AB mülteci akınına çare arıyor

Orta ve Kuzey Afrika’dan tehlikeleri göze alarak, hatta yaşamlarını tehlikeye atarak Avrupa’ya gelmek isteyen binlerce mülteci, Avrupa Birliği ülkelerinin başını ağrıtıyor. Libya başkenti Trablusgarp’ta iki gün sürecek konferansta ise ilgili ülkeler, bu soruna bir çözüm bulunması umudundalar.

Ancak mülteci akını nedeniyle sıkıntı çeken sadece Avrupa ülkeleri değil. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in geçtiğimiz günlerde Afrika ülkelerini ziyaret etti. Moritanya’yı ziyareti sırasında bu ülkenin Devlet Başkanı, kaçak mülteciler konusunda kendisinden yardım istedi.

Zira ülkesinin büyük bir mülteci akınına uğradığını, komşu Senegal ile olan 600 kilometrelik sınırdan mültecilerin girdiğini, buradan da denize açıldıklarını belirten yetkililer, bu durumdaki 11 bin kaçak mültecinin yakalandığına dikkat çekiyorlar. Yoksul Moritanya’nın altyapısı ve mali olanakları el vermediğinden, bu mülteci kitlesini barındırması, kimliklerini belirlemesi ya da geldikleri yerlere geri göndermesi mümkün değil.

“Kalıcı çözüm bulunmalı“

Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını 2007 yılının başında devralmaya hazırlanan Almanya da bu konuda girişimlerde bulunmak niyetinde. Sorunun boyutlarının çok daha büyük olduğu görüşünde olan Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, uzun vadeli bir çözüm stratejisi gerektiğini belirtiyor. Steinmeier, “Tek çıkar yol, mültecilerin geldiği kara Afrika kıtasındaki ülkelerin ortak istikrarını sağlamaktır” diyor.

Ancak bu strateji, kısa vadede ne mültecilerin sorununu çözüyor, ne de Afrika’da mültecilere evsahipliği yapan ülkelerin içinde bulunduğu duruma çare oluyor. Kaçak mültecilerin köprü olarak kullandığı AB ülkeleri İspanya ve İtalya ve Malta için de aynı şeyler söylenebilir. Bu yıl içerisinde AB ülkelerine ulaşabilen kaçak mülteci sayısı 20 bin olarak tahmin ediliyor. Bunun da 2005 yılındaki rakamlara göre büyük bir artışı gösterdiği belirtiliyor.

Çözüm modelleri

Bu arada kaçak göçle mücadelede başka çözüm modelleri de ortaya atılıyor. Örneğin belirli bir süre ile ve belirli sayıda göçmene yeşil kart uygulaması ile AB’de sezonluk istihdam sağlanması ya da İspanya üzerinden AB ülkelerine geçen ve kaçak yaşamakta olan mültecilere yasal statü tanınması gibi.

Alman hükümeti ise iş gücü göçünün AB içerisinde ulusal hükümetler tarafından yönlendirilmesini uygun buluyor. Bunun ötesinde, kaçak mültecilerin statüsünü yasallaştırma dalgasının da yeni mültecilere enerji kazandırdığı da biliniyor. Öte yandan Afrika’dan yüzbinlerce kaçak mültecinin ölümü göze alarak sınırı geçmek istemelerinin engellenmesi, sınırların daha iyi korunması gerekiyor.