1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Müslümanlar'ın entegre olmasını istiyor

Barbara Wesel20 Kasım 2004

Hollanda’da Müslümanlar'la Hristiyanlar arasında son dönemlerde yaşanan gerginlik, diğer Avrupa ülkelerinde de endişelere yolaçtı. Dün Brüksel’de biraraya gelen AB İçişleri Bakanları, yabancıların Avrupa’ya entegrasyonu konusunu masaya yatırdı. Bakanlar göçmenlerin entegrasyonu için 11 temel prensipte uzlaşma sağladı.

https://p.dw.com/p/Ab3j
Bakanlar göçmenlerin yaşadıkları ülkenin yasalarını ihlal etmeden ibadet etmesini istiyor
Bakanlar göçmenlerin yaşadıkları ülkenin yasalarını ihlal etmeden ibadet etmesini istiyorFotoğraf: AP

Avrupa’da radikal İslamcıların son dönemlerde güçlenmesi ve son olarak Hollanda’da yönetmen Theo van Gogh'un öldürülmesi, AB İçişleri Bakanları’nın dünkü Brüksel toplantısına damgasını vuran en önemli konu oldu. Toplantıda İçişleri Bakanları bu gelişmenin AB’nde sürpriz mi olduğu sorusuna yanıt aradı. Aslında AB’nde polis ve güvenlikten sorumlu yetkililer, İslamcı çevrelerde bir süredir radikal eğilimlerin arttığı tesbitinde bulunmuştu. Bu noktada alınması gereken en acil önlem, birlik üyesi ülkelerin radikal dinciler konusunda ellerindeki bilgileri ve edindikleri tecrübeleri değiş-tokuş etmeleri. Çünkü tehlike her ülke için geçerli. AB’nin anti terörizmden sorumlu üyesi Gijs de Vries şöyle konuştu:

”AB üyesi hiçbir ülke, ‘Bizim terörizmle sorunumuz yok, tehdit bizim geçerli değil” diyemez. Her üye ülke ulusal yetkileri çerçevesinde birşeyler yapmalı, işbirliğini arttırmalı. Şimdi bunların ikisi de yapılıyor. Ancak bu konuda daha çok çaba göstermeliyiz."

Bilgi alışverişinin önemi

Vries örnek olarak yetkili birimlerin birbirlerine daha hızlı bilgi ulaştırabileceğini ve Kuzey Afrika ya da Ortadoğu’daki üçüncü ülkelerle işbirliğinin daha da arttırılabileceğini belirtti. Vries AB üyesi ülkelerin vatandaşlarına, Avrupa sınırları içinde terör saldırıları olabileceği ihtimalini söylemeleri gerektiğini de ifade ederek, Avrupa’da yaşayan ılımlı Müslüman çevrelerden demokrasi ve düşünce özgürlüğünü savunmalarını istedi. AB’nin anti terörizmden sorumlu üyesi bu çevrelerin açık ve net biçimde şiddete karşı olduklarını söylemelerinin de kendileri için önemli olduğunun altını çizdi.

Birlik ülkeleri daha fazla çaba gösterecek

Birliğin anti terör sorumlusu Vries bu bağlamda AB’nde entegrasyon çalışmalarının da önemine değindi. Bu bağlamda birliğin İçişleri Bakanları dünkü toplantıda, 11 temel prensipte uzlaşma sağladı. Buna göre göçmenler AB’nin temel değerlerini kabul etmek ve yaşadıkları ülkenin dilini, tarihihi ve kurumlarını benimsemek zorunda. Özgürce ibadet etme hakkına sahipler ancak bunu yaparken, yaşadıkları ülkenin yasalarını ihlal etmemeye özen göstermek zorundalar. Buna karşılık AB ülkelerinden de göçmenlerin toplumla kaynaşabilmesi için kapılarını açması isteniyor. Yani göçmenlere iş bulma, eğitim görme, hizmet sektörünün olanaklarından yararlanma ve dışlanmadan yaşayabilme olanaklarının sunulması gerekiyor. Bu bağlamda göçmenlerden özellikle demokratik politik süreçte yeralmaları da isteniyor.

Hollanda’nın Entegrasyon Bakanı Rita Verdonk, AB’nin göçmenlerin entegrasyonu için uygulayacağı bu yeni politikanın, birlik içinde hemen uyumlu bir entegrasyon politikası oluşmasını başarmayacağını ifade ederek, ”Bu öncelikle birliğe vizyon kazandıracak” dedi. Verdonk, birlik üyesi ülkelerin toplantıda sağlanan temel prensipler çeçevesinde kenti politikalarını şekillendirme hakkı olduğunu da sözlerine ekledi.

Karşılıklı ev ödevi

Brüksel’deki toplantıda belirlenen bu politikanın temelinde aslında birlik üyesi ülkelerin birbirleriyle işbirliği arttırması, görüş alışverişinde bulunması yatıyor. Yani entegrasyon için göçmenlerin yerine getirmeleri gereken sorumlulular olacak, ancak birlik üyesi ülkelerin de göçmenlere toplumla kaynaşabilmeleri için gerekli olanakları sunmaları gerekecek. Brüksel’de belirlenen bu politikanın şimdi birliğin 25 ülkesinde uygulamaya geçirilmesi gerekiyor.