AB bir yana, İngiltere bir yana

İki yıldır süren ve Euro’nun geleceğini tehlikeye atmaya başlayan borç krizi, 27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği’ni tarihi bir dönüm noktasına getirdi.

Brüksel'de yapılan liderler zirvesinde, çetin müzakereler sonucunda, Almanya ve Fransa’nın girişimiyle yeni bir temel antlaşma imzalanması hedefi benimsendi. AB ülkelerine bütçe disiplini getirmeyi öngören antlaşma, bütçe açığı gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde 3'ünü aşan ülkelere “otomatik yaptırımlar” öngörüyor.

AB liderler zirvesinde, gece yarılarına kadar süren müzakereler sonucunda, İngiltere dışında tüm üye ülkeler öneriyi prensipte benimsedi. Daha önce öneriye karşı çıkan Macaristan ve Çek Cumhuriyeti de zirve sonunda, “bu sürece katılmayı istediklerini, öncelikle parlamentolarına danışacaklarını” bildirdi.

Avrupa Birliği'nde “mali birlik” öngören antlaşmanın müzakerelerinin 3 üy sürebeliceği kaydediliyor. Antlaşmann İrlanda gibi bazı ülkelerde referanduma sunulması bekleniyor.

Cameron: AB’den uzaklaşmadık

İngiltere Başbakanı David Cameron, Brüksel'deki anlaşma projesini veto etmesine rağmen ülkesinin AB'den uzaklaşmadığını söyledi.

Başbakan Cameron, Londra'ya dönüşünden önce Brüksel'de bir televizyon kanalına verdiği mülakatta, "Dışında değil, AB'nin içindeyiz, tek pazarın bir lider üyesiyiz" diye konuştu.

27 üyeli AB'de 17 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi'nin öncülük ettiği yeni hükümetlerarası anlaşmayı İngiltere dışındaki tüm AB üyelerinin imzalamaya hazır olduğunun bildirilmesinin ardından Londra, AB içinde “yalnız adam” durumuna düşmüştü.

AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, yeni hükümetlerarası anlaşmayı İngiltere dışındaki tüm AB üyelerinin imzalamayı düşündüğünü söylemişti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AA/AFP. AŞ