1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

27.11.2008 - Alman basınından özetler

Derleyenler: Hülya Köylü, Aydın Üstünel 27 Kasım 2008

Alman basınında bugün ön plana çıkan konu, AB’nin açıkladığı teşvik paketi. Gazeteler bu çerçevede vergi indirimine karşı olan Alman hükümetinin tutumunu değerlendiriyor.

https://p.dw.com/p/G2uL
Fotoğraf: DW/Bilderbox.de

Küresel finans krizin ne denli büyük olduğuna işaret eden Bild gazetesi, Alman hükümetinin tutumuna işaret ederek vatandaşın alım gücünün artırılması gerektiğini söylüyor:

“Almanya ve dünya, tüm zamanların en ağır krizini yaşıyor. Bundan şüphe yok. Şimdi söz konusu olan, bu krizin nasıl atlatılacağı ya da en azından etkilerinin nasıl en aza indirgenebileceği. Buna ilişkin ateşli tartışmalar yapılıyor. Yapılması gereken ise öncelikle tüketimin arttırılması. Bu nedenle birçok ülke, talebi artırmak için vergi ve harçlarda indirime gidiyor. İngilizler, katma değer vergisini yüzde 2,5 oranında düşürdü. Ancak federal hükümet ise hemen vergi indirimine gitmeyi düşünmüyor. Ancak beklemek, tehlikeli bir tutumdur. Ayrıca cebinde para yoksa tüketiciye nasıl para harcatılabilir?”

Berliner Morgenpost gazetesi de Başbakan Angela Merkel'in vergi indirimine karşı tutumunu eleştiriyor ve vatandaşın sırtındaki yükün azaltılmasını istiyor:

“Başbakan, dün bir kez daha vatandaşlarının yeni yıla kötü bir haberle girmesine neden oldu. Merkel iyimserliğini ise geniş bir zamana yayıyor. Ona göre, 2010 yılında her şey daha iyi olacak; Almanya çok güçlü olacak, iyi yatırımlar yapılacak. Bu doğru, ancak geçtiğimiz yıllarda sadece vergi mükelleflerinin üzerinde yük arttı…”

Saarbrücker Zeitung da AB'nin açıkladığı teşvik programını Alman hükümetinin tutumu çerçevesinde değerlendiriyor. Gazete, geri adım atmayan Merkel'e yükleniyor:

“Angela Merkel ve Maliye Bakanı Peer Steinbrück, kaya gibi vergi indirimi önerisinin karşısında duruyorlar. Ancak bu konuda tamamen yalnızlar. AB Komisyonu, katma değer vergisinin indirilmesinden yana. İngiltere'de bu konuda karar alındı bile. ABD'de ise Obama, durgunluğa karşı yüz milyarlarca dolar çıkardı. Sadece Almanya, küçük bir dünya içinde kalmış durumda. Ancak bu fazla uzun sürmeyecektir. Zira gelecek yıl parlamento seçimleri var.”

Hamburg'da yayımlanan Financial Times Deutschland adlı gazetede ise konuyla ilgili şu yorumu okuyoruz:

"Ekonomideki gerilemeye rağmen, Alman Federal Hükümeti adeta açıkça ihmalkar davranıyor. Hükümet, hem kendi ülkesindeki resesyon ile mücadelede ufak bir konjoktür paketçiği sunmaktan öteye bir adım atmıyor, hem de Avrupa çapında krize yerinde ve hızlı bir çözüm bulunması çabalarını frenliyor. Brüksel, Birlik'in en güçlü üyelerinden birini de hesaba katmaya eli mahkum olduğu için, en gerekli bazı önlem ve tavsiyelerden vazgeçmek zorunda kalıyor. İngiltere örneğinde olduğu gibi, konjonktürü canlandırmak için katma değer vergisinin tüm Birlik üyelerinde düşürülmesi yönündeki bir tavsiye, Avrupa Birliği Komisyonu'nun konjonktür paketinden çıkarıldı."

Kölner Stadt Anzeiger ise AB'nin küresel krize karşı hazırladığı programı şöyle değerlendiriyor:

"Avrupa Birliği'nin teşvik paketinin ağırlık noktalarından biri geleceğe yatırım. Binaların yalıtımı, enerjiyi daha tutumlu ve etkin kullanan motorlar - bunlar doğru yönde atılan adımlar... İstihdam politikasına destek alanında öngörülen önlemler ise pek inandırıcı değil, zira Brüksel bu alanda zaten sonuna kadar kullanılmayan fonların hacmini arttırmayı planlıyor. Fakat, toplama bakarsak, Brüksel'in yükümlülüklerini yerine getirdiği söylenebilir. Sıra şimdi Avrupa Birliği üyelerinde, özellikle de Birlik içindeki en büyük ekonomiye sahip olan Almanya'da."