AB ülkelerinde seçim heyecanı

Avrupa Birliği üyesi 25 ülkede 450 milyon seçmen 10 - 13 Haziran tarihlerinde sandık başına gidecek. Seçmenler, Avrupa Parlamentosu’nda kendilerini temsil edecek siyasetçileri belirleyecek. Çok farklı renkleri ve siyasi bakış açılarını temsil eden partiler arasında ”Almanya Şöförlerin Haklarını Savunma Partisi” gibi ilginç siyasi yapılanmalar da var. Şöförlerin Partisi, 1999’da 97 bin 984 oy almayı başardı.

Almanya’da toplam 63 milyon 600 bin kayıtlı seçmen 24 parti arasında tercihini yapacak. 24 partinin birçoğu yüzde 5 barajına takılacak. 1999 yılında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de 23 parti sandıkta yarışmış, bunlardan yalnızca 5’i parlamento çatısı altında kendine yer bulabilmişti.

Kadın adaylar daha fazla

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde daha fazla Alman kadın seçmen tercihini belirtecek; seçmen kütüklerinde, 33 milyon erkeğe karşılık 30 milyon 600 bin erkek kayıtlı görünüyor. Seçmenlerdeki bu oran, adaylara yansımıyor. Adaylarının tamamı kadınlardan oluşan Feminist Parti dışında, pek çok siyasi örgütte kadın adayların sayısı erkeklerinkine oranla daha düşük.

Sosyal Demokrat adayların yüzde 37’sini, Hristiyan Demokrat Parti’nin adaylarının da yalnızca üçte birini kadınlar meydana getiriyor. Buna karşılık eski Doğu Alman Komünist Partisi’nin devamı niteliğindeki Sosyalist Birlik Partisi, aday pastasını kadın ve erkek arasında titizlikle paylaştırmış olmasıyla dikkat çekiyor.

Seçim lokalleri

Almanya’da yaşayan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşı 2 milyon kişi de oyunu Almanya’daki seçim lokallerinde kullanacak. Fransız Yeşilleri’nin adayı, 25 yaşındaki Florent Marcellesi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin içerdiği ”Avrupa boyutunu” dile getiriyor:

"Ulusal devletlerin tarihin çöplüğüne atılması zamanı geldi. Değişim, ancak Avrupa alanında yapılabilir. Çünkü küreselleşme, çevre ve toplumsal gerginlikler gibi pek çok sorunun yanıtı, yine Avrupa alanında yatıyor.”

AP’nin güçlenmesi

Avrupa Parlamentosu’na temsilci olarak girmek isteyen genç adaylar, Avrupa Birliği’nin uluslararası alanda daha da güçlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Genç milletvekili adayları, İngiltere, Fransa ve İsveç gibi bazı ülkelerde, birliğe dönük kuşkulu bakışın farkındalar. Gençler, kuşkuyu gidermek için, Avrupa Birliği’nin vatandaşlarına kendisini daha iyi anlatması gerektiği kanaatinde.

Ayrıca, Irak savaşı sırasında oluşan ”evetçiler” ve ”hayırcılar” cephelerini de anımsatıyor ve bunun bir daha tekrarlanmamasını umuyorlar. Avrupalı genç adaylar, bu tür ikiliklerin meydana gelmesini önlemek ve dış politikada birlik ülkelerinin tek bir sese sahip olması gerektiği inancının da altını çiziyorlar.