Aşırı sağın çıkışı tepki topladı

Adı Nazi döneminin dehşetiyle özdeşleşen Auschwitz toplama kampının Sovyet askerlerince kurtarılışının 60’ıncı yıldönümü yaklaşırken konu yeniden gündemin üst sıralarına yerleşti. BM Genel Kurulu, altı milyon Yahudi’nin hayatını kaybettiği Nazi toplama kamplarının kurtarılmasının 60’ıncı yıldönümünü anmak üzere bugün tarihinde ilk kez bakanlar düzeyinde özel bir oturum düzenliyor. ABD’nin isteği üzerine ve Arap ülkeleri dahil 138 ülkenin desteğiyle gerçekleştirilecek oturuma Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de katılıyor. Almanya ise 27 Ocak’taki yıldönümüne sadece birkaç gün kala aşırı sağcı Nasyonaldemokrat Parti’nin yarattığı skandalla çalkalanıyor.
Dresden’in bombalanması tartışması

Cuma günü Saksonya eyalet parlamentosunda yaşanan skandal, Almanya’da aşırı sağ konusunda tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açtı. Auschwitz toplama kampının müttefik güçlerce kurtarılışının 60’ıncı yıldönümü öncesinde Saksonya eyalet parlamentosunda Nazi diktatörlüğünün kurbanlarını anmak için bir dakikalık saygı duruşuna başlanırken Nasyonal Demokrat Partili oniki milletvekili salonu terketti ve saygı duruşunun ardından yeniden içeri girdi.

Parlamentoda Nasyonaldemokratlar’ın önergesi ile Dresden’in bombalanması tartışması gündeme alındı. Nasyonaldemokrat partili milletvekili Jürgen Gansel, yaptığı konuşmada İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın Dresden kentini bombalayarak 35 binin üzerinde sivilin ölümüne yol açan Amerika ve İngiltere’yi kitle katliamı yapmakla suçladı ve Dresden olaylarını ‚bombalı soykırım’ olarak nitelendirdi.

Protestoya bütün partiler katıldı

Aşırı sağcı milletvekili, Alman politikacıları da savaş galiplerinin tarih yorumunu hiçbir eleştiride bulunmadan kabul etmekle ve işbirlikçilikle suçladı. Saksonya eyalet meclisinde yoğun tepkiye yol açan konuşma sırasında diğer partilerden tüm milletvekilleri salonu terketti. Gansel olayın ardından Berliner Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada ‚bombalı soykırım’ ifadesini bilerek kışkırtma amacıyla kullandığını, partinin yasaklanması konusunda yeniden gündeme gelen tartışmaların ise kendisini sevindirdiğini belirtti. Gansel, „Bu tartışma ne kadar sık gündeme gelir ve birkaç gün sonra durulursa, bu tehdidin içinin ne kadar boş olduğu da o kadar belirgin bir şekilde ortaya çıkacaktır“ dedi.

NPD’nin kapatılma ihtimali zayıf

Nitekim Nasyonaldemokrat Parti’nin kapatılması tartışmalarında, yeni bir başvurunun fazla şansı olmayacağı görüşü ağır basıyor. 2001-2002 yıllarında Alman hükümeti, federal meclis ve eyalet temsilciler meclisinin ortak girişimleriyle partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonuçsuz kalmıştı. Parti yönetiminden kendilerini Neonazi olarak tanımlayan üst düzey bazı kişilerin istihbarat örgütü Anayasayı Koruma Teşkilatı’na bilgi veren bağlantı adamları oldukları ortaya çıkınca dava 2003 yılında durdurulmuştu. Anayasa hukukçuları, şu an yeni bir kapatma başvurusunda bulunulması durumunda sonuç alınması şansının çok düşük olduğunu belirtiyor. İçişleri Bakanı Otto Schilly ve Yeşiller partisinden politikacılar da haftasonunda yaptıkları açıklamalarda partiye karşı yasaklama girişiminin başarılı olacağı konusunda şüpheli olduklarını belirtmişlerdi.

“Halkı isyana teşvik“ suçu oluşmadı

Nitekim Saksonya Eyalet Başsavcılığı’ndan bugün yapılan açıklamada, Nasyonaldemokrat milletvekillerinin ifadeleri ile ilgili ‚halkı isyana teşvik’ suçuyla soruşturma açılamayacağı bildirildi. Alman federal anayasası ve Saksonya eyalet anayasasına göre milletvekilleri hakkında, parlamentoda kullandıkları ifadeler ve verdikleri oylar nedeniyle hukuki süreç işletilemiyor. Milletvekiline parlamentoda sarfettiği söz nedeniyle ancak iftira ve hakaret nedeniyle özel dava açılabiliyor.

Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Başkanı Paul Spiegel, Alman halkını, yüzlerine vurulan bu darbeyi ciddiye almaya çağırdı ve Nasyonaldemokrat Parti’nin üzerine kararlılıkla gidilmesi gerektiğini söyledi. Spiegel, "Halkı, özellikle de demokratik parti ve toplum gruplarını, yüzlerine vurulan bu darbeyi ciddiye almaya ve ülkede demokrasinin korunması için buna karşı nasıl harekete geçileceği üzerinde gerçekten ciddi bir şekilde düşünmeye çağırıyorum“ dedi.

Aşırı sağa karşı mücadele çağrısı

İktidardaki Sosyaldemokrat Parti’nin Genel Başkanı Franz Müntefering de aşırı sağcı partinin provakasyonlarının artık kabul edilebilecek boyutları aştığını belirterek, „Onlar niyetlerinde ciddi, onlar aşırı sağcı, onlar Nazi“ dedi ve ülkedeki tüm demokratik güçleri aşırı sağa karşı birlikte mücadeleye çağırdı.

Sosyaldemokrat Parti, Nasyonaldemokrat Parti’nin 8 Mayıs günü İkinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin 60’ıncı yılı dolayısıyla Berlin’de düzenlemeyi planladığı gösteriyi de engellemeye çalışıyor. Berlin’in Sosyaldemokrat partili Belediye Başkanı Klaus Wowereit, NPD’ye gösteri imkanı tanınmaması için hukuki ve siyasi olarak tüm imkanların devreye sokulacağını, bu gösteriyi engellemenin tüm demokratlar için bir yükümlülük olduğunu söyledi.