1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB ve IMF'den Yunanistan ekonomisine olumlu not

5 Ağustos 2010

Aylar sonra ilk kez Atina’yı sevindiren bir açıklama yapan AB, Yunanistan'ın ekonomide“güçlü bir başlangıç” yaptığını söyledi. İlk denetimden olumlu not alan Yunanistan için 9 milyar euroluk yeni destek yolda.

https://p.dw.com/p/OdF6
Fotoğraf: picture-alliance / Bildagentur Huber/AP/Montage DW

300 milyar euroluk borcuyla Euro bölgesinde krize yol açan Yunanistan’da “kemer sıkma önlemleri” sonuç vermeye başladı. IMF, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası yetkilileri, Yunanistan'a yaptıkları iki haftalık denetleme ziyaretinden memnun ayrılırken, Yunan hükümetin, yardım paketinin 9 milyar euroluk bölümünü gelecek ay alabileceği sinyalini verdiler. Yunanistan’ı içine düştüğü mali krizden kurtarmak için AB ve IMF liderliğinde hazırlanan ve üç yıl içinde parça parça ödenmesi planlanan 110 milyar euroluk pakette aslan payı 22 milyar euro ile Almanya'ya düşüyor.

IMF, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası yetkililerinden oluşan troyka, denetleme ziyaretinin ardından "Yunanistan'ın bütçe açığını azaltma yolunda güçlü bir başlangıç yaptığını”, ancak ülkeyi hâlâ bu yolda büyük bir mücadelenin beklediğini vurguladı.

Hükümet daha yolun başında

Finans uzmanları Yunanistan hükümeti için en büyük sorunun, güçlü çıkar grupları ve sosyal aktörlerin, reformlara karşı gösterdikleri direnç olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, Atina hükümetinin daha yolun başında olduğuna işaret ediyor. Hükümetin vergi kurumlarını güçlendirmesi ve kamu hizmetleri alanında yeniliklere gitmesi gerekiyor. Ayrıca finans uzmanlarına göre hükümetin yılda yaklaşık 10 milyar euro zarar eden devlet demir yollarını acil olarak reformdan geçirmesi ve sağlık hizmetleri harcamalarını da daha iyi kontrol etmesi şart.

Denetleme Komisyonu yetkilileri ise buna ek olarak Yunan bankalarının da yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydediyor.

Yunan gazeteci Jannis Papaditriou, hükümetin tüm bunların yanında biran önce enerji piyasasını liberalleştirmesi gerektiğini vurguluyor:

"IMF için önemli olan konulardan bir diğeri enerji piyasası. Yunanistan hükümeti, AB kuralları uyarınca zaten enerji piyasasına rekabete açmak zorunda… Ama bugüne kadar piyasa tümüyle devlet şirketi DEI’nin kontrolü altında oldu. Yunan medyası, IMF uzmanlarının bu alanda bir an önce reforma gidilmesini istediğini yazıyor. IMF, Yunanistan hükümetinin, elektrik piyasasında serbestleşme getirecek yasayı önümüzdeki haftalarda çıkarmasını istiyor."

Grevlerin ardı arkası kesilmiyor

Ancak hükümetin liberalleşme yolunda attığı adımlar çoğu kez büyük tepkiyle karşılaşıyor. Birçok reform girişimi, protesto ve grevle sonuçlanıyor. Geçtiğimiz günlerde kamyon ve tır şoförleri, hükümetin sektörü rekabete açma ve lisans ücretlerini düşürme yolundaki planlarına greve giderek yanıt vermişti.

Diğer yandan Yunanistan Maliye Bakanı Yorgo Papakonstantinu hedeflere ulaşabilmek için daha yapılması gereken birçok reform olduğunu kaydetti. Papakonstantinu katma değer vergisinin yükseltilmesi sayesinde yılın ikinci yarısında devlet kasasına ek 2 milyar euro gireceğini belirtti. Maliye Bakanı bu şekilde Yunanistan'ın 2010 yılı için planladığı bütçe açığı hedefine ulaşacağını vurguladı. Yunan hükümeti 110 milyar tutarındaki koşullu yardım paketine karşılık bütçe açığını yılsonunda kadar yüzde 8,1'e düşürme sözü vermişti.

"Hedeflenen gelir düzeyine ulaşılamadı"

Yunan gazeteci Jannis Papaditriou, hükümetin hedefleri konusunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Öncelikle, Yunanistan hükümeti hedeflediği gelir düzeyine, şu ana kadar ulaşabilmiş değil. Evet, başarılı oldu ama bu yeterli değil. Bundan sonra Maliye Bakanı için en önemli öncelik, vergi gelirlerini artırmak, vergi kaçaklarını önlemek olacak. Belki de bu yüzden Başbakan Papandreu, ünlü bankacı ve eski Bakan Tommaso Padoa Schioppa’yı danışman olarak görevlendirdi. İtalyan danışman, vergi politikasında o kadar başarılı ki, İtalyan medyası onun gerekirse ünlü Yunan Feta peynirine bile vergi getirebileceğini konuşuyor. Tabii bu bir şaka ama hiçbir zaman ne olacağını bilemezsiniz."

© Deutsche Welle Türkçe

DW, BE/AŞ