29.03.2007 - Alman basınından özetler...

Alman basınında ilk dikkat çeken konu, İran tarafından rehin tutulan İngiliz deniz piyadeleri nedeniyle Tahran ve Londra arasında süren kriz. “Financial Times Deutschland“ gazetesinin yorumunda şu satırlar yeralıyor:

“İngilizler, şimdiye kadar akıllı bir kriz politikası izledi. Provakasyon olduğu açıkça görülen İran’ın davranışını Başbakan Tony Blair ilk başlarda diplomatik sükunet çerçevesinde çözmeye çalıştı. İran’ın tutumunda ısrar etmesi üzerineyse Londra tavrını sertleştirdi. İngiliz askerlerinin olay esnasında Irak karasularında bulunduğunu açıkça gösteren uydu görüntülerinin yayınlanmasından sonra İran, haklılığını ispatlamak zorunda. İkili diplomatik ilişkilerini askıya aldığını açıklayan İngiltere, İran’la sürtüşmeye girmekten çekinmediğini de göstermiş oldu.“

“Frankfurter Algemeine Zeitung“ ise Tahran-Londra hattındaki krize ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:

“İngiltere ile İran’daki molla rejimi arasında yaşanan son krizde Londra’nın, Tahran’la ilişkilerini tek taraflı olarak dondurmasına kadar varan olaylar aslında bölgenin bir aynası niteliğinde. Nükleer programı nedeniyle uluslararası kamuoyunun baskısı altına kalan ve BM’nin yaptırımları sertleştirmesi karşısında köşeye sıkışan İran, kendini hamle yapmak zorunda hissediyor.“

Hamburg’da yayımlanan haftalık “Die Zeit“ gazetesiyse İsrail - Filistin sorununu büyüteç altına alıyor:

“Ufukta kısa vadede nihai bir çözüm görünmüyor. Bu nedenle de makaranın en başa sarılmasını engelleyecek kısmî çözümlerin üretilmesi gerekiyor. Barış içinde yan yana yaşamak için ille de tarafların birbirlerini sevmeleri gerekmiyor. Ortadoğu’da barışın tesis edilebilmesi için tarafların sorumluluklarının bilincinde olmaları ve şiddetten vazgeçmeleri ilk aşamada yeterli olacaktır.“

Son olarak Alman iç politikasından bir yorum aktarıyoruz. Son günlerde bazı Alman politikacıların “Almanya’da aşırı İslamcıların terör saldırıları yapabileceklerine“ ilişkin yaptığı uyarıları yersiz bulan “Wiesbadener Kurier“ gazetesinde şu ifadeler yer alıyor:

“Bilhassa Bavyera eyaletinin Hristiyan Sosyal Birlik Partili İçişleri Bakanı Günther Beckstein’in son bir hafta içinde hemen hemen aynı ifadeleri kullanarak iki kez ’radikal İslamcılar terör eylemi hazırlığı içinde’ şeklindeki ifadelerinden dolayı her kim korku ve endişeye kapılmak istiyorsa, buyursun. Kanıksanan bu tür ifadelerin artık pek etkili olduğu söylenemez. Hatta aynı şeyleri sürekli tekrar edilmesi, bu konuya ilgiyi azaltıyor. Kaldı ki halkta panik ve güvensizlik duygularının oluşmasını sağlamak, hükümet mensuplarının görev tanımı içinde olmasa gerek. Terörist saldırı uyarılarının etkili olması isteniyorsa, gerçekten elde somut kanıt ya da şüpheler mevcutsa dile getirilmesi gerekiyor.“