1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

28.09.2010 - Avrupa basınından özetler

28 Eylül 2010

Ortadoğu barış görüşmelerinin Yahudi yerleşimleri yüzünden tehlikeye girmesi, euronun istikrarı ve Fransa'nın yabancılar politikası bugünkü Avrupa gazetelerinde yer verilen başlıca yorum konularından.

https://p.dw.com/p/POK1

Paris’te yayımlanan Le Figaro Avrupa Birliği’nin Ortadoğu politikasını şöyle eleştiriyor:

“Avrupa Birliği Ortadoğu barış sürecine en fazla mali katkıyı yapmasına rağmen, ikinci planda kalmakta ısrar ediyor. İş çek yazmaya gelince hemen kaleme davranıyor. Birlik her yıl 300 milyon euro yardım yapmasa Filistin özerk yönetimi yıkılır, muhatap olarak da geriye sadece Hamas kalırdı. Devam etmekte olan barış müzakerelerinin alternatifi belli. Diyalog kesilirse Filistinliler er veya geç tek taraflı olarak devletlerini ilan ederler. O devleti tanıyıp tanımamak da herkesin kendi bileceği bir şey olur.”

Trouw adlı Hollanda gazetesi yorumunda İsrail’in barış için taviz vermesi gerektiğini savunuyor:

“Netanyahu çelişen iki hedefe birden erişmek istiyor: Bir yandan yerleşimcilerle onların dostlarını memnun etmeye, diğer yandan da, sırf Başkan Obama istiyor diye Filistinlilerle diyalogu ayakta tutmaya çalışıyor. Ama bu mümkün değil. Abbas’ın görüşme masasını terk etmesi, öfkeli Filistinlileri yeniden direniş ve şiddete başvurmalarına yol açar. Netanyahu tavize yanaşıp, işgale son vermez ve yerleşimleri dağıtmaz ise İsrail ve Filistin devletlerinin barış içinde yan yana yaşaması mümkün olamaz. Barış için Filistin tarafının da taviz vermek zorunda olduğu da şüphe götürmez.”

Sol liberal İngiliz gazetesi The Independent ise Barack Obama’nın İsrail’e baskı yapması gerektiğini vurguluyor:

“Mahmud Abbas’ın durumu hemen hemen çaresiz. Müzakere masasından ayrılırsa, İsrail tarafından ABD’nin çabalarını boşa çıkarmakla suçlanacak. Devam ederse, Hamas ve diğer radikal Filistinlilerin ihanet suçlamalarına hedef olacak. Netanyahu’nun yerleşim inşasını yasaklamaya yanaşmamasına rağmen ABD başkanı Abbas’ı görüşmeleri sürdürmesi için ikna etmeye çalışıyor. Obama aynı baskıyı İsrail’e de yapmalı ve Kudüs yönetimini, 2009 yılında ABD’nin baskısı üzerine koyduğu inşaat yasağını uzatmaya zorlamalıdır.”

Mali disiplini sağlayıp, aşırı borçlanmayı önlemek için Avrupa Para Birimi İstikrar Paktı kurallarının sertleştirilmeye çalışılması, Avrupa basınında geniş yankı buluyor. Salzburger Nachrichten adlı Avusturya gazetesinin yorumu:

“Euronun istikrarını daha katı kurallara bağlama mücadelesinden kimin galip çıkacağı belli değil. Frenlemeye çalışan, çok. İçinde bulunduğumuz ekonomik canlanma dönemi aldatıcı olabilir. Teşvik paketleri, mali piyasalarının daha sıkı denetlenmesi ve milli bütçelerde AB’ye söz hakkı tanınması gibi talepler gündemde. Kontrol ve yaptırım tedbirleri kimsenin gözünün yaşına bakmadan uygulanmadığı takdirde ne ekonomi politikaları düzelir, ne de euro istikrara kavuşur. Şimdiye kadarki istikrar paktı kuralları hiç de gevşek değildi. Sadece o kurallar uygulanmadı, o kadar. Almanya ve Fransa’nın yerine getiremedikleri ek borçlanma kriterini yumuşatarak paçayı kurtardıkları ne çabuk unutuldu?”

Son yorumu Fransız gazetesi Liberation’dan aktarıyoruz. Yorumda, Fransız yabancılar hukukunun sertleştirilmesiyle ilgili olarak şu değerlendirmeye yer veriliyor:

“Yabancıların ve Fransız uyruğuna geçmiş olan göçmenlerin ki bu ayrımcılığa girer, haklarının sürekli makaslanmasında hükümet kamuoyundaki güvensizliğe ve yabancı istilası masalına sığınıyor. Tehlikeye düşmesi söz konusu bile olmayan milli benliği savunma tutkusu ön plana çıkarılıyor. Fransa hükümeti yabancıları mealen tehdit ve hatta düşman olarak görüyor.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu