1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Kosovalı Arnavutları uyardı

Bernd Riegert19 Kasım 2007

Parlamento seçimleri Kosova’nın nihai statüsünü gündeme taşıdı. Brüksel’de Kosova gündemiyle biraraya gelen AB dışişleri bakanları, bağımsızlık konusunda Kosovalı Arnavutları tek taraflı hareket etmemeleri için uyardı.

https://p.dw.com/p/CJL3
Brüksel, Kosova seçimlerini eski UÇK lideri Taçi'nin kazanmasını değerlendiriyor.
Brüksel, Kosova seçimlerini eski UÇK lideri Taçi'nin kazanmasını değerlendiriyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Sırbistan’a bağlı bir vilayet olan Kosova'da Cumartesi günü yapılan milletvekili genel seçiminden Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK’nın devamı olan ve liderliğini Haşim Taçi’nin yaptığı Kosova Demokrat Birliği Partisi zaferle çıktı. Oyların yaklaşık yüzde 35'ini alan bu parti, bugüne kadar iktidarda oturan ve yüzde 22 dolayında oy alan Demokratik Kosova Birliği Partisi ile muhtemelen koalisyona gidecek. İlginç olan, heriki partinin de Kosova’nın bağımsızlığından yana tavır alması. Bugün Brüksel’de Kosova gündemiyle biraraya gelen AB dışişleri bakanları ise, bağımsızlık konusunda Kosova’lı Arnavutların tek başlarına adım atmamaları doğrultusunda uyarıda bulundu.


10 Aralık’ın önemi

Büyük bir olasılıkla Kosova Başbakanı olması beklenen Haşim Taçi’nin 10 Aralık günü Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi durumunda, AB ülkelerinin çoğunluğunun bu devleti tanıması bekleniyor. 10 Aralık tarihi kilometre taşı niteliğinde; zira Arnavutlarla, Sırplar arasında sonuçsuz kalan görüşmeler için BM’in iki tarafa tanıdığı mühlet o tarihte son buluyor. Bugün AB dıişişleri bakanlarının Brüksel’deki müzakerelerinden sonra İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Haşim Taçi’yi tek başına adım atmaması konusunda şu sözlerle uyarıyor: “Kosova aslında Sırbistan’dan şu anda da birfiil ayrı. Ama Kosova’nın uluslararası toplumdan da bağımsız olmak isteyeceğine ihtimal vermiyorum. Kosovalılar NATO ve AB tarafından her anlamda destek istiyorlar. Haşim Taçi Kosova’yı uluslararası topululuktan ayırmamalı. Benim kendisine tavsiyem, Kosova’nın ve de seçime gitmeyen vatandaşların birliğini sağlamaya çalışmasıdır.”


Jung’un değerlendirmesi

Hukuken Sırbistan’ın bir vilayeti konumunda olan Kosova, 1999 yılından bu yana BM’in idaresi altında. NATO liderliğinde 17.000 kadar askerden oluşan Kosova Barış Birliği, ülkede güvenliği sağlıyor. Alman Dışişleri Bakanı Franz Josef Jung, bu askeri angajmanın 10 Aralık tarihinden ve muhtemelen bağımsızlın ilan edilmesinden sonra da devam etmesinden yana: “NATO liderliğindeki misyonumuz çerçevesinde katkılarımızı devam ettirmek istiyoruz. Bildiğiniz gibi orada en büyük birlikler Alman birlikleridir. Şimdilerde Kosova’ya bir de yedek tabur yerleştirerek, ülkenin istikrarının ve barışçıl gelişmesinin kalıcılığını daha iyi sağlamaya çalışıyoruz.”


Huzursuzluk haberleri

Bölgede milis grupları oluşturulduğu ve şiddete başvurmaya hazır Sırpların Kosova’da huzursuzluk yaratacakları yönündeki haberlere ilişkin olarak ise Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn şunları söylüyor: “Böyle bir şey olursa, o zaman bu, ‘Avrupa’ adlı barış projesinin başarısızlığa uğraması anlamına gelir. Ben ben böyle bir şeyi tasavvur edemiyorum. Ben, 8 milyon Sırbın silahların konuşması yönünde değil, batı doğrultusunda, gelecek yönünde ve Avrupa’ya entegre olmak doğrultusunda karar vereceğini sanıyorum.”

AB’den üyelik perspektifi

AB, Sırbistan ve Kosova’ya uzun vadede tam üyelik perspektifi sunuyor. AB ülkeleri en geç 10 Aralık günü, Kosova’nın satüsü konusunda nihai tavırlarını belirlemiş olacaklar. AB’nin Kosova’yı tanıma girişimine en büyük direniş Kıbrıs’ın Rum kesimi ile Yunanistan’dan geliyor.