1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

28.11.2011 - Avrupa basınından özetler

28 Kasım 2011

Avrupa basınında bugün Mısır'da başlayan parlamento seçimleri, Suriye'deki gelişmeler ve Durban'da başlayan Dünya İklim Konferansı'na ilişkin yorumlar dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/13ITF

Fransa'da yayımlanan L'Alsace gazetesi, Arap dünyasındaki gelişmeleri şöyle yorumluyor:

"Tunus'tan sonra, Fas da İslamistlerin zaferine tanık oluyor.  Fas'ı da kesin Mısır izleyecek. 'Arap Baharı'nın her yerde yol açtığı realite aynı: Kendini demokratik ve modern hareketler olarak lanse eden halk ayaklanmalarının dalgaları altında popülist ve dinci bir zemin bulunuyor. Bu direniş dalgası, devrimci olmaktan ziyade muhafazakar ve geleneksel bir hareket. Peki onların bu hiddeti bizi şaşırtmalı mı? Baskılar göz önünde bulundurulduğunda din ve hatta milliyetçilik, kimlik arayışında sığınılacak barınak oluyor. İslamcılar kendi ülkelerinde kaldılar, uzun yıllar cezaevlerinde tutuldular, ama aynı zamanda halkın ayakta kalmasına yardımcı oldular."

Macar gazetesi Magyar Nemzet ise Suriye'de Esad rejiminin içinde bulunduğu durumu ele alıyor:

"Suriye rejiminin söylediklerinin yalan olduğu kesin olarak söylenemez. Suriye'deki olayların sadece ülke içinde organize edilmediği iddiasında gerçeklik payı olabilir, ancak Beşar Esad'ın krizi doğru yönetemediği ortada. Esad'ın bunu yapabilmesi için dostlara ve müttefiklere ihtiyacı var ve dünya kamuoyunun desteğini kazanmak için sahneye daha sakin bir şekilde çıkması gerekir. Beşar Esad eli kanlı bir despot olarak tanımlanabilir, ama babasıyla kıyaslandığında sessiz sakin bir kütüphaneci gibi kalıyor. Hem nüfuzu hem de karizması açısından babası Hafız Esad'dan hayli uzak."

Avusturya gazetesi Die Presse de Mısır'da başlayan seçimler sırasında hakim olan ortama dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yapıyor:

"... Geçtiğimiz birkaç gün içinde 40'tan fazla gösterici hayatını yitirdi, daha doğrusu, Mübarek rejiminin son günlerinde olduğu gibi, güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Mısır'daki seçim yasası oldukça karmaşık, siyasete şeffaflık getirmiyor. Ayrıca yasalara göre, Askerî Konsey, en azından 2012 yılının sonuna dek her konuda son sözü söyleyecek merci olmak istiyor... Sonuçta seçimler bir çırpıda ülkedeki tüm sorunları çözemeyecek, Mısır ve toplumu arasında mevcut kırılma noktaları boyunca oluşan anlaşmazlıkların sonunu da getirmeyecek. Mübarek rejiminin devrilmesinden yaklaşık bir yıl sonra ülkede generallerin hakimiyetine karşı ağırlığını koyacak bir güce ihtiyaç duyuluyor. Ancak böyle bir yapı 'hızır gibi yetişen bir adam' şeklinde sunulan Nobel Barış Ödüllü şahsiyetle sağlanamaz. Bunun için halk tarafından seçilmiş meşru bir hükümet gerekiyor."

İtalyan gazetesi La Stampa ise Güney Afrika'nın Durban kentinde başlayan Dünya İklim Konferansı'na değiniyor:

"2009 yılındaki Kopenhag konferansında umutlar büyük bir hayal kırıklığı ile suya düşmüştü. 2010 yılında Cancun'daki buluşmada ise iklim müzakerelerine ürkek bir şekilde yeniden başlandı. Ve bugün Durban kentinde BM'nin yeni bir iklim zirvesi başlıyor. Konferansa dünyanın dört bir yanından delegasyonlar katılıyor ve yine ilham veren haberler duymaya başlayacağız. Ancak müzakerelerden iklim değişikliğiyle etkin bir şekilde mücadele sağlayacak ciddi bir anlaşma çıkması zor, hatta mümkün bile görünmüyor." 

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu