1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

29.07.2009 - Avrupa basınından özetler

29 Temmuz 2009

ABD ile Çin arasındaki diyalog çabaları, bugünkü Avrupa basınının önde gelen konusu.

https://p.dw.com/p/IzSY
Fotoğraf: dpa

Fransız La Montagne gazetesi iki ülke arasındaki yakınlaşmayı şöyle yorumluyor:

“İki devin birbirine ihtiyacı var ve ikisi arasında diyalog endişeleri giderici bir etkiye sahip. Bu, uluslararası diplomaside fazla varlık gösteremeyen Avrupa’nın daha da geri plana itileceği endişesini taşıyanlar için de geçerli. İki süper güç her alanda hemfikir olmasa da ikili ilişkilerin devamına önem veriyor. Bunun nedeni ise, Sekizler Grubu, Ondörtler Grubu ya da daha fazla ülkenin katılımıyla oluşturulan diğer gruplardan çok farklı bir şekilde, 21’inci yüzyılın vizyonunu şekillendirebilmek.”

Yine Fransa’dan Die Presse de la Manche gazetesi, iki ülke ilişkilerinin geleceğini konu alıyor:

“ABD'nin girişimi kültürel olduğu kadar jeopolitik bir devrim de. Barack Obama, iki ülkenin 21'inci yüzyılın dünyasına damgasını vuracağından yola çıkarak Çinlilere elini uzatıyor. Çevreyi en fazla kirleten iki ülke sürdürülebilir kalkınma potansiyelini iyi bir şekilde kullanıp diğer ülkelere de nüfuz edebilir. Yeni Amerikan dış politikasının en önemli eksenini tanımlamak için Obama'ya altı ay yetti. Onun için dünyanın geleceği Asya'da yatıyor.”

Norveç’in başkenti Oslo’da yayımlanan Aftenposten gazetesi ise iki ülke arasındaki borç-alacak ilişkisine dikkat çekiyor:

“Kredi alan ve veren arasındaki ilişkileri borçlar ve alacaklar belirler. Özellikle borç-alacak hacminin 801,5 milyar doları bulduğu bir durumda. Çin’in ABD’ye verdiği bu baş döndürücü borç iki tarafı da hem güçlü hem de zayıf kılıyor. Çinliler doğal olarak ABD’nin mali krizden sağ salim çıkmasını istiyor. Aksi takdirde alacaklarının değer kaybedeceğini biliyor. Borçlar, Çin’in ABD üzerindeki nüfuzunu artırıyor. Diğer yandan Çinliler, alacaklarını tehlikeye sokmamak için Amerikalılar’a çok fazla baskı yapamıyor. ABD de insan hakları gibi konularda Çin’e fazla baskı yapmaktan kaçınıyor. Başkan Obama, ülkesiyle Çin arasındaki ilişkilerin, 21’inci yüzyılı şekillendireceğini söylüyor. Abarttığı söylenemez.”

İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung gazetesi ise yorumunda, küreselleşmeden geri dönüşün tehlikelerine dikkat çekiyor.

“Açık ve gizli himayecilik, küreselleşmenin zorluklarla kaydettiği ilerlemeleri tehdit ediyor. Dünya Bankası sonbahardan bu yana, Brezilya ve Arjantin'e tarım ürünleri ihracatından, Rusya'ya demir-çelik ithalatındaki gümrük cezalarına ve köhnemiş Amerikan ve Avrupa otomobil sanayine verilen dev sübvansiyonlara kadar, hür ticaret önüne konan 90 farklı engel saptadı. Ticaret önündeki yeni engeller ve yabancılara karşı yerli rakiplerin kayırılması birdenbire yeniden açıkça uygulanır hale geldi. Ancak bu yerel korumanın etkisinin sadece kısa vadeli değil, aynı zamanda yıkıcı da olabileceği ortaya çıkabilir. Küreselleşmenin geriye çevrilmesi, resesyondan çıkışı geciktireceği ve frenleyici etki yapacağı için uzun vadede herkese zarar verebilir. ”




Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu



Editör: Ahmet Günaltay