28.12.2006 - Alman basınından özetler...

Somali’de Etiyopya birlikleri ve uluslararası topluluğun, ülkenin resmi yönetimi kabul ettiği hükümete bağlı kuvvetler başkent Mogadişu’ya yürüyüşlerini dün de sürdürdü. Berlin’de yayınlanan Tagesspiegel gazetesi, bugün yayımladığı bir yorumda, kukla hükümet olarak nitelediği bu kuvvetlere Alman hükümetinin de sessizce destek verdiğini öne sürerek, bu tavrı eleştiriyor. “Bu tek taraflı destek artık son bulmalı. Savunma Bakanı Jung’un, kendi birliklerinin kapının eşiğinde beklediği bir başka iç savaşa karışmakta herhangi bir çıkarı olamaz” diyor Tagesspiegel.

Savaşın kısa sürede tüm bölgeyi sarabileceğinden çekinen Süddeutsche Zeitung ise İslamcılarla hükümet kuvvetleri arasında görüşmeler başlamasının sağlanmasını talep ediyor: “İslamcıların, Somali’nin yeni hükümetine dahil edilmesi lazım. Bu, ılımlıları güçlendirme olanağı verir. Radikal akımları göğüslemenin yolunu, ancak iki tarafı da iktidara ortak eden bir anlaşma açar.”

Ve Ortadoğu’ya geçiyoruz... Berliner Zeitung bugünkü yorumunda İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in Filistinlilere kolaylıklar sağlanacağını bildirmesinin hemen ardından Savunma Bakanı Amir Peretz’in Batı Şeria’da yeni yerleşim birimlerine izin verildiğini açıkladığını hatırlatıyor ve şunları yazıyor: “Bir kez daha yarım ağızla jest yapılıyor. Bu nedenle de umulan sonuçların alınması pek olanaklı görünmüyor. Yoksa 450’si dururken, 27 kontrol noktasının kaldırılmasının Filistinlilerin yaşamını ciddi şekilde kolaylaştıracağına gerçekten inanan mı var? Binlerce kişi hapiste kalırken, İsrail’in birkaç tutukluyu serbest bırakması, Abbas’ın gücünü ne kadar artıracak? Ve, üzerinde Filistin devletinin kurulması planlanan toprakları İsrail hükümeti bir kez daha küçültürken, Hamas, İsrail’in varolma hakkını neden tanısın?”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise bugün, Irak’ta Saddam Hüseyin hakkında verilen idam cezasının onaylanmasını ele alıyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: “Birçok Sünni ve -Saddam’ın baskısı altında çok acı çekmiş de olsalar- bazı Şiiler, varolan kargaşayı ve giderek artan şiddeti, diktatörün idaresindeki yaşamlarıyla karşılaştırıyor. Ortada bir nostalji olduğunu söylemek olanaklı değil, ama güncel durum daha dayanılmaz. Başkaları bir hesabın görüldüğü kanısında. Bu duruşların arasındaki uçurumun kapanması olanaksız.” Frankfurter Rundschau, bu ortamda bu kararın şiddetin artmasına neden olacağı sonucuna varıyor.

Rusya’nın gaz fiyatı politikasını “saldırgan bir politika” şeklinde tanımlayan ve bunun uzun vadede kendisine de zarar verdiğini savunan Süddeutsche Zeitung, daha şimdiden Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan ve Bularus'un alternatif aramaya başladığını, başka ortaklar bulduğunu ya da yeni nükleer santraller kurmayı planladığını yazıyor. Gazete şöyle devam ediyor: “Avrupa Birliği de Rus gazına bağımlılığını azaltma düşüncesine ilgi gösteriyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı olarak Almanya’nın Orta Asya’ya yönelik yeni bir strateji oluşturacak olmasının haklı nedenleri var. Çünkü orada Türkmenistan gibi, gaz varlığına Rusya’nın bile muhtaç olduğu ülkeler var. Henüz Almanya’nın, gazın tükeneceğinden korkması gerekmiyor. Ama siyasetçiler ve enerji şirketlerinin her kış bunu vurgulamak zorunda kalmamaları daha iyi olur.”