29.12.2006 - Alman basınından özetler...

Tageszeitung gazetesi, neredeyse ikinci sınıf üye muamelesi görmesine rağmen Romanya’da Avrupa Birliği üyeliğine halk desteğinin hala çok yüksek olduğunu yazıyor ve şu yorumu yapıyor: “Fakat birçok Rumenin şimdiye kadar hala çarpık olan Avrupa bakışı yerini yakında, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi başka yeni üyelerde olduğu gibi bir ayılışa bırakacak. Bu da iyi olacak. Çünkü ancak ondan sonra Rumenler gerçekten Avrupa’ya ait olacak. Kendine güvenli, ergenleşmiş ve eşit olacaklar.”

Yine Tageszeitung, Somali’de şeriat düzeninin daha kurlumadan uluslararası topluluğun da onayıyla ortadan kaldırıldığını anlatıyor ve şu görüşü savunuyor: “Şimdi Mogadişu yine sıfırdan başlıyor. Bu en azından siyasi iktidarı yeniden paylaştırma şansı veriyor. Eğer uluslararası topluluğun tanıdığı geçiş hükümeti Mogadişu’da zafer kazanmış gibi hareket etmeyecek kadar akıllı davranırsa, belki bu şans kullanılabilir.”

Handelsblatt gazetesi, Somali’deki gelişmelere Arap dünyasından gelen tepkilerin, orada, “Batı, Rusya ve Çin’in ‘iyi’ ve ‘kötü’ işgaller arasında bir ayrım yaptığı izleniminin doğmaya başladığı uyarısında bulunurken, Frankfurter Allgemeine Zeitung, “Somali bağlamında adalet ve düzenden bahsedilince, bu parçalanmış ülkede bugüne kadar yaşananlardan sonra buna alaycı bir tepki vermek olağan” ifadesini kullanıyor.

Frankfurter Rundschau gazetesiyse bugünkü yorumunda, petrol nakliyatında çok stratejik bir konuma sahip olan Somali’de savaşan tarafların hepsine çeşitli uluslararası koalisyonların destek vermesinin ve bu nedenle de bu savaşın bölgesel bir çatışma tehlikesi içermesinin hiç de şaşılacak birşey olmadığını savunuyor.

Süddeutsche Zeitung gazetesi, dünyada dolaşımda olan euro miktarının artık Amerikan dolarından daha fazla olduğunu haber veriyor. Konuyla ilgili yayımladığı yorumdaysa gazete, bu başarıya rağmen bugün Avrupa’da eski ulusal para birimlerine özlem duyulduğunu hatırlatıyor. Gazete şunları yazıyor: “Avrupa Birliği’nin iç çelişkileri, Avrupa’nın siyasi birliğinin tökezlemesiyle, şu sırada açıkça öne çıkıyor. Ulusal para birimlerine duyulan özlem, siyasi entegrasyonun daha uzun süre ileri adım atamayacağını da yansıtıyor.”

Yine Süddeutsche Zeitıng, “Atatürk’ün kuşkulu mirasçıları” başlığıyla yayınladığı bir yorumda, Erdoğan hükümetinin Avrupa Birliği’ne sosyal demokratlardan ve Türk Genelkurmay Başkanlığı’ndan daha yakın olduğunu belirtiyor ve şu ifadeyi kullanıyor: “Atatürk sosyal demokratları ülkelerini İslamcılardan kurtarmak istediklerini öne sürüyor. Ama aslında tam da eski Türk milliyetçiliğine uygun şekilde ordunun parlamenter kanadı gibi hareket ediyorlar.”