1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2908 Presseschau 2

29 Ağustos 2011

Avrupa basınının ağırlıklı konularını Libya’daki son gelişmeler, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’ye yönelik eleştiriler ve ABD'deki kasırga meydana getiriyor.

https://p.dw.com/p/12PKe

Fransız La Charente Libre bugün Libya’daki çatışmaları ve gelinen noktayı yorumluyor: 

"El Kaide'nin Mağrip kolunun, Cezayir’deki askeri akademiye yönelik saldırıyı üstlenip Cezayir’i Muammer Kaddafi’ye sunduğu destek için cezalandırmayı istediğini söylemesi, kulağa bir uyarı gibi geliyor. Libya’da, İslâmcıların eline geçebilecek  binlerce silah dağıtıldı. Ve İslâmcılar, Libyalı isyancıları kendi amaçları için kullanabilir. Sadece diktatör Kaddafi döneminde kontrol altında tutulabilen yaklaşık 150 aşiret arasında ezelden beri süregelen rekabet de cabası. Libya’da demokrasiye geçiş süreci, Tunus ve Mısır’dakinden binlerce kat daha zor olacak gibi görünüyor. Ayrıca bu iki ülkede de geçiş dönemi hiç kolay görünmüyor. Libya’nın 'dostlarının' yürüttüğü misyon, Kaddafi’nin gidişiyle sona ermiş değil."
 
Bugün gazetelerin geniş yer ayırdığı bir başka konu ise Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’ye Libya'yla ilgili açıklamaları yüzünden yöneltilen eleştiriler. İsviçre’den Tages-Anzeiger şu satırlara yer veriyor: 

"Westerwelle’ye yönelik eleştiri, ne yeni ne de yanlış. Hür Demokrat Parti eski Genel Başkanı Guido Westerwelle’nin Dışişleri Bakanı olarak iyi ve başarılı bir tablo çizdiğini kim iddia edebilir ki? Son olarak Muammer Kaddafi’nin devrilmesine Almanya'nın büyük katkı sağladığı yönündeki ve aslında doğru olmayan iddiası rezalete yol açtı. Bununla beraber Westerwelle’ye karşı yapılan bu saldırıda, bir ukalalık da seziliyor. Zira NATO’nun geçen mart ayındaki müdahalesine karşı sergilediği dikkatli tavrının, sağlam gerekçeleri vardı. İttifaka bağlılığın anlamı sonuç olarak, ortaklarla hep aynı düşüncede olunacağı anlamına gelmiyor. ABD Savunma Bakanı’nın kendisi de Libya liderinin güvenlik güçlerinin bombalanması fikrine pek sıcak bakmıyordu.“

İtalyan Corriere della Sera gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda, Almanya’nın içinde bulunduğu durumu şöyle analiz ediyor:

"Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Euro Kurtarma Fonu’nun artırılması planınını parlamentodan geçirmesi gerekirken, bir hükümet krizi yaşanmasına göz yumması elbette imkansız. Aslında Almanya’nın en büyük sorunu hâlâ çözümlenmiş değil: Avrupa’daki yerini yeniden bulması ve stratejik ortaklıklarını da güçlendirmesi gerekiyor. Bunun, sadece Westerwelle’nin uygun kişi olup olmadığı sorusuyla ilgisi yok. Eski başbakanlardan Helmut Kohl bunu şöyle ifade ederdi: Misyon, pusula ile yönün yeniden tayin edilmesinden oluşuyor."

Çek Cumhuriyeti’nin muhafazakar Lidove Noviny gazetesi bugünkü nüshasında ABD’nin doğu kıyılarını etkisi altına alan Irene kasırgasını ele alıyor. Yorum şöyle:
 „ABD'nin güney kıyılarının alışkın olduğu kasırga, 40'ıncı enleme kadar ulaştı... Bazı bilim insanları, kasırgaların sıklaşmasının iklim değişikliğinin bir yansıması olduğunu söylüyor. Bir başka grupsa bunun sadece son yıllardaki kasırgalar için geçerli olduğuna, uzun vadeli olmayacağına inanıyor. ABD'nin en büyük kenti bir hafta içinde deprem ve bir kasırgaya tanık olursa, işte o zaman rahatlıkla burada yönetmen koltuğunda Roland Emmerich'in oturduğu izlenimine kapılabilir. Felaket filmlerinin büyük ustası Emmerich, Amerikalıların alarma geçmelerini sağladı. Ancak iklim değişikliği, bilim insanlarının ilgileneceği bir konu olmalı. Emmerich gibi insanların işi değil.“


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Hülya Köylü

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik