29.04.2005 - Avrupa basınından özetler...

Avrupa basınında bugün Avrupa Birliği Anayasası tartışmaları, Almanya’da işsizlik, Vladimir Putin’in Orta Doğu gezisi, Irak hükümeti kuruluşunda yaşanan sıkıntılara dair haber ve yorumlar yer alıyor.

Fransa’da 29 Mayıs’ta, Hollanda’da ise 1 Haziran’da yapılacak Avrupa Birliği Anayasası referandumları Avrupa Birliği’nde iç siyaset gündeminin ilk sıralarında anayasa tartışmalarının yapılmasına neden oluyor. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder de dün eyalet başbakanlarıyla yaptığı zirvede ağırlıklı olarak bu konuyu ele aldı. Schröder zirvede Fransa’da yapılacak referandumu etkileyecek bir adım atılmasını sağladı. Almanya Başbakanı muhalefete Avrupa Birliği siyasetinde daha fazla söz hakkı tanıyacak, buna karşılık Anayasanın 29 Mayıs'a kadar Federal Meclis’ten geçmesini mümkün kılacak.

Süddeutsche Zeitung gazetesinin yorum sütunlarında bu konuya da yer verilmiş. Gazete, Federal Meclis'te Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’ni temsil eden Peter Gauweiler tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun iki gün gibi kısa bir süre içinde reddedildiğine dikkat çekiyor:

„Peter Gauweiler, Avrupa Birliği Anayasası’nın federal mecliste oylanması planını yüksek mahkemenin dikkatine sunmuştu. Anlaşılan hakimler mahkemeden önce parlamentonun karar vermenin uygun olduğunu düşünmüşler. Çünkü yalnızca milletvekilinin başvurusu 277 sayfayı buluyordu. Bu kadar kapsamlı bir dökümanın kısa süre içinde değerlendirilmiş olması pek akla yatkın bir ihtimal olarak görünmüyor. Görünen şimdi söz Alman federal meclisinde. Meclis Avrupa Anayasası'nı her yönüyle vatandaşlara izah edebilmeli. Ancak uzmanlar bile bu belgeyi anlamakta zorlandığına göre Meclisin işinin epey zor olduğunu söyleyebiliriz.“

Avrupa Birliği Anayasası ve Avrupa halkı bağlantısı, Reutlinger General-Anzeiger gazetesince de mercek altına alınmış:

„Birlik üyeliği için yeterince olgun olup tartışmaları halen devam ederken Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’ye tam üyeliğin kapıları ardına kadar açılıyor. Bu tür adımlar, korkuya neden oluyor. Fransa referandumu, Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının halkı kazanmadan politika yapamayacaklarını sergilemektedir. Avrupa’yı samimiyetle yeniden bir umut projesine dönüştürmek istiyorsanız bu adımı atmalısınız.“

Almanya’daki işsizliğe ilişkin yorumlar Alman gazetelerinde geniş yer almış. Federal Çalışma Ajansı’nın açıkladığı son rakamlar, işsiz sayısının 5 milyon rakamının altına indiğini, ancak bunun geçici bir iyileşme olduğunu ortaya koyuyor. İstihdam piyasasının mevcut durumu, Almanların geleceğe yönelik güvensizliklerini besler hale geldi.

Die Welt, işsizlik konusuna eğilen gazetelerden. Gazete, işsizlikte dip noktaya ulaşılmış olduğu tahminine yer veriyor ve şöyle devam ediliyor:

„Bundan sonra yapılması gereken, federal hükümetiyle, eyalet yönetimiyle, belediyesiyle, herkesin ağırlığını bu sorunun çözülmesine vermesidir. Ancak iktidar saflarında kapitalizme ve müteşebbislere karşı yükselen sesler, doğrusu bu doğrultadaki umutları kırmaktadır. Başbakan Schröder’in bu eleştirilere gereken müdahaleyi yapmasının zamanı gelmiştir.“

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu gezisini değerlendiren Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Putin’in İsrail’e bazı tavizler vermesine rağmen, Suriye’ye hava savunma füzeleri satmaya devam edeceği açıklaması üzerinde duruyor. Gazete, „İsrail, Şam’a satılan bu silahların Lübnan Hizbullahı’nın eline geçmesinden endişe duyuyor. İsrail, Putin’in Filistin lideri Mahmud Abbas ile yapacağı görüşmeyi de, ‚Ya Moskova Filistinlilere de silah satmaya karar verirse’ endişesiyle izliyor“ tesbitine yer verildi.

Danimarka’nın Politiken gazetesi, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 60. yıldönümü nedeniyle Rusya’da düzenlenecek törenlerde Nazi rejimi kurbanlarının yanı sıra komünist Sovyet yönetiminin mağdur ettiği kişilerin de anılmasını talep etti. Gazetenin değerlendirmesinde, „Savaşın hemen ardından Baltık ülkelerini işgal eden Rusya, eğer gerçekten demokratik bir ülke olduğunu kanıtlamak istiyorsa özür dilemelidir. Tıpkı Almanya’nın yaptığı gibi…“ ifadeleri yer aldı.

Avusturya’da yayımlanan Der Standard gazetesi, El Caferi’nin başbakanlığında kurulan yeni Irak hükümetinin kuruluşunda oynanan siyasi hamleleri „demokrasinin çocukluk hastalıkları“ olarak değerlendiriyor. Gazete, „Hükümetin güvenoyu oylamasına 90’a yakın parlamento mensubu katılmadı. Demek ki Caferi’nin dediği gibi, bu hükümet çok geniş kapsamlı bir uzlaşmayı yansıtmıyor. Umalım ki Irak’ta ortaya çıkan bu siyasi gelişmeler kalıcı özelliklere kavuşmasın“ diye yazdı.

İsviçre Televizyonu DRS, Türkiye’nin 1992 yılından itibaren İsviçre savunma sanayiine uyguladığı silah alım yasağını kaldırdığını bildirdi. Görüşlerine başvurulan ve adı açıklanmayan bir Türk yetkili, Ankara’nın boykot listesinden İsviçre’nin yanı sıra Avusturya ve İsveç’i de çıkardığını bildirdi.