ABD biyometrik pasaportları erteledi

Pasaporta bir chip sayesinde kaydedilmesi öngörülen biyometrik veriler, yüz özellikleri, parmak izi ve göz irisinin taranmasını içeriyor ve pasaportlarda tahrifat yapılmasını önlenmeyi hedefliyor. 11 Eylül saldırılarından sonra Amerikan Parlamento Araştırma Komisyonu’nun getirdiği bu öneri, ABD’ye giriş sırasında alınacak güvenlik önlemlerinden biri olarak öngörülüyordu.

Ancak biyometrik pasaportların üretimi ile sadece teknolojik açıdan yeni bir dönem açılmış olmayacak, aynı zamanda bu pasaportların hazırlığı da büyük bir bürokratik çaba gerektiriyor. Biyometrik verilerin toplanması, yeni pasaportlar için müracaatların yapılması, bunların sahiplerine gönderilmesi ve veri koruma yönetmeliklerine uyulma zorunluluğu da bu sürecin uzamasına yol açıyor.

26 Ekim 2006’dan itibaren

Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı’ndan Elain Deszinski, elektronik pasaport diye de adlandırılan bu kimlik belgelerine yerleştirilen chip’in üzerinde kişisel bilgiler bulunduğu ve gelecekte buna başka biyometrik bilgilerin de eklenebileceğini dikkat çekerek “Bu elektronik chip’in, 26 Ekim 2006 yılından itibaren tanzim edilen tüm pasaportlara konulmuş olması gerekiyor” diye konuştu.

Bu tarihten önce tanzim edilen ve geçerlilik süreleri 26 Ekim 2006 tarihinin sonrasına sarkan pasaportlar ise bu uygulamanın dışında tutuluyor. Ama Avrupa’dan ABD’ye seyahat edeceklerin pasaportlarında 26 Ekim’den itibaren mutlaka bir dijital fotoğraf bulunması şart koşuluyor.

Almanya'da biyometrik pasaportlar

Almanya’da ise elektronik pasaport uygulamasına önümüzdeki Kasım ayında başlanacak. Ancak Alman pasaportlarının üzerinde şimdilik sadece dijital fotoğraf ile yüz özelliklerine ilişkin bilgiler bulunacak. 2007 yılı Mart ayından itibaren de pasaportlara iki parmak izi yerleştirilecek.

Sözkonusu 27 ülke ile AB ülkelerinden turistlerin ve ticaretle uğraşan kişilerin ABD’ye yapacakları vizesiz girişlerde ise şimdiden parmak izleri alınıyor ve dijital olarak kaydediliyor. ABD’de 2004 yılı sonbaharında uygulamaya konulan ve yılda 13 milyon kişinin etkilendiği bu önlem, biyometrik verilerin bulunduğu pasaportların kullanılmaya başlamasına kadar geçici çözüm olarak görülüyor.