1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD elektrikli otomobile büyük geliyor

10 Kasım 2014

ABD'nin petrol ve doğalgaz üretimini arttırması elektrikli otomobili nasıl etkiler? Uzmanlar elektriğin ucuzlamasının klasik otomobil motorunun sonu olmayacağı görüşünde.

https://p.dw.com/p/1Djhv
Tesla Motors Elon Musk
Fotoğraf: AFP/Getty Images/J. Lampen

ABD elektrikli otomobile büyük geliyor

Avrupa’nın en büyük otomotivcilik tröstü Volkswagen elektrikli Golf modelini Amerika’da piyasaya çıkardı. Karbondioksit emisyonunun Avrupa’daki kadar önemsenmediği ABD’de elektrikli otomobilin ciddi bir alternatif haline gelmesi mümkün. Çünkü önyargılara göre Amerikalıların çevre bilinci az gelişmiş de olsa, ‘hidrolik kırma’ tekniği sayesinde elektriğin ucuzlaması elektrikli otomobilleri cazip kılıyor. Elektrikli otomobillerin ne kadar çevre dostu olduğu ise ayrı bir konu.

New York’taki ‘Geleceğimiz elektrikli mi olacak?’ adlı sanayi fuarında elektrikli otomobillerin geleceği konuşuldu. ABD’de satılan elektrikli otomobillerin sayısı yılın ilk yarısında üçte bir oranında artarak 54 bine çıktı. 20 yıldır otomotivcilere danışmanlık yapan Chelsea Sexton bu piyasanın dört yıldır hızla genişlediğini söylüyor.

E-otomobilin öncüsü

İlk yeni nesil elektrikli otomobili 1996 yılında General Motors piyasaya çıkarmıştı. Amerika'nın yıllardır bu branşta yenilikler getirdiğini belirten Sexton diğer ülkelerin GM'den ilham alarak yeni motor konseptine önem vermeye başladığını ifade ediyor. Model yelpazesi geniş olmasa da 20 yıl önce de modern elektrikli otomobil kullanmak mümkündü. Birkaç yıllık durgunluktan sonra dört yıldır bu branşta hissedilir canlanma oldu.

ABD’de 2010 yılından bu yana 250 bin elektrikli otomobil satıldı. Başkan Obama’nın beş yıl önce gösterdiği hedef gerçekleşirse 2015 sonunda bu rakam bir milyona çıkmış olacak. Elektrikli otomobillerin önündeki en büyük engel ABD’nin coğrafyası. Akü gücü sınırlı olan bu otomobillerle Amerika’nın dev mesafelerini aşmak kolay olmadığı için elektrikli otomobil akaryakıtla işleyen otomobille rekabet edemiyor.

Chelsea Sexton, ABD açısından elektriklinin Amerikan ailesinin ikinci otomobili olabileceğini belirtiyor:

“Elektrikli otomobille ABD’yi boydan boya geçmek teknik bakımdan tabii ki mümkün. Belki böyle bir yolculuk yapan da olmuştur. Ama modern elektrikliler uzun mesafeye göre tasarlanmıyor. Akü kapasitesi genişletilebilirse durum değişir. Aynı mikro dalga gibi. Her gün kullanırız ama pazar rostosunu yine de fırında pişiririz.”

Vizyoner devrimci

Vizyon sahibi işadamı Elon Musk’un kurduğu Tesla ürettiği elektrikli otomobilleriyle başarıdan başarıya koşuyor. Medyanın tanıtıcı gücünden de yararlanması bilen Musk’un satış hasılatı hızla artıyor. Tesla şirketinin hisseleri sadece bu yıl yüzde 70 prim yaptı. Tesla’nın tek kusuru Model S tipi aracının çok pahalı olması. Nissan, Chevrolet ve Toyota her keseye uygun elektrikli otomobilleriyle Amerikan piyasasındaki paylarını büyütüyor. Volkswagen’in teknik strateji bölümü başkanı Douglas Skorupski elektrikli Golf modelini Amerikan piyasasına sürmekte gecikip gecikmedikleri şeklindeki soruyu şöyle yanıtlıyor:

“Rakiplerimizin gerisinde kaldığımız doğru değil. Amerika’da biz de varız. Özelliğimiz, tam teknik olgunluğa ulaşmadan ve yüksek satış yapacağımızdan emin olmadan boy göstermemek. Elektrikli Golf henüz piyasaya çıkmış olsa da bu gelecekte başarılı olmayacağı anlamına gelmez.”

Nic Lutsey adlı çevre uzmanı, elektrikli otomobillerden her eyalette aynı satış rakamı beklenemeyeceğini çünkü yeşil enerjinin henüz bütün ABD’ye yayılmadığını belirtiyor ve ekliyor:

“Elektrik enerjisinin yüzde 70, hatta yüzde 80 oranında kömürle çalışan termik santrallerde üretildiği eyaletlerimiz var. Bu oranlar karbondioksit bilançosunu ters yüz ediyor. Fosil enerjiden sağlanan elektriğin şarj edildiği otomobillerin benzin ya da dizel motorlu araçlardan daha fazla çevre dostu olduğu söylenemez.”

Lutsey aynı zamanda içten yanmalı motorlarda yapılacak teknik yeniliklerin çevre sağlığına elektrikli otomobillerden daha fazla katkıda bulunacağına da inanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Miriam Braun