1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

31 Ocak 2012

Alman gazeletelerinde Brüksel'de dün yapılan AB liderler zirvesi, Yunanistan'ın giderek kötüye giden durumu, Suriye'deki gelişmeler ve sosyal medyada kişisel verilerin nasıl korunacağı tartışmaları dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/13tSQ

Süddeutsche Zeitung, "Strateji yerine kaos" başlıklı yorumda Yunanistan'ın durumuyla ilgili şu görüşlere yer veriyor: 

"Mali İstikrar Paktı ve kurtarma şemsiyesi... Bu konular AB'nin devlet ve hükümet başkanları zirvesinde pazartesi günü masaya yatırıldı. Ancak liderler Yunanistan konusunda ara vermeksizin düşünüp taşınsalardı, çok daha iyi olurdu. Zira Atina herkesin gözü önünde, tüm Para Birliği için kestirilemez sonuçlar doğuracak şekilde iflasa sürüklenirken Euro'nun istikrarı için planlanan orta ve uzun vadeli kaynaklar ne işe yarar ki? Yunanistan'ın gayrı safi milli hasılası neredeyse dört yıldır sürekli inişte, tasarruf ve reform hedeflerine ulaşmak mümkün görünmüyor. Ve planlandığı gibi özel sektöre olan 100 milyar euroluk borcu silindiğinde bile hâlâ taze paraya ihtiyacı olacak... Ancak öte yandan Yunanların söz hakkını elinden almak da hiçbir işe yaramaz. Atina hükümetinin karşısına Avrupalı ya da Alman bir 'tasarruf komiseri' dikilmesi siyasî açıdan hatalı bir adım olur. Böyle bir girişim, Yunanistan'ı aşıp tüm Euro Bölgesi'nde demokrasiye güveni daha da sarsar." 

Nordwest Zeitung gazetesi de Yunanistan'ın ekonomik durumunun kritik olduğuna işaret ediyor:

"Resmi olarak doğrulanmamış olsa da Yunanistan'ın yeni bir malî desteğe ihtiyacı olduğu görülüyor. Söz konusu olan da bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değil, bu yardımın ne miktarda olacağı ve Yunanistan'ın bu yardımı kimden alacağı. Bu soruların yanı sıra borçların silinmesine ilişkin pazarlıklarda nasıl bir çıkış yolu bulunacağı da hâlâ belirsizliğini koruyor. Gerçi özel sektörün borçların yüzde 70'inden vazgeçmesini öngören bir anlaşma üzerinde çalışılıyor. Ancak Yunanların bunun karşılığında ne yapması gerektiği ve Euro ülkelerinin de söz verilen 130 milyar euronun üzerine çıkmak zorunda kalıp kalmayacağı konusunda hala bir görüş birliği bulunmuyor."

Suriye'de devam eden şiddet olayları da Alman gazetelerinde geniş yer tutuyor. Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki tutumunu eleştiren Landeszeitung'da şu satırları okuyoruz:

"Bazıları tarihten yanlış dersler çıkarır. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, babası Hafız Esad'ın halkı demokrasi hevesinden vazgeçirmek için bir yol bulmuş olduğuna inanıyordu: Mümkün olduğunca çok vahşete başvurmak. Babası gibi oğlu da bombalıyor ve öldürüyor. Halbuki dünya 1982'den sonra değişti. Beşar Esad'ın gelecekte ülkesinde yine bir rol üstlenebilmesi için iktidarının bir kısmından vazgeçmesi gerekirdi. Ancak Esad bu fırsatı kaçırdı ve şimdi zaman aleyhine işliyor. Gerçi Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nde sadık silah müşterisi için zamanı durdurmaya çalışacak. Ancak yaptırımlara karşı kullanılacak veto, Esad'ın inatçılığını güçlendirecek, ancak yaklaşan kanlı finalden kurtulma şansı olmayacak."

Avrupa Birliği ülkelerinde sosyal medyada da kişisel verilerin nasıl korunacağı tartışmaya açıldı. Brüksel'in bu konudaki girişimlerine işaret eden Süddeutsche Zeitung'da şu yorum dikkat çekiyor:

"Avrupa Birliği Komisyonu, kişisel verilerin korunması amacıyla kapsamlı bir yasa paketi hazırlandığını duyurmuştu. Facebook'un üst düzey yöneticisi Sherly Sandberg de Avrupa'nın veri güvenliğinden ziyade kendi ekonomisi konusunda endişelenmesi gerektiğini söyleyerek Avrupalıları alaya aldı. Ancak sonuçta Komisyon ortaya koyduğu iki talepten sadeci birini gündeme getirdi. Sosyal ağların, topladığı veriler konusunda şeffaf davranıp bu veriler üzerindeki kontrolü kullanıcılara vererek güven kazanması gerekiyor. İnternet kullanan sıradan vatandaş da hem kendi verileri hem de sosyal medya ile nasıl başa çıkacağını öğrenmek zorunda. Bunun için de genelde tek bir kural yeterli: Sosyal ağlarda da gerçek hayatta olması gerektiği gibi akıllıca davranmak gerekiyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu