AB üyeliği sonrasında Baltık ülkelerinde durum

AB’ye bir yıl önce katılan Baltık ülkelerinden Litvanya’nın başkenti Vilnius pahalı mağazalarla dolu. Ancak herkesin gücü bu mağazalardan alışveriş yapmaya yetmiyor. Pahalı alışveriş merkezlerinin yan sokaklarında kartondan evlerde yaşayan aileler var. Ortalama aylık maaş 600 Euro civarında. Avrupa Birliği Komsiyonu’nun Vilnius’daki temsilciliğini yöneten Michael Watson, Litvanya’nın bir "baltık kaplanı" olduğu görüşünde:

“Litvanya çok süratli gelişiyor ancak birliğin eski üyeleri ile karşılaştırıldığında bu gelişme yetersiz kalıyor. Maaşlar da daha düşük. Maaşlar artış gösteriyor, ancak artış oranları yetersiz kalıyor.”

En büyük sorun yolsuzluk

Avrupa Birliği’ne üye olduktan sonra Litvanya’ya Brüksel’den 400 milyon Euro aktı. Önceden olduğu gibi şu an da en büyük sorun yolsuzluk. Resmi tahminlere göre ekonomik faaliyetlerin yüzde 20’si karanlık yollardan yapılıyor. Litvanya Merkez Bankası yöneticisi Reinoldijus Sarkinas, ülkenin mali ve borç politikasının iyi yolda olduğunu söylüyor.

Alman-Baltık Dış Ticaret Odası iyimser bir bakış açısında sahip. Almanya 2 milyar 500 milyon Euroluk ticaret hacmiyle Litvanya’nın en önemli ticari ortağı konumunda bulunuyor. Dış ticaret odasının müdürü Ralph Georg Tischer, Alman şirketlerinin Litvanya pazarını keşfettiğini ve yönlerini doğuya çevirdiğini söylüyor:

“Mayıs 2004’ten bu yana sadece ticaret alanında değil ama başka alanlarda da çok daha fazla başvuru almaya başladık. Ticaret yüzde 5 oranında büyümeye devam ediyor. Diğer taraftan yatırım projeleri de günden güne artış gösteriyor.”

Letonya’nın başkenti Riga da, pahalı mağazaları, geleneksel restoranları ve tarihi yapısıyla hareketli bir metropol, ancak Letonya’nın başkenti tüm ülkeyi temsil etmiyor. Estonya ve Litvanya’da olduğu gibi, Letonya halkı da 4 büyük sorunla mücadele ediyor; işsizlik, yoksulluk, aşırı alkol tüketimi ve AIDS. Varlıklı ve yoksul arasındaki uçurum ise gittikçe derinleşiyor.

Durumu en iyi olan ülke Estonya

Estonya ise üç Baltık ülkesi arasında ekonomik olarak en iyi durumda olanı. Ekonomi uzmanları, daha fazla yatırım ve daha kaliteli üretim yapılmasını umuyor, ancak Asya’da iş gücünün her zaman daha ucuz olması, istihdam konusundaki endişelerin sürmesine neden oluyor.