgede haftasonunda yapılan başkanlık ve meclis seçimlerini konu alıyor yorumunda.

“Irak’ın istikrarı, Amerikan birliklerinin çekilmesi sırasında ve sonrasında büyük ölçüde Kürdistan’ın gelişimine bağlı olacak. Cumartesi günü özerk bölgede yapılan seçimler, Bağdat’taki merkezi yönetimle petrol rezervleri ve toprak iddiaları konusunda yaşanan görüş ayrılıklarını çözmedi. Çünkü Kürtler, Saddam Hüseyin döneminde Araplaştırılan ve ülkenin Sünni bölümüne katılan petrol zengini Kerkük’ün kendilerine verilmesini talep ediyor. Bu, Amerikan askerlerinin çekilmesiyle birlikte raydan çıkabilecek bir çatışma noktası. Anayasa uyarınca 2007 yılında yapılması planlanan Kerkük referandumu, Kürtler ve Araplar arasında iç savaş çıkması korkusu nedeniyle defalarca ertelendi. Irak Başbakanı Nuri el Maliki geçtiğimiz hafta Washington’a yaptığı ziyarette Kürt sorununu ülkesi için ‘en büyük tehlikelerden biri’ diye nitelendirdi. Kürtler ise kendi açılarından, Amerikan askerlerinin çekilmesinin ardından Bağdat’ın şiddete başvurarak, Saddam Hüseyin döneminde olduğu gibi Kürdistan’ı hakimiyeti altına almaya çalışmasından korkuyor.”

AB Komisyonu’nun, terörle mücadele çerçevesinde Avrupa vatandaşlarının banka verilerini Amerikan makamlarına iletme planları ile ilgili tartışmalar sürüyor. Lüksemburg’da yayımlanan Luxemburger Wort gazetesi, bu girişimi, ‘özgürlük haklarına karşı bir saldırı' diye nitelendiriyor.

“Amerikan terörle mücadele birimlerinin Avrupalıların özel banka verilerine ulaşması konusu, AB içinde gerçek bir siyasi barut fıçısı olmaya aday. Aslında amaç ve yöntem arasındaki oldukça klasik bir çatışma noktası: Bir yanda uluslararası teröristlerin mali işlemleri ile ilgili mümkün olduğunca ayrıntılı bilgilere duyulan meşru ilgi, diğer yanda Avrupa vatandaşlarının özel alanlarının koruma altına alınması yönündeki bir o kadar meşru talep. Terörle mücadele birimlerinin tezleri ne kadar iyi olursa olsun, Amerikan girişiminin, terörle mücadelenin yanında vergi kaçakçılarının izinin sürülmesi gibi bir yan etkisi olması şüphesi de baki kalacaktır. Akla gelebilecek her tür tehdidi, özgürlük haklarına müdahaleye gerekçe gösteren, sadece Amerikan devleti değil. Vatandaşın etrafındaki çember giderek daha fazla daralıyor.”

Viyana'da yayımlanan Der Standard gazetesi ise İran’ı konu aldığı yorumda rejim içinde çatlakların derinleştiği değerlendirmesinde bulunuyor:

“Mahmud Ahmedinejad birşeyi yanlış anlamış gibi görünüyor. Dini lider Ali Hamaney'in, yeniden seçilebilmesi için kendisine verdiği desteği çok kişisel olarak algıladı. Hamaney, bu desteği vererek, İran'daki bölünmenin açık bir sistem krizine dönüşmesi tehlikesini göze aldı. Şimdi bu desteğin, Ahmedinejad'ın pozisyonunu güçlendirmediği yavaş yavaş açığa çıkıyor. Tam tersine Ahmedinejad, Anayasa'nın kendisine tanıdığı, kendi yardımcısını seçme gibi bir hakta bile sözünü geçiremiyor. Rejim cephesinde görülen çatlakların, şu anki krizin gidişatını nasıl etkileyeceğini kimse söyleyemez. Ama bu çatlaklar, rejimin homojen bir blok olarak görülmesinin doğru olmadığına dair bir işaret sunuyor.”



Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu



Editör: Ahmet Günaltay