28.08.2006 - Alman basınından özetler

İran’ın nükleer faaliyetlerini yeni boyutlarıyla sürdürmesi, Lübnan’a gönderilecek uluslararası barış gücü ile ilgili tartışmalar ve Almanya’da iç güvenlik Alman basınında bugün öne çıkan konular.

Muhafazakar Die Welt gazetesi, İran’ın yeni ağır su tesisini hizmete açmasını savaş tehlikesine yol açabilecek bir gelişme olarak değerlendiriyor:

“İran, perşembe günü bitecek olan Birleşmiş Milletler ültimatomuna kulak asmadan nükleer ve askeri varlığını açıkça ortaya koyuyor, ancak aynı zamanda müzakereye hazır olduğunun da altını çiziyor. Böylece İran, kurnazca Güvenlik Konseyi’nin zaten kırılgan olan ittifakını hedef alıyor. Bu durumda ABD’nin yaptırım kararı almaktan kaçınabilecek Güvenlik Konseyi’nde işi çok zor. Müzakere konusu artık sadece İran’ın bir nükleer güç olmasını kontrol altına alarak izlemektir. Bunun alternatifi ise savaştır.”

Başkent Berlin’de çıkan Tagesspiegel gazetesi ise İran’a karşı yaptırımın kaçınılmaz olduğu görüşünü savunuyor:

“İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin nükleer programını kararlı bir şekilde sürdüreceğini açıkladı. Açıklamalar hiçbir soruya yer bırakmıyor. Şimdi hamle sırası yine uluslararası devletler topluluğunda. Ancak tepki aynı açıklıkta olmalı ve BM Güvenlik Konseyi yaptırım kararı almalı. Şayet yanlış anlamalara yer bırakmayan bir karar alınırsa, mollalar rejimi de bunun ciddiyetini kavrar.”

Lübnan’da konuşlandırılması planlanan uluslararası barış gücü ile ilgili tartışmalarla ilgili olarak Berliner Zeitung gazetesi, Alman askerlerinin taraf olması konusunda uyarıyor:

“Hizbullah’a silah sevkiyatını önlemek ve böylece İsrail’i saldırılardan korumak için diğer tarafa karşı şiddeti açık seçik kabul eden her ülke, çatışmada taraf olacak demektir. Böylece atılan nutuklarda vurgulandığı gibi Almanya’nın sürekli bir barışa katkıda bulunacağı ve arabulucuk faaliyetlerini destekleyeceği söylemi geçerliliğini yitirecek. Bu konuda verilecek yanıt maalesef gayet açık.”

Süddeutsche Zeitung gazetesi, Alman Savunma Bakanı Jung’u kamuoyunu Alman askerlerini bekleyen tehlikeler konusunda uyarmaya çağırıyor:

“Alman askerleri, Hizbullah’a silah akışını durdurmak istiyorsa çatışmalara girmekten kaçınamayacak. Bu görevi angajmanın kuralları belirleyecek. Bu durumda Alman Savunma Bakanı Jung ile Başbakan Yardımcısı Müntefering alman askerlerinin görevleri konusunda yanlış anlamaları giderecek ve onları bekleyen teplikeler konusunda gereken açıklamaları yapmalılar.”

Almanya’da süren iç güvenliğe yönelik tartışmalar da devam ediyor. Dresden’de yayınlanan Dresdner Neue Nachrichten gazetesi, Almanya’nın iç güvenliğine karşı tehlikelerin bertaraf edilemediği görüşünü ön plana çıkarıyor:

“Alman güvenlik birimlerinin terör tehlikesinin azaldığı yönündeki açıklamalarını tabii ki memnuniyetle dinliyoruz. Ancak durum arkaya yaslanıp rahat bir nefes alacak kadar rahat değil. Bir başka habere göre Hizbullah’ın birçok militan üyesi Almanya’ya kaçmış ve herhalde burada yaşayan akrabalarını ziyarete gelmediler. Almanya’da yaşayan Müslümanlar şayet genel şüphe altına girmek istemiyorlarsa, şiddete karşı ve aynı zamanda uyuma hazır olmaları konusunda daha belirgin bir tavır içine girmeliler. Müslüman örgütlerin şimdiye dek yaptıkları açıklamalar havada kaldı. Öte yandan gerçek ve kalıcı bir uyum konusunda bizim de birşeyler yapmamız gerekiyor.”