28.11.2005 - Avrupa basınından özetler...

Hafta sonunda yağan karın yarattığı sıkıntılar bugünkü Alman basınının manşetlerinde. Politik konulardan ise Amerikan istihbarat örgütü CIA’ın gizli uçuşları ve Alman hükümetinin dış politikası öne çıkıyor. Alman ve Avrupa basınında yer alan diğer konular ise AB - Akdeniz ülkeleri zirvesi ve Çeçenistan’daki seçimler.

Westdeutsche Allgemeine Zeitung, “Yüksek teknolojisi ile övündüğümüz sistemimizin bu kadar çabuk bozulması korkutucu değil mi?” sorusunu soruyor ve şöyle devam ediyor:

“Hızlı bir kar yağışı herşeyi felç etti. Son yıllarda yaşanan doğal felaketler, insanın ne kadar çaresiz olduğunu gösterdi. Güneydoğu Asya’daki tsunami ya da Orta Amerika ve Keşmir’deki deprem kurbanlarını düşündüğümüzde biz yine iyi durumdayız. Keşmir’de depremden kurtulanlar şimdi soğuktan ölme tehlikesi ile karşı karşıyalar. Burada yapılacak tek bir şey var, bağışları arttırmak”

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung’un yorumu ise şöyle:

“Almanya, Avrupa’nın en sağlam enerji ağına sahip. Ama bu güvenlik düzeyi bile sıra dışı bir kar yağışına dayanamadı. Alman enerji şirketleri şimdiye kadar ABD, İngiltere ve İskandinavya’daki elektrik kesintileri karşısında ‘bizde bir şey olmaz’ derlerdi. Belki bu kar yağışının iklim değişimi ile doğrudan bir ilgisi yok, ama alt yapı sistemimizin ne kadar hassas ve yaralanabilir olduğunu gösterdi.”

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Steienmeier, bugün ABD’ni ziyaret ediyor. Bu ziyaret tam da Amerikan istihbarat örgütü CIA’in gizli uçuşları konusunun soruşturulduğu ve tartışıldığı döneme rast geldi. Alman gazeteleri de bu vesile ile ABD ile ilişkileri mercek altına alıyor. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung:

“Amerikan hükümeti, Joschka Fischer’den sonra eski Başbakan Schröder’in yakın çalışma arkadaşı yeni Dışişleri Bakanı Frank Steinmeier’in yerine başka birisini tercih ederdi kuşkusuz. Almanya’nın Irak savaşına karşı çıkışı unutulmadı. Ama Washington hükümeti ve Başkan Bush şu sıralar iç politik skandallar ve Irak’taki başarısızlığın yükü altında o kadar köşeyi sıkıştı ki bu konularla uğraşmayacaktır.”

Süddeutsche Zeitung, yeni Alman hükümetinin Amerikan istihbarat örgütünün Avrupa ve dünyadaki gizli hapishaneleri ve buralara yapılan, Alman havaalanlarınının da kullanıldığı, zanlı nakilleri konusundaki tartışmalara tepki göstermemesini de eleştiriyor ve diğer Avrupa ülkeleri bu konuda daha bilinçli ve ilkeli davranıyor diyor.

Almanya Dışişleri Bakanı’nın, Washington’da bu konuyu dile getirmek zorunda olduğunu belirten bir başka gazetede Manheimer Morgen:

“Frank-Walter Steinmeier, CIA’in gizli uçuşları konusunu sümen altı edemez. ABD, 11 eylül’den bu yana uluslararası terörle mücadelede, hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmasa da her türlü uygulamaya hakkı olduğu görüşünde. Berlin hükümetinin görevi bu politikayı eleştirmek değil. Ama Almanya’daki havaalanları insan hakları ihlallerine yol açan uygulamalar için kullanılmışsa, bunu sorgulamak sadece hakkı değil, aynı zamanda sorumluluğudur. Almanya’nın değerlerini ABD ile ortaklığa kurban etmek istememesini Washington da anlamak zorundadır.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Amerikan istihbarat örgütünün gizli uçuşları konusunda şu uyarıyı yapıyor:

“Alman-Amerikan ilişkilerinde normal koşullarda bile iyileştirilmesi gereken çok nokta var. Ama Almanya Dışişleri Bakanı’nın ziyareti, Avrupa kamuoyunun nezdinde “normal” ilişkilerden söz edilemeyecek bir döneme denk geldi. Amerikan hükümeti söz konusu iddiaları açıklığa kavuşturma şansına sahip, bunu Almanya Dışişleri Bakanı’nın ziyareti vesilesi ile yapması en akıllıcası olur”

Avrupa gazetelerinde ele alınan konular arasında, Barselona'da yapılan Avrupa ve Akdeniz ülkeleri zirvesine ilişkin gelişmeler var. Zirveye evsahipliği yapan İspanya'nın El Pais gazetesi sonuç bildirgesinde yer alması öngörülen terör tanımı konusunda anlaşmazlık yaşandığını vurguluyor. İtalyan Il Messaggero gazetesi de zirvenin Akdeniz’in öte yakası olmaksızın yapıldığını belirtiyor.

Alman Frankfurter Rundschau gazetesi ise Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la el sıkışırken gösterdiği resimle birlikte verdiği haberde, zirveye Arap ve İsrailli liderlerin ilgisiz kalmasının yarattığı hayalkırıklığına dikkat çekiyor. Frankfurter Rundschau özellikle Arap ülkelerinin AB –Akdeniz ülkeleri arasında bir diyalogdan çok, Brüksel tarafından belirlenen tek taraflı politikayı eleştirmelerini aktarıyor ve işbirliği konusunda uzlaşma sağlanamadığını vurguluyor.

Uluslararası politikada ele alınan bir başka konu Çeçenistan’daki seçimler. Seçimleri Kremlin’e yakın “Birlik” partisinin kazanması Almanya’nın Dresden kentinden Dresden Neusten Nachrichten gazetesinde şöyle yorumlanıyor:

“İşgal koşulları altında gerçek seçimlerin yapılması mümkün değil. Seçim öncesi adaylar arasındaki eleme de sonucu etkiledi. Sadece Rusya yanlısı adayların şansı olduğu belli idi. Seçime hile karıştığı son derece açık, ama bu kimseyi ilgilendirmiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, batılı ülkelerin ilgisizliği sayesinde Çeçenistan konusunu Rusya’nın iç politikası olarak görmeye devam edebilecektir.”