AB, Libya'ya boşuna kucak açmıyor

"Muammer Kaddafi yıllardır ülkesinde terör estiren bir lider. Kaç kişinin onun zulmüne uğradığını, kaç insanın onun yüzünden karanlık zindanlarda işkence görüp, öldürüldüğünü Allah bilir. İzlediği sert politikayla Kaddafi sadece ülkesinde değil, Avrupa ve Amerika’da da düşman kazandı. Libya, bir çok ülke tarafından terörü desteklediği iddialarıyla dışlandı ve ağır ambargolar altında inim inim inledi. Sonuç: işsizlik ve fakirlik oldu.

Muammer Kaddafi’nin ülkesini bu uluslararası izolasyondan kurtarmak ve imaj yenilemek için attığı adımlardan ilki Lockerbie faciasında sorumluluğu üstlenmek oldu. Libya daha sonra kitle imha silahları üretimini ve nükleer silah programını durduracağını açıkladı. Bu durum, özellikle Irak’ta hayal kırıklığına uğrayan Amerika ve İngiltere’nin Libya’ya sempatisini kazandırdı ve Libya’ya Batının Ortadoğu’daki partneri olma yolunu açtı.

Ama Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush’un unutmaması gereken bir durum var: Kaddafi izlediği politikayı sadece ekonomik yaptırımlardan kurtulmak için değiştirdi, inandığı ve ikna olduğu için değil. Libya 90’lı yılların başından beri uygulanan ambargolar ve yaptırımlar yüzünden başta petrol endüstrisi olmak üzere toplam 30 milyar dolar zarara uğradı.

Kaddafi’nin rota değişikliğine Avrupa Birliği’nden de olumlu tepkiler geldi. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Prodi Kaddafi’ye, Libya’yı birliğin ”Akdeniz Programı’na" alma sözünü verdi. Ama Avrupa Birliği de Kaddafi’ye kara kaşına kara gözüne hayran olduğu için kucak açmıyor. Libya Avrupa Birliği’nin en sık ticari ilişki içinde bulunduğu ülkelerden biri. Üstelik Libya Avrupa’yla işbirliği içinde olursa, Afrika’dan gelecek kaçak göçmen sayısını azaltmak da mümkün olabilir. Ayrıca Libya’nın Amerika ya da Avrupa ile yakınlaşması demokratikleşmesini de beraberinde getirebilir, ama bu konuda son söz Libya’lılara düşer."