1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

EU China Gipfel

6 Ekim 2010

AB, Çin ve Güney Kore ile zirve toplantıları yaptı. AB - Güney Kore Zirvesi’nde serbest ticaret anlaşmasının imzalanması nedeniyle başarılı ve uyumlu bir ortam oluşurken, AB - Çin Zirvesi’nde gergin bir atmosfer vardı.

https://p.dw.com/p/PXUN
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

AB ve Güney Kore temsilcileri, uzun süren ve kısmen zorlu geçen müzakereler sonrasında nihayet serbest ticaret anlaşmasını imzaladılar. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, imza sonrası yaptığı açıklamada oldukça heyecanlı görünüyordu.

Barroso, “Bu anlaşma, AB’nin uzun süredir bir devletle imzaladığı en önemli ticaret anlaşmasıdır ve bir Asya ülkesiyle imzalanmış ilk serbest ticaret anlaşmasıdır" şeklinde konuştu.

İki taraf da gümrük vergilerinin kaldırılmasıyla daha fazla ticari değiş tokuş olanağına sahip olmayı ve ekonomi krizinden çıkış yolu bulmayı umut ediyor. Ancak Güney Kore’nin yalnızca bir ilk olduğu belirtiliyor. Örneğin Japonya ve Malezya da AB ile serbest ticaret anlaşması imzalamayı hedefliyor.

Çin ve AB arasındaki sorunlar

Bir yanda böylesine olumlu gelişmeler yaşanırken, öte yanda Çin ile AB arasındaki sorunlar daha bir gün yüzüne çıktı. Çin, dünya genelindeki taleplere karşın Yuan’ın değerini artırmayı reddediyor.

Öte yandan Avrupalı firmalar Çin pazarında yaşadıkları dezavantajlar ve ürün korsanlığından şikâyetçi. Ayrıca AB, Çin’in kamu ihalelerini Avrupalı firmalara da açmasını talep ediyor.

Çin ve AB gerek insan hakları, gerekse iklim müzakereleri gibi pek çok alanda görüş ayrılığı içinde. AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy, Çin Başbakanı Wen Jiabao’ya hitaben yaptığı konuşmada, sorunları açık bir şekilde dile getirdi.

Wen Jiabao China Belgien Brüssel
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Çin Başbakanı Wen Jiabao ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel BarrosoFotoğraf: AP

Van Rompuy, “Sayın Başbakan, daha fazla işbirliği için hâlâ bir fırsat görüyorum. Her ortaklıkta olduğu gibi bizim de birlikteliklerimiz ve farklılıklarımız var. Bu beklenen bir şey ve ilişkimizi daha yüksek bir seviyeye getirme yönündeki ortak talebimizi engellememeli" ifadelerini kullandı.

Zirveye oldukça sert ve gergin bir atmosferin hâkim olduğu dikkat çekti. Nitekim, Barroso ile van Rompuy’un ortak basın toplantıları iptal edildi.

Kültür çeşitliliğine vurgu

AB - Çin Zirvesi’nin en sorunsuz bölümü ise daha önceki saatlerde kültür temsilcilerinin buluşması sırasında yaşandı. Çin Başbakanı Wen, kültür çeşitliliğinin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: “Kültür çeşitliliği, medeniyetin en önemli işaretidir. Farklı kültürlerin bağımsızlığı ve geliştirilmesi, kültürel alışverişin güçlendirilmesi, kültür çeşitliliğinin korunması için en önemli koşullardır.“

AB ve Çin'in ortak çıkarları kadar farklılıkları da bir hayli fazla. AB, Çin’i Asya’da potansiyel stratejik bir partner olarak görüyor ve Pekin üzerindeki etkisini artırmak istiyor. Çin ise AB’ni büyük bir pazar ve modern teknoloji kaynağı olarak değerlendiriyor.

AB ve Çinli yetkililerin Brüksel’de bir araya geldikleri zirvede, karşılıklı ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusu ele alındı. Ancak AB yetkilileri buluşma sonrası yaptıkları açıklamalarda, Çin ile temel sorunlar konusunda daha önce yapılan AB-Asya Zirvesi’nde de, şimdiki AB-Çin buluşmasında da herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini belirttiler.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Çelik Akpınar