1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB İran'da çifte standart uyguluyor

3 Ağustos 2005

“İran, en geç 5 yıl içinde nükleer silahlara sahip”. Amerika Birleşik Devletleri yönetimi bu cümleyi son on yılda defalarca tekrarladı. Özellikle Irak savaşının ardından, Saddam’ın sahip olduğu iddia edilen nükleer silahların bir türlü bulunamaması, batılıların Washington yönetimine duyduğu güveni sarstı. Bu nedenle de, İran’ın geçen yıl Uluslararası Atom Enerji Ajansı uzmanlarını yurtdışı etmesinin ardından, Avupa Birliği’nin önde gelen üçlüsü Almanya, İngiltere ve Fransa insiyatifi ele aldı ve İran’la müzakerelere başladı. Müzakerelerde ilerleme kaydedildiği bir dönemde muhafazakar Mahmud Ahmedinecad cumhurbaşkanlığına seçildi. Bugün görevi resmen devralan Ahmed

https://p.dw.com/p/AZuc

inecad, ülkesinin nükleer faaliyetlerine yeniden başlayacağını duyurdu. Tahran’ın İsfahan’daki uranyum işleme tesislerinin faaliyete geçeceği haberi ise, Ahmedinecad’ın göreve gelmesinden iki gün önce, yani önceki dün açıklandı. Avrupa Birliği müzakere çabalarının boşa çıkmasına öfkeli. İran’ı, sorunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşımakla tehdit ediyor. Kurumumuz DW’nin Ortadoğu uzmanlarından Peter Philpp, yorumunda, Avrupa Birliği’nin tavrının çifte stadart bir politikanın ürünü olduğunu söylüyor.

İngiltere ve Almanya İran’ı uyardı. Fransa da, nükleer faaliyetlerine son vermemesi halinde Tahran’ı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne şikayet etmekle tehdit etti. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, İran’ın batıyı parçalayıp bölebileceği düşüncesinde başarılı olamayacağını vurguladı. Bu durumda Avrupa Birliği ile İran arasındaki krizin derinleşmesi kaçınılmaz. Krizin nedeni Tahran yönetiminin tutarsız politikası. Tahran, “ bakın, biz nükleer faaliyetlerimize başlıyoruz” demekle aslında, “ hey Avrupa, tekliflerinizi bekliyoruz” demek istiyordu. Bir de bu açıklamanın ardından, “Avrupa ne teklif ederse etsin, biz kendi değerlerimizden ve planlarımızdan ödün vermeyiz” mesajı geliyordu.

İran kendi ulusal çıkarları doğrultusunda uranyum zenginleştirme yöntemi ile enerji elde etme hakkı buluduğunu düşünüyor. Amerikan ve İsrail yönetimi ise İran’nın bu inatçı tavrını “nükleer silahlar geliştiriyor” diye yorumluyor ve Tahran yönetimine karşı kampanya başlatıyor.

Avrupalılar, Washington’nun İran’a getirdiği suçlamaları duyduğunda, Irak savaşı öncesinde Saddam’ın da nükleer silahları olduğu yönündeki iddiaları hatırladı. İran ile gerginliğin tırmanmasını engellemek için Almanya, Fransa ve İngiltere müzakerelere başladı. Avrupa Birliği üçlüsü, Tahran’ı nükleer faaliyetlerine ara vermeye ikna etti ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nın ek protokolüne imza atmasını sağladı. Bu arada uranyum işleme faaliyetlerine de son vermeye zorladı. Oysa İran uranyum zenginleştirme işlemine enerji sağlamada ihtiyaç duyuyor.

Tahran bir süre ara vermeye ikna oldu, ancak uluslararası sözleşmeler uranyum zenginleştirme işlemini yasaklamıyor. İran da faaliyetlerini enerji kazanma amaçlı yürüttüğüne yemin ediyor. Nükleer programına ara vermesi karşılığında İran Avrupa Birliği’nden teknoloji transferi bekledi. Buna karşılık da kapılarını uluslararası gözlemcilere açmayı teklif etti. Avrupa’dan gelen dolaylı sinyaller ise Avrupa Birilği’nin, Tahran’ı teknoloji transferi dışında her alanda destekleyebileceği yönündeydi.

Avrupa’nın çekingen tavrı her zamanki çifte standart tutumundan kaynaklanıyor. Yok İran, İsrail için nükleer silahı olan bir tehlike arzedebilirmiş. Peki ama, hiç kimse tam tersi olabileceğini düşünmüyor mu? Neden İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na imza atmaya ya da halihazırdaki nükleer silahlarından arındırılmaya zorlanmıyor? Hidistan ile Pakistan için de aynı durum sözkonusu. İki ülke İran ile karşılaştırıldığında nükleer silahları olan güçlü devletler, ama bu iki devletle de ilişkiler iyi gidiyor. İran ise günden güne baskı altına alınıyor. Yaşanan krizin bu aşamaya gelmesi Tahran yönetiminin diplomatik becerisinin olmamasından. Ama en büyük neden Avrupa Birliği’nin çifte standart uygulamasından.