1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 3006 Presseschau 1

30 Haziran 2010

Almanya'daki cumhurbaşkanlığı seçimi ve Dünya Şampiyonası'ndaki hakem hatalarının ardından gündeme gelen teknik araçlardan yararlanılması önerisi, bugünkü Alman gazetelerinin ağırılkı yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/O6TO
Fotoğraf: AP/DW-Grafik

Almanya'da bugün cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Hrıstiyan Birlik Partileri ve Hür Demokrat Parti'nin ortak adayı Christian Wulff, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller'in adayı Joachim Gauck ve Sol Parti'nin adayı Luc Jochimsen, cumhurbaşkanı olmak için yarışacak. Bild gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:

"Almanya'da cumhurbaşkanlığı seçimi, Güney Affrika'daki FIFA 2010 Dünya Şampiyonası gibi, son dakikasına kadar heyecanlı geçecek. Üstelik adil bir seçim için de örnek teşkil ediyor. Cumhurbaşkanı adayları bugüne kadar birbirlerini suçlayıcı, yaralayıcı bir seçim kampanyası yürütmedi. Seçim yarışı, adayların birbirlerinin sergilediği performansa ve yaşamına saygının eksik olmadığı bir ortamda geçti. Aile babası 51 yaşındaki Christian Wulff ve barışcıl bir devrimin kahramanı 70 yaşındaki rakibi Joachim Gauck... Adaylardan birinin sahip olduğu iyi niteliklerin diğerinde mevcut olmadığı söylenemez. Her ikisi de iyi bir seçim. Her ikisinin tecrübeleri de ülkemiz için çok büyük önem taşıyor. Bu da ikisi arasında bir seçim yapmayı zorlaştırıyor. Ancak Wulff ya da Gauck, hangisi seçilirse seçilsin, bu makama gelmeyi hakediyorlar. Her ikisi de insanları buluşturmayı. biraraya getirmeyi istiyor. Bunu yapabileceklerini seçim öncesinde ispat ettiler. Bu aynı zamanda onların seçim için verdikleri söz. Bu sözü tutacaklardır."

Aynı konuyla ilgili Badische Neuste Nachrichten gazetesinini yorumu ise şöyle:

"Bugün cumhurbaşkanlığı koltuğuna ister Christian Wulff, ister Joachim Gauck seçilsin farketmez. Bu makama gelecek kişiden beklentiler yüksek. Çünkü eski Cumhurbaşkanı Horst Köhler'in ülke tarihinde ilk kez örneği olmayan bir biçimde görevi bırakması, birçok insanı hayal kırıklığına uğrattı. Pek çok kişi hâlâ bu istifaya bir anlam veremiyor. Cumhurbaşkanlığı görevine seçilecek kişi, bu makamın daha fazla zarar görmemesi için, kaybedilen güveni hızlı biçimde yeniden inşa etmek zorunda."

Frankfurter Rundschau gazetesiyse cumhurbaşkanının Federal Seçiciler Kurulu yerine halk tarafından seçilmesi gerektiğini savunuyor yorumunda:

"Tıpkı 60 yıl önce Hitler diktatörlüğü zamanında olduğu gibi bugün de halka, biz vatandaşlara güvenilmemeli mi? Haksızlığa uğradığı duygusuna kapılan, sayıları hiç de az olmayan vatandaşlar, bugün Berlin'e eleştirel bir gözle bakıyor. Son cumhurbaşkanı temkinli bir biçimde görüşünü dile getirerek, cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesinin kötü bir model olmadığını söylemişti. Ancak meclis, Başbakan Merkel ve siyasi partiler, Köhler ve vatandaşlarının bir kısmının bu isteğini yerine getirmek istemediklerini gösterdiler. Sloganları basit: Neden iktidarı ve gücü gönüllü olarak bırakalım? Almanya'da cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin hayata geçirilmesi için, vatandaşların daha fazla isteklilik sergilemesine ihtiyaç var."

FIFA 2010 Dünya Şampiyonası'nda ikinci tur maçlarında hakemlerin verdiği hatalı kararlara gelen tepki sürüyor. Hataların önlenmesi için teknik araçlardan yararlanılması önerisi geniş yankı buldu. Düsseldorf'da yayımlanan Westdeutsche Zeitung, konuyu şöyle yorumluyor:

"Dünya genelinde bu konuda artan baskı hayli şiddetli olsa gerek. Yoksa Dünya Futbol Federasyonları Birliği FIFA Başkanı Joseph Blatter, bu konuda açıklama yapmazdı. Zira hakemlerin teknik araçlardan yararlanması önerisine aylar önce karşı çıkmıştı. Kendisine hayran bir kişiliğe sahip olan İsviçreli Başkan, Güney Afrika'da verilen skandal diye nitelendirilebilecek hakem kararlarının ardından U dönüşü yaparak, bu konuda reform sözü verdi. Blatter, sonbahara kadar hazırlıkları tamamlayarak, eleştirileri gözden geçirmeyi istiyor. Blatter, o zamana kadar Güney Afrika'da hakemlerin yanlış kararlar vermemesini umut edebilir. Yoksa Blatter'in Güney Afrika'ya taşıdığı, bu siyah kıtada ilk kez yapılan turnuva, tarihe, yanlış kararların verildiği bir şampiyona olarak geçebilir. Bunu engellemek isteyen biri varsa o da Blatter'dir. Bu nedenle reformlar yapılacağını duyurdu. Bu sonuçta yine sadece 'reformcuk' olsa bile."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa