1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Lizbon Antlaşması'na kavuşuyor

3 Kasım 2009

AB’de kapsamlı idari reformlar öngören Lizbon Antlaşması’nın önünde engel kalmadı. Çek Anayasa Mahkemesi Antlaşma’nın Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmederken, Cumhurbaşkanı Klaus da Antlaşmayı imzaladı.

https://p.dw.com/p/KMet
Fotoğraf: EC AV Service

Ülkenin egemenliğini zedeleyeceği gerekçesiyle 17 Çek senatörün başvurduğu Çek Anayasa Mahkemesi, bugün Antlaşma’nın Çek Anayasası’na aykırı olmadığı hükmüne vardı. Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak kararı bekleyen Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus da Antlaşmayı imzaladı. Böylece 1 Aralık 2009’dan itibaren Lizbon Antlaşması da tüm AB genelinde yürürlüğe girmiş olacak.

Klaus, İkinci Dünya Savaşı sonrası Çek topraklarından sürülen Südet Almanlarının Antlaşmadaki Temel Haklar Şartı’na dayanarak Çek Cumhuriyeti’ne tazminat davası açması ve toprak taleplerinde bulunmasından endişe ediyordu. Ancak bu endişe, hafta sonunda yapılan AB liderler zirvesinde Çek Cumhuriyeti’nin Temel Haklar Şartı’ndan muaf tutulması formülüyle giderildi. Çek Anayasa Mahkemesi, kararının ardından Brüksel’de Antlaşma'nın yürürlüğe girmesi için hazırlıklara hız verildi.

Çek Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından AB Lizbon Antlaşması’nın önündeki son hukuki engel de kalktı. Çek Anayasa Mahkemesi, Antlaşma’nın Çek Anayasası’na aykırı olmadığına hükmetti. Mahkeme heyeti başkanı Pavel Rychetsky kararı, “Lizbon Antlaşması, bütün olarak ve tüm maddeleri itibariyle Çek Cumhuriyeti anayasal düzenine aykırılık içermemektedir” sözleriyle duyurdu.

Rychetsky, kararın 15 yargıcın oybirliğiyle alındığına da dikkat çekerek, hukuki yolun kapandığını vurguladı. Kararın bu yönde çıkması zaten bekleniyordu. Anayasa Mahkemesi, 2008 yılı Kasım ayında Lizbon Antlaşması’na karşı yapılan ilk başvuruyu da reddetmişti.

Kararın yankıları

Çek Başbakanı Jan Fischer ve Avrupa Bakanı Stefan Fülle de karardan memnuniyet duyduklarını açıkladı.

Çek Anayasa Mahkemesi’nin kararına ülke dışından ilk tepki ise Almanya’nın yeni Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’den geldi. Westerwelle, kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek "Avrupa’nın yeni bir hareket kabiliyeti kazanabilmek için Lizbon Antlaşması’na ihtiyaç duyduğunu" vurguladı.

Haber, Brüksel’de de rahat bir nefes alınmasına yol açtı. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Çek yargıçların kararından ‘son derece’ memnuniyet duyduğunu belirtti, ancak Antlaşma’nın yürürlüğe girme sürecinde başka gereksiz gecikmelere izin verilemeyeceğini de vurguladı.

Avrupa Parlamentosu’nun sosyal demokrat üyesi Jo Leinen ise Klaus’un imzalamasının ardından Antlaşma’nın 1 Aralık’ta yürürlüğe girebileceğini, sürecin tamamlanması için dört haftalık bir süre kaldığını belirterek, “Gerçekten de sancılı bir doğum oldu. Karşımıza bu kadar engel, bu kadar zorluk çıkacağını 2001 yılında kimse tahmin bile edemezdi” dedi.

Lizbon Antlaşması neyi öngörüyor?

Lizbon Antlaşması’nda yaşanan gecikmeler nedeniyle Birlik’in icra organı Avrupa Komisyonu da Ekim ayı sonundan bu yana eski yapısıyla geçici olarak görev yapıyor. Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle yeni kurumlar oluşturulacak ve Birlik yeni düzenlemelere göre işleyecek. Antlaşma, ortak bir Konsey Başkanı ile Dışişleri Bakanı atanmasını da öngörüyor. Bu üst düzey iki makam için adayların kesinleşmesi gerekiyor.

İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Çek Anayasa Mahkemesi kararının ardından AB’nin artık daha somut konulara odaklı politika izlemesi gerektiğini vurguladı. Brown, “Avrupa’nın artık bünyesel ve kurumsal tartışmaları geride bırakabilmesini, ileriye dönük adımlar atmamızı, AB’nin temel konularına odaklanmamızı umuyorum. İstihdam ve büyüme yaratmak, iklim değişimiyle mücadele, Avrupa halklarının güvenliğinin artırılması gibi” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe


Janssen Henn, Ajanslar / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa