30.03.2009 - Avrupa basınından özetler

Fransız, "Republique du Centre" gazetesi bu hafta yapılacak iki önemli buluşmayı, G20 Zirvesi ile NATO'nun kuruluş yıldönümü törenlerini, yorum sütunlarına taşıyor:

"Avrupalıların dünya genelinde finans sisteminin yeniden düzenlenmesi yönündeki ısrarlarına Barack Obama, daha iyi teşvik paketleri hazırlanması çağrısıyla yanıt verdi. Başka bir biçimde ifade etmek gerekirse Avrupa, kapitalizmin motorunun değişmesini isterken, ABD Başkanı Obama, motora biraz daha yakıt vermeyi öngörüyor. Bu bağlamda NATO buluşmasında Barack Obama müttefiklerini Afganistan'da terörizmle daha iyi mücadele edilmesi için daha fazla çaba sarf etme konusunda ikna edecek gibi görünüyor."

Bir başka Fransız gazetesi "Le Progres" de hem G20 Zirvesi, hem de ardından yapılacak NATO'nun kuruluşunun 60'ıncı yıldönümü törenlerini ele alıyor:

"Bu hafta tarihi olacak. Çarşamba ve perşembe günü 20 devlet ve hükümet başkanı Londra'da toplanarak, dünya genelinde hâkim olan gürültü patırtıyı biraz olsun dindirmeye, çeki düzen vermeye çalışacak. Cuma ve cumartesi günleri ise 26 devlet ve hükümet başkanı Strasbourg ve Kehl'de biraraya gelerek, NATO'nun 60'ıncı yıldönümünü kutlayacak. Bu iki zirve bizlere dünya genelinde hiçbir ülkenin tek başına önemli bir iş yapamayacağını gösteriyor. Hatta ABD'nin bile."

Düsseldorf'da yayımlanan Handelsblatt gazetesi de aynı konu hakkında yaptığı yorumunda, AB'yi mali krizle mücadele için yeterince harekete geçmemekle suçluyor:

"Almanlar çok uzun süre İngiliz ve Amerikalı müttefiklerini frene basmamak ve finans piyasalarındaki önemli aktör ve ürünleri yeterince kontrol etmemekle suçladılar. Londra'da yapılacak G20 Zirvesi'nde ise içeriği boş konjonktür balonlarının şişirileceği iddiasını dile getirdiler. Ancak zirve yaklaştıkça tablo değişiyor. İngilizler iki hafta önce finans piyasalarının daha sıkı denetlenmesini öngören bir planı ayrıntılı biçimde açıkladı. Amerikalılar da geçen hafta İngilizleri takip eden bir adım attı. AB ise şu dakikaya kadar, bir çalışma grubunun hazırladığı öneri dışında başka hiçbir adım atmış değil."

İsviçre gazetesi "Basler Zeitung" ise G20 Zirvesi öncesinde küreselleşme karşıtlarının düzenlediği protestolara değiniyor. Yorum şöyle:

"Aklıselim emniyet müdürleri böylesi durumlarda gerginliğin tırmanmasını engelleme yoluna gider ve göstericilerle konuşmaya çalışarak, şiddet olaylarının çıkmasını önlemeye çabalar. Londra Emniyet Müdürü Paul Stephenson ise tam tersini yapıyor. Günlerdir devletin güçlü olduğunu, her duruma karşı hazırlık yapıldığını ve acil bir durumda terörle mücadele ekiplerinin devreye gireceğini söylüyor. Oysa insanları korkutmak ve ürkütmek yanlış bir taktik. Protestocuları ciddiye alıp onlarla konuşanlar demokrasinin gereğini yerine getirmiş olurlar. Sert konuşup şiddetten bahsedenlerse şiddetin tırmanmasına."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Türkiye'nin, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliği'ne aday olmasına karşı çıkmasını yorum sütunlarına taşıyor. Yorum şöyle:

"NATO içinde hakim olan parti havası, ABD Başkanı Barack Obama iş başına gelmesine rağmen Afganistan misyonunun başarısızlıkla sonuçlanabileceği düşüncesini akıllara getiriyor. NATO içinde uzun süredir devam eden, yükün nasıl dağıtılabileceği konusundaki tartışmalara şimdi de NATO Genel Sekreteri'nin halefiyle ilgili tartışmalar eklendi. Türkiye Hz. Muhammed karikatürüyle ilgili gerginlikte basın özgürlüğünü savunan Danimarka Başbakanı Rasmussen'in, NATO adaylığına karşı tepkisini dile getiren öfkeli Müslüman ülkelerin sözcüsü haline geldi. Türkiye'nin İslam dünyası ile harika bir köprü kurulmasına yardım edeceğini, AB'nin de bundan mahrum kalmaması gerektiğini söyleyen ve bu nedenle Türkiye'yi övüp buna inananlar, son gelişmelere kafa yormalı."