TÜR 3112 Presseschau 1

Putin karşıtı, Rus işadamı Mihail Hodorkovski, zimmetine para geçirmek ve dolandırıcılık suçlamalarıyla dün 14 yıl hapis cezasına mahkum edildi. 2003 yılından beri cezaevinde bulunan işadamı hakkında verilen ağır ceza, uluslararası alanda geniş yankı buldu. Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung konuyla ilgili yorumunda, davanın Rusya ile Batı'yı birbirinden ayırdığı uyarısında bulunuyor. Yorum şöyle:

"Rusya'da hiç kimsenin bağımsız olduğuna inanmadığı, mahkemenin verdiği karar, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in ezeli düşmanlarıyla nasıl hesaplaştığının faturası. Putin ve Devlet Başkanı Medvedev şu sıralar yıllardır olmadığı kadar Batı'yla yakınlaşmak için çabalıyor, ortak değerler, çıkarlar, işbirliği, sermaye ve diyalogdan bahsediyorlar. Ancak Hodorkovski hakkında verilen karar, Rusya'nın Batı'dan ne kadar ayrıldığını gösteriyor."

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Hâkim dört gün boyunca Hodorkovski hakkına verilen kararı okudu: 14 yıl hapis cezası. Kararın gerekçesinin böylesine karmaşık biçimde ifade edilmesi ile anlaşılan bunun titizlikle hazırlandığı izlenimi yaratılmaya çalışılıyor. Ancak karar, Rusya'da hukukî bir saçmalığın son perdesiydi. Hodorkovski ve beraberindekilerin cezaevinde geçirdikleri sürenin gözönünde bulundurulması ve bu sürenin 14 yıl cezadan düşülmesi, onlara verilen cezanın sertliğini hiçbir biçimde yumuşatmıyor."

Schwäbische Zeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Kremlin ve Putin, Hodorkovski'yi mümkün olduğunca uzun bir süre cezaevinde tutmayı istiyor. En azından 2012 yılında yapılacak Devlet Başkanlığı seçimleri sonrasına kadar. Rusya'da iktidardakiler Hodorkovski'nin politik açıdan onlara tehlike arzedebileceği yönünde yanlış bir hayale kapıldı. Rusya'daki vatandaşlara verilen mesaj şöyle: İsyan eden ya da ayaklananlar, cezalandırılır."

Nordwest-Zeitung ise konuyla ilgili yorumunda Rusya'nın neye ihtiyaç duyduğunu sorguluyor:

"Rus ulusunun acil olarak yeni bir 'perestroyka'ya; yani yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. Rusya, ekonomik olarak kendi ayaklarının üzerinde durup, politik açıdan Avrupa'ya daha sıkı bağlanmak istiyorsa, bunu yapmalı."

Bugünkü Alman gazeteleri 2010 yılının bilançosunu da çıkarıyor. Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung'un yorumu şöyle:

"Sonuna gelinen bu yıl ekonomik ve mali krizi durdurdu ve ekonomide güçlü bir yükselmeyi sağladı. 2010 yılı bizlere hem yaşananların ardından hükme varmayı armağan etti, hem de alışılmışın dışında temkinli yaptı. Her ikisi de 2011 yılı için iyi bir temel oluşturacak."

Berliner Zeitung ise yorumunda ekonomik krizin insanları hayatın anlamını ve mutluluğun formülünü sorgulamaya ittiği değerlendirmesini yapıyor:

"En önemlisi çok para ya da mala sahip olunması değil, manevi değerler. Bunlar o kadar anlamlı ki, büyümeye endekslenmiş ekonomik sistemi bile sorguluyor. Mutluluğun gerçek kaynağının ne olduğu yönündeki arayışta, bilindik bir sonuca çıkılıyor: İnsanların eşleri, aileleri, arkadaşları, komşuları ya da dostları ile iyi ilişkilere sahip olmaları, onları mutlu ediyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Murat Çelikkafa