1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

30.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu30 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/AbmI

Afganistan’da dün yaşanan Amerikan karşıtı olaylar bugünkü Alman basınında geniş yer alıyor. Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt gazetesi yorumunda, Afgan halkının duygularının Batılı güçlerce yeterince hesaba katılmadığı eleştirisinde bulunuyor.

“Dünkü olaylar ülkedeki değişimin ne kadar yüzeysel olduğunu gösteriyor. Yirmi yılı aşkın süren savaşların ardından göreceli olarak ilkel şartlarda bulunan bir ülkeyi demokratik bir topluma dönüştürmek imkansız. En azından bu birkaç yılda olacak iş değil. Bir Afgan, kendisinden çok uzaktaki bir Devlet Başkanı’na niye aşiret reisinden daha fazla sadakat göstersin ki? Şimdiye kadar toplumda neredeyse hiçbir rol almamış olan kadınlar niye şimdi erkeklerle eş tutulsun? İslam hukuku, Hristiyanlığa geçen Abdul Rahman olayında olduğu gibi, niçin Batı öyle istiyor diye birdenbire geçerliliğini yitirsin? Tüm bunlar aşağı görülme hissini güçlendiriyor, gerilimi tırmandırıyor. Daha üstün mekanizmalara sahip olan Batı ise bu duygulara başından beri önem vermedi.”

Berlin’de yayımlanan Neues Deutschland ise olayların güvenli bölge haline getirilmeye çalışılan, en fazla önem verilen başkent Kabil’de yaşanmasına dikkat çekerek, Afgan ekonomisinin kalkınması için somut çözümler üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurguluyor:

“Afganistan’da normal vatandaş, Taliban rejiminin devrilmesinin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen düşük yoğunluklu bir savaş içinde yaşıyor. İşgalci ordular, savaş ağaları, direnişçiler birbiriyle çatışıyor, onlarca kalkınma kuruluşu Afgan halkı üzerinden ekonomik kalkınma deneyleri yapıyor, reçeteler yazıyor. İşe yarar bir plana ise ortada yok gibi görünüyor. Avrupalı düşünce kuruluşu Sensil Council’in, ülkede milli gelirin yarısını oluşturan kaçak afyon tarımının yasallaştırılması çağrısı, üzerinde düşünmeye değer. Böylece uyuşturucu yerine, dünyanın dört bir yanında ağrı kesici olarak hastanelerde ihtiyaç duyulan ilaç üretilebilir. Karar, BM’nin uyuşturucu madde kontrol konseyinin elinde. Yani bu bir siyasi irade meselesi.”

Hagen’da yayımlanan Westfalen Post gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Dünkü olaylar sadece ABD’ye duyulan nefretin değil, içinde bulunulan kötü yaşam koşullarının yarattığı öfkenin de dışavurumuydu. Afganistan’da pekçok insan çok kötü koşullarda yaşıyor, demokratikleşmede yol katedilemiyor, işsizlik oranı yüksek ve Taliban yeniden yükselişte. Bu, uluslararası askeri güç için iyi bir bilanço değil. Uluslararası gücün nüfuzu her geçen gün daha da azalıyor ve ülke kaosa geri dönüyor. Böyle bir ortamda Batı’nın, okulların, üniversitelerin yeniden inşası gibi başarılı girişimleri de büyük tehlikeye giriyor.”

Braunschweiger Zeitung gazetesi ise Afganistan’da görevli Alman askerlerinin durumunu ele alıyor ve asker çekmenin düşünülmeye başlanması gerektiğini savunuyor:

“Kabil’de yaşanan olaylar, Alman askerleri için de geçerli olan bir işaret. Onyıllardır gelişen Alman-Afgan dostluğu, şiddet ve nefrete karşı koruma sağlamıyor. Amerikan-Afgan çatışması tırmandığında yabancı askerlerin reddi tüm yabancılar için geçerli olacaktır. Almanya’nın geleneksel dostluk ilişkilerine işaret etmek, bu ilişkilerin özel bir rol oynadığını vurgulamak, ihmalci olduğu kadar tehlikelidir de. Uyanık olmak, askerlerin geri çekilmesini düşünmeyi de gerektirir. Askerlere yönelik tehdidin analizi ve sorumluluk duygusu Afganistan görevinin ayrılmaz bir parçasıdır.”