1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

31 Temmuz 2012

Euro krizi, Katar'ın Almanya'dan zırhlı tank talebi ve Romanya'daki referandum, bugünkü Alman gazetelerinin öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15gqw
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avrupa Merkez Bankası’nın İspanya ve İtalya gibi krizdeki ülkelerin devlet tahvillerini satın alması tartışmasını yorum sütunlarına taşıyor:

"Uluslararası finans piyasalarının borç krizindeki diğer Avrupa ülkelerini de göz önüne alarak, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılmasına nasıl tepki vereceğini, uzmanlar bile tam olarak kestiremiyor. Piyasalarda oluşabilecek ciddi dalgalanmalar, ne kesin olarak görülüyor ne de tamamen saf dışı bırakılabiliyor. Böyle ciddi bir durumda piyasaları kısa sürede istikrara kavuşturmak hiç kolay bir iş değil... Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi ise yeni bir beklenti uyandırdı ve Avrupa Merkez Bankası'nın İspanya ve İtalya’nın devlet tahvillerini düşük faizle almaya hazır olduğunu duyurdu. Ancak bu hiç de iyi bir fikir değil. Zira İrlanda örneği, borç batağındaki bir ülkenin tutarlı bir reform politikasını hataya geçirerek uluslararası yatırımcılar arasında yeniden itibar kazanabileceğini gösteriyor."

Berliner Zeitung ise yorum sürunlarında, Euro krizinden çıkış konusunda Alman politikacıları eleştiren Euro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker’e gelen öfkeli tepkilere yer veriyor:

"Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Alexander Dobrindt, Juncker’in, Almanya’da Euro krizinin iç politika malzemesi yapıldığı yönündeki suçlamalarını, pişkinlik olarak değerlendiriyor. Kendisi ne de olsa şüphe götürmez bir pişkinlik uzmanı. Çünkü ağzından başka bir türlü bir şey çıkmıyor. O nedenle burada bir ayna tutma durumundan bahsedilebilir. Dobrindt ve ona benzer politikacılar, Güneyli komşularının terbiyeli ve adil davranışlarını dikkate almaksızın Euro krizinden rant sağlamak için saygısız bir çaba gösteriyor. O nedenle güvenilirliğinden hiç şüphe duyulmayan Juncker gibi bir ismin böyle insanlara ayna tutması kesinlikle iyi bir şey."

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung ise Katar'ın Almanya'dan 200 adet Leopard-2 tipi zırhlı tank satın alma talebini şöyle değerlendiriyor:

"Katar Emirliği 11 bin 600 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip ve toplam sınır uzunluğu yaklaşık 60 kilometre kadar. Diyelim ki Almanya bu monarşi ile yönetilen Körfez ülkesine gerçekten de 200 adet Leopard-2 tipi savaş tankı sattı. Peki, Katar ne yapacak bu dev araçları? Müttefiki Suudi Arabistan sınırında her 300 metreye bir tane tank mı yerleştirecek? Basra Körfezi ve çevresi, oraya savaş mühimmatı gönderilmemesini gerektiren ölçüde huzursuz bir bölge. Katar da tıpkı Suudi Arabistan gibi tankları, bölgedeki diğer söz sahibi ülke olan İran’ı ürkütmek için istiyor. Almanya ise Katar'ın doğal gazı ile ilgileniyor. Ancak bu ilgi nedeniyle Ortadoğu’daki askerî mühimmat yarışını kızıştırmak iyi bir fikir değil."

Mäkischer Zeitung, Romanya'da düşük katılım nedeniyle geçersiz olan Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu'nun görevinden azledilip azledilmemesine ilişkin referandumu taşıyor, yorum sütunlarına:

“Bükreş'teki süreci yakından takip etmekte fayda var. Başbakan Ponta yenilgisini kabul etmiş de olsa, Basescu'nun devlet başkanı olarak tüm meşruiyetini elinden aldı. Bu tek bir anlama geliyor: Çamur atma yarışı sürüyor. Bu ilk bakışta iki önemli siyasi aktörün mücadelesi gibi görünüyor, oysa gerçek çatışma ülkenin geleceği konusunda yaşanıyor. Ülkenin kendi geçmişinden ve geçmişteki ilişkiler ağından nasıl kopacağı da kuşkusuz bir rol oynuyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Başak Özay