30.01.2007 - Alman basınından özetler...

Frankfurter Rundschau gazetesi, Filistin’de yaşanan iç çatışmaları ve İsrail’in Eilat kentindeki bombalı saldırıyı ele alıyor ve şu yorumu yapıyor bugün:

“Filistinli militanlar için en kolay ve en rahat çözüm İsrail’e karşı silahlı mücadeleye dönmek. Bu şekilde, tüm engellere rağmen bir Filistin birlik hükümeti oluşturulması ve bunun uluslararası kabul görme şansı daha da azaldı.”

Süddeutsche Zeitung da, „Hamas ve El Fetih tartışmayı artık sadece makineli tüfeklerle sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda iç savaşı andıran çatışmalarda 60’dan fazla Filistinli öldürüldü” diyor ve soruyor:

„Filistinlilerin, bir devlet kurmak için dolu şarjörlerden daha fazlasına ihtiyaç olduğunu kavraması için bu kardeş kavgasında daha kaç ölü olması gerekiyor?“

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Hamas ve El Fetih’in Mekke buluşmasına değiniyor:

„İki Filistin grubu iktidar kavgasına son vermeyi ve ideolojik ayrılıklarının üzerinden barışçı yöntemlerle gelmeyi kendi kendilerine beceremiyor. Şimdi belli ki, İslam’ın kutsal kentinin ikliminin yumuşatıcı etki yapması bekleniyor. Güçlü Suudi Arabistan bölgede birçok şeyi etkileyebilir. Ama Mekke’deki buluşma ancak, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki radikaller üzerinde büyük etkisi olan Suriye ve İran da bir şekilde buna dahil edilirse başarılı olabilir. Onlar, Şii Hizbullah aracılığıyla Filistinlileri hem yapıcı, hem yıkıcı yönde etkileyebilir.“

Neues Deutschland gazetesi Irak’taki durumu ele alıyor ve Amerikan birlikleriyle Irak kuvvetlerinin dün Necef kentindeki saldırısının kime yönelik olduğunun anlaşılır gibi olmadığını savunuyor:

„Halkın çeşitli kesimleri arasındaki çatışmalar çoktan bir iç savaş boyutuna ulaştı. Dün yine öncelikle Şiilerin yerleşik olduğu Güney ve Merkezi Irak bölgelerinden oluşan özerk bir bölge talebi dile getirildi. Sünniler bunu, devletin parçalanmasına yönelik bir adım olarak görüyor ve reddediyor. Türkiye’nin, bağımsız bir Kürt devleti korkusuyla şiddetle karşı çıktığı, çokuluslu Kerkük kentinin Kuzey’deki özerk Kürt bölgesine dahil edilmesi planıyla, buna yeni bir çatışma ekleniyor. Irak’ta ulusal uzlaşma olasılığından çok, her zamankinden daha büyük bir bölünme tehlikesi var.“

Tagesspiegel gazetesiyse, Türkiye’de Başbakan Erdoğan’ın Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değiştirilmesine karşı çıktığını, Hrant Dink’in cenazesine katılmayarak, gerçek yurtseverlerin düşünce özgürlüğüne sahip çıkanlar olduğunu aşırı sağa gösterme fırsatını kaçırdığını ve cenaze töreninde Ermenilerle dayanışma gösterenleri bile eleştirdiğini belirtiyor ve şu yorumu yapıyor:

„Şimdi Avrupa Birliği’ndeki Türkiye karşıtları Dink cinayetini, Türklerin uygar Avrupalılar değil, Doğulu barbarlar olduğu tezlerine yeni bir kanıt olarak gösterebilir. Erdoğan hükümetinin, bu şiddet eyleminden sonuç çıkarmayı reddederek, kendisinin Avrupa’ya uygunluğu konusunda kuşku tohumlarını yine kendisinin ekmesi daha da kötü. Oysa bu cinayeti birkaç çılgının işi olarak tanımlayarak, üzerini örtmek sadece yanlış değil. Orhan Pamuk ve sırada olabilecek daha başkaları için tehlikeli de.”